.

Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Rumeli’li Tümen ve Daha Üst Kademedeki Komutanlar Ve Sivil Kahramanlar - 6
 
Tuğbay Hüseyin Hüsnü Demirtepe
1883 Köprülü doğumludur. Recep Bey’in oğludur. Sicil Numarası: 1321-P38
Büyük Taarruz’da Binbaşı rütbesi ile 9’uncu Alay Komutanlığı yapmıştır. 1940 ta emekli oldu.
Şehit Köprülülü Yahya Kaptan
Yahya Kaptan, Köprülü’de doğdu. Şehit edildiğinde sadece 29 yaşındaydı. Teşkilat-ı Mahsusa’nın bütün fadaileri gibi, sadece vatan hizmeti yaptığı için bir takım hain güruh tarafından şehit edildi.
  1910 yılında, Makedonya’da, amcasına saldıran bir Bulgar’ı öldürüp dağa çıktı. Etrafına topladığı arkadaşlarıyla birlikte, bütün işleri Türkleri öldürmek olan, Bulgar komitacılarla savaşmağa başladı. Müslümanlara karşı yapılan baskılara, katliamlara karşı direndi. Bulgarlara karşı Sırplarla birlikte hareket etti. Balkan Savaşı sonunda, bölgede kurulan yeni otoriteler karşısında arkadaşları ve çevresiyle birlikte, doğduğu yerleri terk ederek, muhacir olarak İstanbul’a geldi.
 Harb-i Umumi denilen 1.Dünya Savaşı başlamamadan önce İttihat ve Terakki liderlerinden Enver Paşa’ya bağlı olarak çok önemli devlet görevleri üstlenen Teşkilat-ı Mahsusa’ya katıldı.
Teşkilat-ı Mahsusa içinde bulunduğu sürede iki görev üstlendi. İlkinde, Sırplara karşı sabotaj eylemleri gerçekleştirdi. İkincisinde ise Halil Paşa’nın Irak cephesindeki mücadelesinde, Arap aşiretlerinin çöl eşkiyalığı(urban) taktiğine, karşı savaştı.
Dünya Savaşı koşullarında, İttihat ve Terakki’nin ünlü silahşoru Yakup Cemil ile Irak Cephesi’nden dönerken tanışan Yahya Kaptan, ondan etkilenerek, yakın arkadaşlarından birisi oldu. Onunla birlikte hareket etmeğe başladı. Yakup Cemil’in “Hükümeti devirme” komplosunda, tutuklanıp yargılandılar. Yakup Cemil idam edildi, Yahya Kaptan Irak’a sürgüne gönderildi.
I.Dünya Savaşı sonunda, Yahya Kaptan da İstanbul’a döndü. Mondoros Mütarekesine göre şekillenen yeni şartlar, tamamen İttihatçılara karşı geliştiğinden, bir İttihatçı kuruluş olarak görülen Teşkilat-ı Mahsusa’da lav edilip dağıtıldı. Teşkilat-ı Mahsusacılar, bu kez de İşgal kuvvetlerine, onların yanında yer elen Rum, Ermeni ve işbirlikçi Müslümanlara karşı çeşitli gizli örgütler kurarak, faaliyete geçtiler, Anadolu’ya silah ve adam kaçırmağa başladılar. M.M, Felah, Karakol gibi gizli teşkilatlar bunlardandı.
Yahya Kaptan, eski İttihatçıların kurduğu gizli örgütlerden en önemlisi olan Karakol Cemiyeti’nin Menzil gurubuna katıldı. Yenibahçeli Şükrü Bey liderliğindeki Menzil Gurubu, Anadolu’da başlayacak olan Millî Mücadele’ye cephane ve insan kaçırmak için, Kocaeli Yarımadası’nı kontrol altında tutuyordu.
Kocaeli Yarımadası dağları eşkıya doluydu. Millî Müfrezelerin (Kuvacı Çetelerin) karşısında Rum ve Ermeni çeteleri olduğu kadar, işbirlikçi, Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı(İttihatçılara düşman) çeteler ve adi soyguncularla doluydu.
İngilizler de, bölgeyi kontrol altında tutmanın, İşgal bölgesi için hayati önem taşıdığına inanıyorlardı.
Yahya Kaptan, bölgeye geldiğinde, bölgedeki çeteler, Karakol Cemiyeti’nin bu bölgedeki üyelerince, özellikle Dr. Fahri Can tarafından, eylemleri denetlenecek bir yapıya kavuşmuştu. Yüzbaşı Nail ve Binbaşı Necati, bu yapının askeri kanadını oluşturuyordu. Her ikisi de Osmanlı askeri sıfatı sürdürürken, Karakol Cemiyeti üyesi idiler. Yenibahçeli Şükrü Bey’e bağlı çalışıyorlardı.
Bölgedeki eşkıyalar ve Karakol Cemiyeti’nin örgütlediği yapı birleştirildi ve başkanlığına, lider kişiliği ve deneyimi ile Yahya Kaptan getirildi.
Sivas Kongresi ile Heyet-i Temsiliye’nin kuruluşu, Kocaeli Yarımadasındaki güçler çatışmasını hızlandırdı. Temsil Heyeti’nin egemenliğine girmek istemeyen ve bağımsız hareket etmek isteyen Karakol Cemiyeti ile Temsil Heyeti ve özellikle Mustafa Kemal Paşa arasında bir gerginlik başladı. Bu gerginlik Kocaeli Yarımadasına da yansıdı. Yahya Kaptan,  Kocaeli Yarımadasında örgütünü sağlamlaştırdıktan sonra Mustafa Kemal Paşa’ya bağlılığını bildirdi.
 
Devam Edecek..