Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Rumeli’li Tümen ve Daha Üst Kademedeki Komutanlar Ve Sivil Kahramanlar - 2

1884 de Selanik-Yenicevardar’da doğdu. Tevfik Bey’in oğludur. Sicil Numarası:1322-P26
1909 da Harp Akademisi’ni mümtaz yüzbaşı olarak bitirdi. Büyük Taarruz’da 11.Tümen Kumandanı kurmay yarbaydı. 1922 de albay oldu. Daha sonra; Bursa Özel Askeri Mahkeme Başkanlığı, Berlin Ateşemiliterliği, Milli Savunma Bakanlığı Müşteşarlığı görevi yaptıktan sonra Askeri Yargıtay üyesi iken 1932 de vefat etti. Gümüş İftihar, Harp Madalyaları, Afgan İstiklâl nişanı ve İstiklâl Madalyası sahibidir.
General Mehmet Nuri Yamut
1890 yılında Selanik’te doğdu. Mehmet Bey’in oğludur. Sicil Numarası: 1324-P27
Çanakkale’de çarpıştı. Türk Kurtuluş Savaşı’na 1920-1923 yıllarında katılmış, Büyük Taarruz’da Kurmay Binbaşı rütbesi ile 7’nci Tümen Kurmay Başkanlığı görevi yapmıştır. Genel Kurmay başkanlığı yapmıştır. 1954 de emekli oldu. 1961 de vefat etti.
General Ahmet Zeki Soydemir
1883 de Selanik’te doğdu. Demirali Bey’in oğludur. Sicil Numarası:1321-P.15
1908 de Harp Akademisi’ni “mümtaz yüzbaşı” olarak bitirdi. 1919 da Anadolu’ya geçti. Sakarya’da mürettep tabur komutanı idi. Yarbay olarak katıldığı Büyük Taarruz’da 2.Süvari Tümen Kumandanı idi. Büyük Taarruz’dan sonra albay oldu.1927 de tümgeneral oldu. 1934 de emekli oldu ve Erzurum Milletvekilliğine seçildi. Başarılarından dolayı; 4.Rütbeden Osmanlı Nişanı, Harp, Muharebe, Gümüş Liyakat madalyaları, Afgan İstiklâl Nişanı, İstiklâl Madalyası ve takdirname ile ödüllendirilmiştir.
Drama
Şehit Dramalı Rıza Bey  (!890 – 12 Haziran 1920)
1890 da Drama’da doğdu. Rıfat Bey’in oğludur. Aile lâkapları “Kolcu” idi. Teşkilat-ı Mahsusa’nın önde gelen fedailerindendi. Teşiklat-ı Mahsusa’nın “Türk Batı Trakya Komitesi’ne mensuptu. “Garbi Trakya Hükümet-i Müstakilesi’nde önemli görevler ifa etti. Çevresini Yunan baskısından korumak için mücadele etti.
1.Dünya Savaşı sırasında, ünlü Türk casusu “İngiliz Kemal” ile birlikte, Musul, İran Hududu ve Suriye’de İngiliz casusu Lawrens’in peşinde dolaştı. Teşkilat-ı Mahsusa’nın Osmancık Taburu içinde Sina-Filistin Cephesinde, Kuşçubaşı Eşref Bey’in emrinde “Sağ Kol Gönüllü Atlı Bedevi” kuvvetleri içinde savaştı.
Millî Mücadele’de Salihli Cephesinde savaşırken, Aznavur Harekâtına katıldı. Akbaş Cephaneliğinin kaçırılmasında en mühim görevi üstlendi. Arkadaşlarıyla Çanakkale’nin Rumeli yakasına geçerek cephaneliği bastı ve çarlık yanlısı Rus Beyaz Ordu’ya gönderilecek olan, sekiz bin Rus tüfeği, kırk Rus mitralyözü, yirmi bin sandık cephaneyi geceleyin Anadolu tarafına geçirerek, Burgaz iskelesinde beklemekte olan Köprülülü Hamdi Bey’e verdi. Bu cephaneler, hemen içerilere, Yenice köyüne taşındı. Cephaneliğin kaçırıldığı duyulunca, Aznavur yanlıları önce Biga’yı basarak Hamdi Bey ve arkadaşı Kâni Bey’i şehit ettiler. Sonra büyük bir grupla köy caminde depolanmış cephaneleri bekleyen Dramalı Rıza Bey ve arkadaşlarını sardılar. Dramalı Rıza Bey, kendi eliyle kaçırdığı cephaneleri vermemek için, havaya uçurdu ve çıkan karışıklıktan istifade ederek kaçtı.
Cephaneliğin kaybına çok üzülen Rıza Bey, bunun müsebbibi olarak gördüğü Damat Ferid’ı, Dâhiliye Nazırı olan gazeteci Ali Kemal’i ve İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurucularından Sait Molla’yı öldürmek için İstanbul’a gitti. Yakalandı. Arkadaşları ile birlikte yargılandığı Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divanı’nda idama mahkûm edildi. 1 Haziran 1920 de asılarak şehit edildi.
 
Devam Edecek..