Türk Müziği, 1960'lı yılların sonuna kadar, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Klasik Türk Müziği şeklinde geldi.

Türk Müziği, 1960'lı yılların sonuna kadar, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Klasik Türk Müziği şeklinde geldi. Tabii ki, bu dönemde Batı Pop Müziği parçalarına Türkçe sözler yazılarak yeni bir müzik türü de gelişmeye başladı... Caz Müziği, Hafif Batı Müziği, Pop Müzik gibi adlarla gelişti...
İşte bu dönemde, "Sevemedim Karagözlüm" şarkısıyla çok farklı bir tür de müzik hayatımıza girdi. Arabesk... Arap tarzı, yaylı sazlar, nefesli sazlar ve ritm olarak, Bendir, tef, darbuka, davul, koltuk davulu da bu müzik türünde etkili oldu.
Sonra, elektrosaz  devreye girdi... Bu dönemde, Anadolu'da, sesi güzel olan kız, erkek herkes plak doldurdu. Konu olarak da, ezilmiş, horlanmış, hayata tutunma isteği olan  gurbette yaşayan ve ayrılık acısını yaşayanların duygularına hitap ediyorlardı...
Otobüslerde, minibüslerde, taksilerde plak ve daha sonra bant, kaset olarak hep dinledik... Bu dönemde birçok ses sanatçısı yetişti ve varlık gösterdi. Şimdi, onların bir kısmını hatırlayanımız bile yok.
Tabii ki, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses kendi üslup ve söyleyiş tarzlarıyla temayüz ettiler ve  günümüze kadar geldiler.
Arabesk türü, 1990'lara kadar zirvede oldu. 1990'dan sonra Türk Pop Müziği büyük bir atılım yaptı. Müzik zevki bilhassa gençler vasıtasıyla bu yöne kaydı...
Pop Müzik, Batı müzik aletleriyle daha da gelişti ve başat müzik oldu. Diğer müzik türlerinden Türk Sanat Müziği, daima varlığını sürdürdü. Türk Halk  Müziği ise, bazı aydın geçinenlerce küçük görülmesine rağmen günümüzde çok daha güçlü olarak varlığını sürdürüyor... Rahmetli Ali Ekber Çiçek'in "Haydar Haydar" bestesi, Belin Flarmoni Orkestrası tarafından seslendirildi...
Yine, Zülfü Livaneli'nin türkü formunda eseri, "Kan Çiçekleri"  Londra Flarmoni Orkestrası tarafından seslendirildi.
Ayrıca, Sayın Sabahat Akkiraz, Batı Çok Sesli Orkestraları'yla birlikte Türkü söyledi...
Türkü, Türk var olduğunca varlığını sürdürecektir...
******
1970'lerdeki değişimle birçok ses de müzik hayatımıza girdi ve sonra yok oldular...
Şimdi, aşağıda adlarını yazdığım kaç sanatçıyı tanıyoruz ve hatırlıyoruz?
Gülnihal, Güler Durucan, Sultan Genç, Nurcan Opel, Şenay Şenses, Fatma Küçük, Neriman Karakuş, Sinem İnce, Hülya Varveren,  Neriman Bayındırlık, Mürüvvet Kekilli( MHP Adana Kadın Kolları Başkanıydı ve MHP'li diye öldürüldü.), Sevinç, Leyla Ertaş ve adını hatırlayabileceğimiz; Gülistan Sayın, Dilber Ay, Bergen, Mine Koşan, Esengül, Yıldız Tezcan, Hayri Şahin, Ali Avaz, Seyfettin Sucu, Kerem Güney, Selahattin Cesur ve diğerleri...
Günümüzde de,  güzel sesli olmasına rağmen birçok kişi yeterince destek görmediği için yok olup gitmektedir...
Aslında, İllerdeki "Kent Konseyleri" vasıtasıyla yetenekli gençlere sahip çıkılsa ne güzel olur. Yine, o ilde yaşayıp ekonomik zenginlik içinde olan kişiler de Kent Konseylerine destek verseler ne güzel olur...
Biz eğlence kültürümüzü de geliştirmeliyiz, derim.
Bilgi edinmeniz dileğiyle.
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam.