Şubat ayı olağan Meclis toplantısının açılış konuşmasını Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Aydeğer yaptı. Aydeğer, “. Merkez üsleri Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan’da art arda 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen yıkıcı depremler ve çok sayıda artçı sarsıntı geniş bir bölgeyi etkileyerek 10 ilimizde ciddi kayıplara neden olmuştur. En son 21 Şubat tarihinde Hatay Defne ilçesi merkezli şiddetli deprem bölgedeki yüksek tansiyonun devam ettiğini göstermektedir. Tüm bu sarsıntıların sonucu Ülkemizin yaşadığı asrın felaketi,  hepimizi derinden etkilemektedir. Şubat ayı kısa olduğu kadar etkisi de maalesef büyük, acısı çok derin olmuştur. Global ölçekte tüm dünyayı olumsuz etkileyen pandemi salgını sonrasında hızlı bir toparlanma gösteren Ülkemiz, şimdi ise ağır bir deprem felaketi ile karşı karşıyadır.

“ÇANAKKALE TSO TARAFINDAN FARKINDALIK OLUŞTURMAK ADINA KENDİ İÇİMİZDE AFET KOORDİNASYON KOMİSYONU OLUŞTURABİLİRİZ”
Her yerde sıklıkla söze gelen ‘Deprem Öldürmez, Bina Öldürür’ söylemini hatırlatmak istiyorum. Konut yapımı bölgenin en önemli ve öncelikli ihtiyaçları arasında yer alıyor. Çatı kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz öncülüğünde başlatılan “Türk İş Dünyası Konut Seferberliği”ne tüm iş insanlarımızı, sektörel derneklerimizi, iş dünyası kuruluşlarımızı, kadın ve genç girişimcilerimizi ve hayırseverlerimizi konut kampanyasına destek olmaya davet ediyorum.  Diğer taraftan depreme hazırlıklı olmak bu vatanın her bir ferdinin olmazsa olmaz bir ödevidir. Toplum olarak deprem öncesi hazırlık, deprem sırası ve sonrası için bilinçli bir toplum yetiştirmemiz binlerce canın hayata tutunmasının en temel çaresidir. Hiçbir ekonomik gerekçemizin bu önceliklerin önüne geçmesine izin vermemeliyiz. Şahsen bir AKUT gönüllüsü olarak depremin ardından Hatay İskenderun’da enkazda canlı arama kurtarma çalışmalarına bizzat katıldım. Çok fazla acıya ve buruk sevince şahitlik ettim. Bu mahşer yerinde hiçbir önceliğin bir canlının hayatından daha önemli olamayacağını daha iyi görüyorsunuz. Deprem felaketinde en az sayıda kayıp yaşamak için ilk 72 saat olağanüstü öneme sahip bir süreç. Hepimizin bildiği üzere Ülkemiz deprem risk haritası üzerinde Çanakkale kırmızı çizgide yer alan bir İlimizdir. İlgili kurumlarımızın alacağı yapısal tedbirlerin yanı sıra, olası Marmara veya bölgemizi etkileyecek bir deprem felaketi ihtimaline karşı hazırlıklarımızı eksiksiz olarak, bireyler ve kurumlar olarak yerine getirmeliyiz. Bu kapsamda başta bilim ve yaşanan tecrübeler en önemli yol göstericimiz olmalıdır. Saygıdeğer üyeler, bugün konuşmamda ekonomik gelişmelere de yer ayırmış idim. Ancak bu süreçte Ülkemizin içinde bulunduğu deprem felaketinin tüm ekonomik verilerin önüne geçtiğini düşünüyorum.” dedi.
 
GÜNDEM DEPREM, İNSANLIK VE AHLAK OLMALI
Daha sonra konuşma yapan ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu, tüm gündemlerin önemini yitirdiğini belirterek, herkesin payına düşen dersi alması gerektiğini söyledi. Tke gündemin deprem, insanlık ve ahlak olması gerektiğini belirten Semizoğlu, “06 Şubat 2023 Pazartesi günü yeni haftaya deprem ile uyandık. 10 İlimizi etkileyen, şiddeti ve kayıpları çok büyük olan ve  “Asrın Depremi” diye adlandırılan deprem hepimizi derinden üzdü, yıkıp geçti. Ülkemizin, Milletimizin başı sağolsun. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
 
Normal koşullarda bugün gündemimizde; Ocak ayı enflasyon rakamları, ihracat - ithalat rakamları, faiz oranları olurdu. Ancak;  tüm gündemlerin önemini yitirdiği, herkesin payına düşen dersi aldığını ümit ettiğim bir zamandayız ve tek gündemimiz bugün deprem, insanlık ve ahlak olmalı diye düşünüyorum.
 
