Siyaset

“Amacımız Siyaset Yapmak Değil”  

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, muhtarlarla yaptıkları toplantıda amaçlarının siyaset olmadığını belirterek, görüş alışverişinde bulunmak istediklerini söyledi.


Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, muhtarlarla yaptıkları toplantıda amaçlarının siyaset olmadığını belirterek, görüş alışverişinde bulunmak istediklerini söyledi. Toplantıya katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ise “Sizler demokrasinin temelisiniz. Yerelde köy, belediye, özel idare ama maalesef uzun yıllardır muhtarlık müessesemiz ihmal edildi. Bunu ortadan kaldıracağız, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün çalışmalarımızı tamamladık” dedi.
 
 
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı, yaklaşan 19 Ekim Muhtarlar Günü öncesi, Çanakkale’nin muhtarları ile kahvaltıda bir araya geldi. Çanakkale Belediyesi Çalışanları Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinliğe;  Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural ve Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ve Muhtarlar Derneği Başkanı Şahin Arslan ve çok sayıda muhtar katıldı.
 
 
Kahvaltı etkinliğinde bir konuşma yapan Başkan Gökhan;  toplantının amacının siyaset yapmak değil, karşılıklı görüş alışveriş içerisinde olmak olduğunu vurgulayarak; “Burada bu davetimizin gerekçesi siyaset yapmak değil. Seçim var da muhtarları toplayalım, partimizi anlatalım değil. Tam tersine Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ne düşünüyoruz ve siz ne düşünüyorsunuz burada bunu mütalaa etmek, araştırmak. Siyaseti üretirken, bütün toplum katmanlarının düşüncesini almak çok esas. Aynı siyasi görüşte olmayabiliriz, önemli değil. Ama herkesin bu ülke için bir sözü, bir beklentisi var. Bu beklentiyi bizim bilmemiz çok önemli. Bu toplantı ilk olmayacak, bu toplantıları devam ettireceğiz. Çünkü herkesin kendine özgü sorunları var. Özellikle ekonomi ile ilgilenen sivil toplum kuruluşları ile buluşuyoruz. Son günlerde ciddi sıkıntılarla uğraşıyoruz, özellikle tarım kesimi girdilerin ciddi anlamda pahalanmış olması sizleri endişeye sevk ediyor. Nasıl üreteceğiz, üretirsek nasıl satacağız, yem fiyatından gübre fiyatına, ilaç fiyatından tohum fiyatına kadar nasıl olacak, tarımın geleceği ne olacak? Ülkemizde iklim değişikliğine bağlı kuraklık yaşayan yerler var.
 
Çanakkale’de şu an da Allah’a şükür yok ama yarın tedbir almazsa ne olabilir? Geçtiğimiz yaz başımıza müsilaj gibi bir bela geldi, bunun tarımla ilişkisi var. Kullanılan gübreler yanlış gübreleme, fazla gübreleme ya da salma sulama yapıldığı zaman bütün bunlar derelerden denize ulaşıyor. Gübrelemede ve sulamada nasıl politikalar üretmemiz konusunda, elbette ki siyasi partimizin projeleri olması gerekiyor. Genele geldiğimizde ise, biz Cumhuriyet Halk Partisi belediyeler, 160 belediyemiz 15 gün önce İstanbul’da Tarım Zirvesi yaptık. Orada 300 tane kooperatifte katıldı Türkiye’nin çeşitli yerlerinden. Özellikle sağlıklı gıda üretimi ve kooperatifleşme ile ilgili neler yaptığımızı birbirimize aktarma fırsatı bulduk. Çanakkale’de de benim belediye başkanı olurken, şöyle bir maddemiz vardı; ‘kırsal kalkınmaya önem vereceğiz’ diye. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz, atalık tohumlarımızı geliştirmek için mücadele ediyoruz. Yarın ki Cumhuriyet Halk Partisi Millet İttifakı iktidarında neler yapılması gerektiği, tarımı nasıl kalkındırmak gerektiğini hep bu çalışmalar içerisinde var olduğunu göreceksiniz. Belediye olarak biz bunu yapmaya çalışıyoruz, üretiyoruz bildiğiniz gibi. Atalık tohum olarak karakılçıktan başladık, diğer ürünleri de ekliyoruz. Bakladan susamına kadar, bu yöreye özgü atalık tohumların yaşaması için çaba gösteriyoruz. Kooperatiflerimizi kurduk, Halkın Bakkalı isimli iki yerde binamızı açtık. Bu şekilde olabildiğince katkı vermeye önderlik etmeye çalışıyoruz. Bu geniş bir ortamda hükümet politikası altında daha hızlı gelişir diye düşünüyoruz. Çanakkale’de yaşarken de mahalle muhtarlarımız ile işbirliği içerisindeyiz. Onlar bize sağ olsun katkılar veriyorlar ve diyalog içerisinde bu süreci götürmeye çalışıyoruz. Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Erkek aramızda, o genel anlamda önümüzdeki süreçte tarım üzerinde, kırsalla ilgili, köyün yaşamıyla ilgili siyasetimizin ne olacağını, neler planladığımızı ve özellikle ülkemizin rejimindeki sıkıntıların değişmesi için neler planladığını, tek adam rejiminden nasıl dönüş yapmamız gerektiği hususunda hepsini sizle paylaşacak” dedi.
 
