Bir dostumuz, yakın zamanda  sayıları hızla artan bazı kişiler, 'Cumhuriyeti kuranları ve onların iradelerini yok olarak farz ediyorlar ve görmezden geliyorlar! ' diyor...

Bir dostumuz, yakın zamanda  sayıları hızla artan bazı kişiler, "Cumhuriyeti kuranları ve onların iradelerini yok olarak farz ediyorlar ve görmezden geliyorlar! " diyor... Ayrıca, bu kahramanlara  hakaret etmekten ve onlarla ilgili yanlış bilgileri aktarmaktan da çekinmiyorlar, demekte... Bu çok yanlış bir tutumdur, diyor.
 Bu dostumuza bir katkı...
Can Dost,
Ortodoğu'da başlayan tarihimiz incelendiğinde, Anadolu'daki ilk Türk Beylikleri ve sonra kurulan Anadolu Selçuklu Devleti dönemini yaşadık... Onun çökmesiyle tekrar Beylikler dönemine girdik ve daha sonra da Osmanlı Devletinin kuruluşu ile Anadolu'nun bütünlüğünü tekrar sağladık. Sakarya kıyısında başlayan maceramız ve devlet hayatımız  ile üç kıtaya yayılan bir cihan devleti kurmuş olduk... Sonra, ne olduysa(akli ilimleri bırakıp nakli ilimleri önemsediğimiz için) devletimiz yıkıldı ve tekrar Sakarya kıyısında yaptığımız bir mücadele ile yeni bir devletin temellerini attık... Dünyaya baktık ve ne yapmamız gerektiğine karar verdik. Bu yeni bir devlet olmalıydı... Böylece, bir halk iktidarı olan  "Cumhuriyeti" kurduk... Kurucu irade, her yönüyle geride kalmış ve milli şuurdan uzaklaşmış kalabalıkları "Türk Milleti" olarak yeniden teşkilatlandırmış ;onun çağa ayak uydurması için, iyi yetişmesi için, tüm tedbirleri akıllı bir uygulamayla almış ve bunun için de ne yapması  gerekiyorsa yapmıştır...
 Bu dönemde, ulufe ile geçimini temin edenlerin düzeni bozulmuş ve çalışmadan sürdürdükleri hayatları için engel diye de kurucu kadro ve onun iradesini düşman olarak  görmüşlerdir... Yine, bu alçak kadro, (Mustafa Sabri, Damat Ferit, Ali Kemal... gibi) Türkiye üzerinde emelleri olan emperyalist güçlerle iş birliği yapmaktan  bir an bile imtina etmemiş ve düşmanla iş birliği yapmaktan çekinmemiştir... Bilhassa Wellington House 'un emelleri için uydurulan sahte söylemlerle halk iğdiş edilmiştir...
Günümüzde, Hutbelerde Kurucu Lider, Kurucu İrade ve Milli Bayramlarımızın göz ardı edilmesi bir bakıma gaflet ve dalalet emaresi olarak da karşımıza çıkmaktadır...
Şimdi, Türk Aydını, yeni fikirlerle halkın karşısına çıkmalı ve doğruları sizin yaptığınız gibi açık açık anlatmalıdır... Milli devlet olma vasfımızı da hiçbir zaman yitirmemeliyiz...
Bizler, Anadolu'nun bağrından çıkarak yetişen kişileriz... Milletin mutluluğu için yine en doğru neyse onu halka anlatmak zorundayız. Bu tavrımız, birilerini rahatsız ediyorsa  ederse etsin;biz doğruları söylemeye devam etmeliyiz...
Cumhuriyet, erdemli insanların rejimidir... Erdemsiz olmak isteyenlere de söyleyecek sözümüz "Cehenneme kadar yolunuz var. " demek olmalıdır.
Yine, bu vatan bizim... Onun üzerinde ameliyat yapılmasına asla izin vermeyeceğiz... Bu uğurda  yapılacak bir mücadelede de ben dedelerim gibi, hep hazır askerim... ,Hâlâ, on sekiz yaşında bir genç gibiyim... Biz daha ölmedik!
Bize, bunları yazma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim...
Gönülden selamlar...