Doğan Günay'dan çok güzel bir yazı.

Doğan Günay'dan çok güzel bir yazı.
Yozlaşma, daha nereye kadar?
 Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Bilgisayarı düzenlemeye devam..
===========
OKURYAZAR MISINIZ?
Ne kadar anlamsız bir soru! Şu anda “okumaktasınız” zaten.
Öyle mi?
Bence değil. Böyle bir soruyu hiç düşünmeden yanıtlamanız söz konusu bile edilemez artık. Nasıl Osmanlıca okuyup yazmak için Arapça - Farsça bilmek gerekiyordu, bugün de okuryazar olmak için biraz Fransızca, az Almanca, bir gıdım İtalyanca, çok İngilizce bilmek zorundasınız. Siz Türkiye'de okuryazar olmayı kolay mı sanıyorsunuz?
Sözgelimi, her an, her yerde duyduğunuz sözcüklerin nasıl yazılacağını biliyor musunuz? “Fiks kart” sözcüklerini nasıl yazarsınız? “Fiks kart” diye mi, “fix kart” diye mi, “fiks cart” diye mi, “fix card” diye mi?
“Şlovskiis”i, hiçbir yere bakmadan yazabilir misiniz? Hatta size “o” harfi dışında 9 sessizden oluştuğu kopyasını versem bile.
“Kwik Kopy Printer” hangi dilin özelliklerine göre yazılmış? “Kopy” böyle yazılıyorsa “Copy” nedir?
“Conbay Jeans”in ilk sözcüğü nece? “Futura Mutfak” hangi dildendir, “Gigi Zazo”? “Koçlar Centroom”daki “centroom”, “center” da değil, “centrum” da değil; peki nedir?
“La mod” Fransızca mı?
“Antirefle cam” nasıl bir cam türüdür? “Mydonose”, maydonoz; “chiwi”, çivi; “porttakal”, portakal mı?
Adam, “Turkcell - Telsim” sözcüklerinin üstüne, dükkânının adını yazmış: “Güncell İletişim”... İlk sözcüğü nasıl okursunuz?
“Cellocan” nasıl oluyor da “selocan” okunuyor? Hangi dilin sesletim biçimi geçerli?
Şu kartın adını, “hattı muhabbet” diye yazıp “hatt-ı muhabbet” gibi söylüyorlar. Bu söyleyişle, Farsça kurallara göre yapılmış bir ad tamlaması kurduklarını ve “hatt-ı müdafaa”nın “savunma çizgisi” anlamına gelmesi gibi, “hatt-ı muhabbet”in de “sevgi çizgisi” anlamına geleceğini biliyorlar mı? Siz biliyor musunuz?
Şimdi daha zor bir soru: “Türk” nasıl yazılır? “TURKCELL”deki ya da “DIGITURK”taki gibi mi, “CNN TÜRK”teki gibi mi? Yoksa “Turc” ya da “Törk” diye mi?
Köylü genç kızın elindeki “poşet” (Yoksa “pochet” mi?) dedikleri naylon torbanın üstünde “Nursace” yazıyor; mağazanın adı! Bu sözcük hangi dilden?
Annesinin elindeki torbanın üstünde de “Magic Staff” yazıyor. Torbanın içinde ne var?
“Fine line”yi “fayn layn” diye okudunuz diyelim, “LineAK”ı nasıl okursunuz? Peki, “Canderel Spoonful”da, ikinci sözcüğü sormuyorum; ama ilk sözcük nasıl okunacak? “Canderel” diye mi, “kendrıl” diye mi?
“UPS'leyin”i nasıl okudunuz? “CNR”, “CNN”, “MSNBC”..... Nasıl okuyorsunuz bunları?
“D&R”, sözgelimi, nasıl okudunuz? Neden öyle okudunuz? Mutfak & banyo, Baklava & börek, ana & oğul arasına giren o “&” nedir? “MN & DM” nasıl okunacak peki?
“Telsim'de vardır.” dedikleri “EFR”, “Enhanced, Full ve Rate” sözcüklerinin kısaltmasıymış. Telsim şaşırmadıysa bunu nasıl oluyor da “e - fe - re” diye okutuyor? Böylesine basitleşmeyi “içinize sindiremeyip” bunu da “i - ef -ar” diye okumayacak mınız?
“LC” harfleri yan yanaysa nasıl okunur? Yanlarına bir de “1” eklenirse? Yani, “LC1” nasıl okunur? “Le - ce - bir” diye mi, “el - si - van” diye mi? İkisi de değil. “El - si - bir” diye okunuyor. Neden?
TV kısaltmasını “ti - vi” diye okumayı nereden öğrendiniz? IMF'yi “ay - em - ef”, GSM'yi “ci -es - em” diye okuduğunuza güvenip “F tipi cezaevi”ni de “ef tipi” diye okutmaya çalışıyorlar size. Buna da uyacak mısınız? Böyle okursanız “F tipi” cezaevleri sevimli mi görünecek? “F-16” uçaklarını TRT “fe 16” diye diğer kanallar “ef 16” biçiminde okuyor.
Tavşanlı otobüsünün üstünde yazan AQUASUN nasıl okunur? “Sakarya VİP”teki “VİP”, “çok önemli insan” (Ne demekse? Kim, kimden, niçin daha önemli oluyor?) sözcüklerinin İngilizcesinin (Very Important People) kısaltmasıymış ve size bunu “vi - ay - pi” diye okuttular, okudunuz. “Mersin VİF”teki “VİF” neyin kısaltması ve bunu nasıl okuyacaksınız?
Bir özel dersanenin ilanından, verdikleri kursları okuyorsunuz: “İngilizce / Muhasebe / Bilgisayar / Autocad”. Son sözcüğü “otoket” diye mi okudunuz? Nasıl bu kadar çabuk geçebildiniz Türkçeden İngilizceye?
Aynı beceriyi “special dürüm” için de göstermeniz gerek, “ekmek shop” ve “light köfte” için de... Belki de siz bu kadar becerikli olduğunuz için takıldı “dürüm”ümüzün, “ekmek”imizin başina, sonuna o sözcükler. Keşke bu kadar becerikli, bu kadar yetenekli olmasaydınız. Belki o zaman “big bilgi”, “big para” demeye kadar vardırmayacaklardı işi. Aynı sözcüğün bir yarısını Türkçe, öbür yarısını İngilizce yaptıklarında da sizin bu uyum sağlama, olağan karşılama yeteneğinize güveniyorlar. Başka neye güvenecekler? “Anagold” hangi dilden bir sözcüktür? “Emlakbox” nece?
“YeMc” diye bir tabela gördüğünüzde bunu nasıl oluyor da “yemek” diye okuyabiliyorsunuz? Adam, vitrinine “İn dream” diye yazdırmış. Nasıl anladınız bunun “indirim” demek olduğunu? Tabelasına “her & shey” diye yazdıran kişiye gidip dükkânın adının hangi dilden bir sözcük olduğunu ve ne anlama geldiğini sordunuz mu? Pastanesine “Whisne” adını veren adam “vişne”ye çok mu düşkünmüş?