“SİZLER DEMOKRASİNİN TEMELİSİNİZ”
 
Çanakkale Milletvekili Erkek, sözlerine parti politikalarından başlayarak, iktidara gelmeleri halinde, muhtarlık kurumu ile ilgili ciddi çalışmalar yapacaklarını anlattı. Milletvekili Erkek, konuya ilişkin; “ “Öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi olarak muhtarlığa bakış açımızı paylaşmak istiyorum. Genel Başkanımız, ısrarla ve samimiyetle muhtarlığın kurumsallaşması, muhtarın güçlenmesi için uzun yıllardır anlatıyor ki bazı iyileştirmeler de yapıldı. Nasıl asgari ücrette, taşeron işçilerin durumda, dini bayramlarda emeklilere ikramiye verilmesi konusunda olduğu gibi ısrarlı çözüm önerilerimizde bazı iyileştirmeler yapılıyor ama yeterli değil. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığımız bir muhtarlık kanunu hazırladı. Yani kanunumuz hazır. Bizim hukuk işlerimize gelecek, biz de kanun yapma tekniği açısından son incelemeleri yaptıktan sonra meclise sunacağız. Mevcut iktidar yasalaştırmazsa, biz ilk seçimde iktidar olacağız ve yasalaştıracağız. Çünkü bugün baktığınızda 82 ayrı kanunda 354 maddede muhtar kelimesi geçiyor. Bu böyle olmaz. Muhtarlarımızın, görev, yetki, sorumluluk ve sosyal haklarını düzenleyen, bütüncül, düzgün bir kanuna ihtiyacımız var. Biz bunu hazırladık, önemli bir kanun muhtarlarımız açısından. Çünkü vali, belediye başkanı, muhtar mahalli idaresiniz. Önemli bir kamu görevi yapıyorsunuz. Biz bu konuda samimiyiz çünkü yerelde demokrasi olmazsa ülkede demokrasiyi kuramayız. Muhtarlarımızın güçlenmesi lazım, muhtarlarımız seçimle geliyorlar, yani demokrasinin temel taşı hatta kılcal damarları. Bu çok önemli. Bu konuda genel başkanımızın ve Cumhuriyet Halk Parti’sinin kararlı duruşu devam ediyor. Bu kanunu zaten Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu olsun, gittiğimiz illerde muhtarlarla bir araya geliyoruz, hep beraber hazırladık. Bizzat ilgililerinden dinlemek ve onlarla birlikte çalışmak, katılımcılık çok önemli. Zaten meclise sunduğumuzda siz de göreceksiniz, katkılarınız olursa değerlendirilir. Kısa kısa birkaç örnek vereyim; nasıl Belediyeler Birliği var, Türkiye Muhtarlar Birliği de olmalı. Bir çatı altında toplanmalı muhtarlarımız. Muhtarlarımız için seçimde bir adaylık statüsü yok, onların da olmalı. Birleşik oy pusulası olmalı. Bunlar zor şeyler değil. Seçimle gelen muhtarlarımızın mutlaka ayrı bir bütçesi olmalı, devasa bir bütçe olmak zorunda değil ama bir bütçesi olmak zorunda. Yoksa muhtarımız güçlü olamaz. Bu bütçeyi de sağlayacağız. Bunun kaynakları var. Türkiye o kadar güçlü ki, kaynakları o kadar fazla ki yeter ki tercihler doğru kullanılsın. Bugün emlak vergilerinden bir oran ayrılsa, muhtarlık bütçesini oluşturursun. Örneğin, acil bir durum oldu, yoksul bir aileye acil bir yardım yapacak, muhtarımız bütçesi olursa bunu yapabilir. Memurlara karşı işlenen suçlarda ne yapılıyor, aynısı muhtarımıza karşı işlenen suçta da aynı işlemi görecek. Bunlar muhtarlık müessesinin güçlenmesi için önemli. Katılımcılık diyoruz, belediyemiz muhtarlarımızla sürekli diyalog halinde ama bazı şeyleri yasal güvence altına alacağız. Örneğin, bir mahallenin yetki alanı içerisinde, bir köy tüzel kişiliğinin bir karar alınacaksa belediye meclisi, il genel meclisinde, bu park olur, imar değişikliği olur ne olursa olsun, o köyün veya mahallenin muhtarı meclise katılacak. O mecliste kendi mahallesinde, köyünde alınacak kararlar ilgili söz ve karar sahibi olacak. Bunu yasal güvence altına alacağız. Bunun gibi birçok konu var. Bu konuda samimi olmamız lazım. Sizler demokrasinin temelisiniz. Yerelde köy, belediye, özel idare ama maalesef uzun yıllardır muhtarlık müessesemiz ihmal edildi. Bunu ortadan kaldıracağız, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün çalışmalarımızı tamamladık” dedi.
 
