Bugün Ramazanın ilk günü, bizim çocukluğumuzda olsa Ramazan sevinç ve coşkuyla karşılanırdı.

Bugün Ramazanın ilk günü, bizim çocukluğumuzda olsa Ramazan sevinç ve coşkuyla karşılanırdı. Ama şimdi ne Ramazan ruhu var ne de maneviyatı ! Bunun birçok sebebi var ; tabi ki başta pahalılık geliyor. Çünkü Ramazan denince akla özene bezene hazırlanmış sofralar ve konu komşu, akrabalarla paylaşılan yemekler gelir akla. Şimdiler de öyle mi insan davet etmeye korkar olduk. Geçinebilmek bile bu kadar düşündürüyorken çeşit çeşit yemek hazırlayıp iftarda misafir ağılamak artık hayal. Ramazan ayı boyunca tutulan oruç, duyulan huzur ve maneviyat başak hiçbir zaman ele geçmez. Bu ay tutulan oruçla sağlığımızı iyileştirip fazlalıklarımızdan kurtuluruz. Bir de bunun manevi kısmı var. Yanlışlarımızdan kurtulma, çirkin davranışlardan arınma, güzel yanlarımızı çoğaltma, sabırlı olma dolayısıyla huzur bulma zamanıdır. Bu sebeple Ramazan ayı  dargınlıkların bittiği, akrabalık ilişkilerinin daha da arttığı bir ay olarak kabul edilir. Çünkü Ramazan ayı yardımseverlik, hoşgörü, affedicilik kavramlarının daha da güçlenmesi gereken huzurlu bir aydır.

Ramazan ayının bir diğer özelliği ise yeme içmenin düzene girdiği sağlık açısından önem arz eden bir ay. Bu konuda uzmanlar uyarılarını yapmaya başladılar bile. Yazımın başında da bahsettiğim gibi zaten pahalılıktan herkes istediği şeyi alıp yiyemiyor. Ama en azından yardımlaşılarak alma imkanı olanların olmayanlarla paylaşarak kendi maneviyatını da doyurabilir. Ve özellikle oruç tutulacaksa mutlaka sahura kalkılması gerektiğini savunan uzmanlar yediklerimize de dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyorlar. Her şeye rağmen huzurlu ve maneviyat dolu bir ay geçirmemiz dileğiyle !...