“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR SİSTEME İHTİYACI VAR”
 
Mevcut iktidarın yoksulluğu yönettiğini, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ise yoksulluğu yeneceğini ifade eden Milletvekili Erkek, ülkenin ekonomik gidişatı ile ilgili de bir konuşma yaptı. Türkiye için altı parti ile ittifak yaptıklarını ifade eden Milletvekili Erkek;   “Biz altı parti bir arada çalışıyoruz. Millet İttifakı dört parti artı Deva Partisi ve Gelecek Partisi. Ne için çalışıyoruz? Türkiye için çalışıyoruz, Türkiye için ittifak yapıyoruz. Demokrasi için ittifak yapıyoruz. Çocuklarımız için çalışıyoruz. Bu sistem güven vermiyor. Bu sistem güven vermediği için ekonomik kriz derinleşiyor. Bakın 24 Haziran 2018 seçimlerinden önce, Sayın Erdoğan ‘verin bu kardeşinize yetkiyi’ dediğinde dolar 4.5 liraydı, bugün 9.20. 9 lirayı geçti maalesef. Bizim Türkiye olarak 84 milyon olarak borcumuz 450 milyar dolar. Düşünün dolardaki bir kuruş oynamayı. Bunlar devletin resmi rakamları. Önümüzdeki 3 yıl her gün 80 milyon dolar faiz ödeyeceğiz. Bu ne demek biliyor musunuz? Bugün Türkiye dünyanın en büyük faizini ödüyor. Mevcut hükümet İngiltere’ye gidiyor faiz lobilerden borç alıyor, yüzde 6 buçukla dolar. Yunanistan 0’la borçlanıyor. Faiz lobilerine teslim oldu hükümet, çünkü sistem güven vermiyor. Sistem güven vermediği için bu faizleri ödüyoruz. Neden bu sistem güven vermiyor çünkü bu sistemde keyfilik var, bu sistemde kuvvetler ayrılığı yok, bu sistemde yargı tarafsız ve bağımsız değil. Bunları çok anlattık ama milletimiz yaşayarak gördü. Sayın cumhurbaşkanı partisinin de genel başkanı oldu ve ne oldu, parti genel başkanlığı yoluyla devlet yönetimi ortaya çıktı. Bu doğru bir şey değil. o zaman kuvvetler ayrılığı ortadan kalkıyor. Yürütmenin başı sayın cumhurbaşkanı, e partisinin de genel başkanı olunca, partisi birinci parti mecliste yasamayı da kontrol altına aldı. Onun için bu sistem güven vermiyor. Bu yüzden vatandaşımızın temel sorunları ağırlaşıyor. Bizim temel sorunlarımız ekonomi, işsizlik, yoksulluk. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yoksullukla mücadele etmek istiyoruz, yoksulluğu ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Ama mevcut iktidar yoksulluğu yenmek değil, yönetmek istiyor. Eğitime bakarsak, hiçbir anne-baba eğitimden memnun değil. Hangi partiden olursa olsun. Ekonomi, eğitim, adalet, dış politika… Temel sorunlarımız çözülmüyor, aksine ağırlaşıyor sistemden dolayı. Türkiye’nin yeni bir sisteme ihtiyacı var. Temiz ahlaklı bir siyasete ihtiyacımız var. Güçlü kurumlara ihtiyacımız var. Merkez Bankası Başkanı pazartesi günü Meclis’te Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı, hiçbir sorumuza cevap veremedi. Veremez çünkü bağımsız değil. Bu sistem doğru bir sistem değil, bunu Ak Parti’deki birçok milletvekili arkadaşımız da söylemeyi başladı artık. ‘Büyük hata yapmışız’ demeye başladılar. Bu sisteme geçtiğimiz günden bugüne bakın, kişi başı milli gelirimiz eriyor. Adaletsizlikler büyüyor, toplumsal barışımız zedeleniyor. Kurumların hiçbir saygınlığı kalmadı. Onun için biz kararlıyız, cumhuriyetimizin 200.yüzyılına girerken demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Egemenlik şahsileştirilemez. Biz ciddi bir şekilde çalışıyoruz, temel ilkelerde uzlaştık. Bugün Cumhur İttifakı dışında tüm siyasi partilerin güçlendirilmiş parlamenter sistem demesi önemli. 12 eylül darbe anayasası zayıflatılmış bir parlamenter sistem yarattı biz onu güçlendireceğiz. Biz Avrupa Birliği’ni hedefliyoruz değil mi? Bugün Sayın Erdoğan da söylüyor bunu, hedefimizden vazgeçmedik. Bir Kıta Avrupası’nda başkanlık sistemi yok, zaten bu sistem başkanlık da değil. Amerika’daki gibi demokratik başkanlık değil zaten olamaz. Amerika’nın kültürü farklı, yapısı farklı, siyasi partiler farklı. Amerika’daki siyasi partilerde bizim gibi genel merkezleri, genel başkanları yok. Kıta Avrupası’nda böyle bir sistem yok. Mutlulukta, basın özgürlüğünde, kişi başı milli geliri en yüksek olan ülkelerine bakın, kimler var diye. Hepsi parlamenter sistemle yönetiliyor. Bizim ülkemizde bunu hak ediyor, bunu yapabilecek gücümüz var. Yeter ki doğru bir irade yönetime gelsin. Biz Allah’ın izniyle, milletimizin takdiriyle inanıyoruz ki ilk seçimde iktidar olacağız. Ondan sonra göreceksiniz Türkiye rahat bir nefes alacak. İlk bir haftada yapacaklarımız bile belli. İlk haftada, örneğin çiftçimizin ister Tarım Kredi Kooperatiflerinden olsun ister diğer bankalardan olsun kullandığı tüm kredilerin faizlerini sileceğiz, zaten ödeyemiyor. Ana parayı da yeniden yapılandıracağız. Aynı şekilde esnafımızın da aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz, ana parayı yapılandıracağız. Çiftçimizin, esnafımızın rahat nefes alması gerek. İlk çıkaracağımız kanunlardan biri Siyasi Ahlak Kanunu. Bugün siyasetin ahlakı kalmadı, çok kirlendi. Siyaset zenginleşme yeri değil. bugün büyük bir yozlaşma yaşıyoruz. Bir bakan kendi aile şirketi bakanlığa mal satabilir mi? Satıyor ama hiçbir şey olmuyor. Çünkü savcılar soruşturma açamıyor. Sistem müsaade etmiyor. Kuvvetler ayrılığı yok. Suçla mücadele etmesi gereken kişi, mafyadan her ay düzenli 10 bin dolar alan siyasetçi var diyor, savcıya bildireceğiz ismini diyor. 150 gün oldu hala savcıya gidecek ismini verecek. Veremez ki çünkü bağımsız değil. Talimat öyle geliyor. Bir İçişleri Bakanı suçun üstünü örtmeye kalkarsa nasıl suçla mücadele edecek. Bu adaletsiz düzeni değiştirmek herkesin görevi. Çocuklarımızın geleceği için. Siz bugün hükümet olarak emniyete, yargıya gerekli güveni verin, bakın hakimler, savcılar nasıl uyuşturucu baronlarını enseliyor. Ama o kadar büyük baskı var ki, her organın üzerinde baskı var. Bunları değiştirmeye kararlıyız” dedi.
 
Dilek Akşen