Değerli arkadaşlar, aynı anda 10 vilayet ağır hasar aldı. Uzmanların ifadesine göre dünyanın en büyük kara depreminden birisini yaşadık. Bu 10 ilimizin toplam alanı 108.812 km². Benzetecek olursak, Bulgaristan’ın yüzölçümüne denk, İngiltere yüzölçümüne yakın,  Hollanda’dan 3,2 kat, İsviçre’den 2,7 kat büyük bir alan. Deprem bölgesinin toplam nüfusu ise 13,5 milyon ve bu da Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İsveç, Azerbaycan, Portekiz gibi Ülkelerden yaklaşık 3 milyon daha fazla bir nüfusa tekabül ediyor.
 
2011’de Japonya depremi 30 km derinlikte gerçekleşmişken Kahramanmaraş depremi 7 km derinlikte gerçekleşti. Uzmanların ifadesine göre aynı günde 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki büyük deprem olağandışı ve ender görülen bir afet, büyük bir felaket. Dünya Sağlık Örgütüne göre yüzyılın en kötü doğal afeti. Felaketin büyüklüğünü gözler önüne sermek için bu rakamlardan bahsetmek istedim. 
 
DEPREMDEN ETKİLENEN 10 İL GSYH’NIN YÜZDE 10,1’İNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR
Kayıpların büyüklüğüne ekonomi penceresinden bakacak olursak da; depremden etkilenen 10 il, Türkiye’nin toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10,1’ini gerçekleştiriyor. 2021 yılında % 11,35 olan büyümenin 1,15’ini bu iller sağlamış. Bu 10 ilde ilk 500’de 69, ikincide 83 olmak üzere toplam 152 firma Türkiye’nin en büyük ilk bin sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. 2022 yılında Türkiye’nin toplam 254,2 milyar lira olan ihracatının yüzde 10,9 oranındaki 27,6 milyar dolarlık kısmını depremzede 10 ilimiz gerçekleştirdi. Bunun da 11,2 milyar dolarını tek başına Gaziantep yaptı. Mersin 6,2 milyar, Hatay 4,1 milyar, Adana 3,1 milyar dolarla en çok ihracat yapan iller arasında yer aldı. İthalatımızın da 360 milyar dolar civarında olduğunu unutmayalım.  Yani 110 milyar dolar olan dış ticaret açığımız vardı 2022 yılında, yaklaşık 28 milyar doları da kaybettiğimizi de düşünürsek önümüzdeki süreçte Türkiye ekonomisinin can kaybı dışında ekonomik kaybının da olacağı kaçınılmaz. 2022 yılında Devletimizin 2 trilyon 353,3 milyar lira olan toplam vergi gelirlerinin % 7,5’i olan 176,4 milyar lirayı bu 10 ilimiz ödedi.  2 trilyon 802,4 milyar lira olan merkezi yönetim toplam bütçe gelirlerinin % 6,8’ine tekabül eden 190 milyar lirayı da bu 10 ilimiz ödedi. 8 trilyon 254 milyar lira olan toplam mevduatın % 6,9’u olan 567,7 milyar liralık bölümüne bu 10 ilimiz sahip. Yine 2022 itibariyle 7 trilyon 643,4 milyar lira olan toplam nakdi kredilerin ise yüzde 10,3 oranındaki 784,9 milyar liralık bölümünü depremzede 10 ilimiz kullanmış.
 
10 ilimiz Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında da stratejik öneme sahip. Atatürk ve Karakaya Barajlarının da yer aldığı 43 önemli baraj ve hidroelektrik santrali bu bölgede bulunuyor. Malatya’daki Sultansuyu Barajı depremden etkilendi.
Ekonomik kayıpları da bu rakamlar göz önüne seriyor ve süreçleri uzun bir müddet sekteye uğratacağı çok açık. En son 43 bini aşkın can kaybımız var ve yarım kalan hayatların ise hiç telafisi yok. Mekânları Cennet olsun, Rabbim yakınlarına da dayanma gücü versin. 
Onları geri getiremeyiz ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve büyük Türk Milleti bunun dışında her kaybı yerine koyacak güçtedir. Milletimizin ilk anlardan itibaren Çanakkale Ruhu ile gösterdiği yardımseverlik, seferberlik de bunun bir göstergesidir. Yaralar elbette sarılacaktır. Biz de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak, bir aile toplantısında olduğumuzu düşünerek ifade ediyorum çünkü bunu hepinizin bilmeye hakkı var. Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek üslubuyla sosyal medyada hiçbir paylaşım yapmadık ve yapmayacağız da.  İlk günden itibaren Sayın Valimizin yönlendirmeleriyle önce Osmaniye’den başladık sonra Elbistan’a yardımlarımızı ekmekten suya aklınıza ne geliyorsa, nerede ne ihtiyaç varsa bütçemiz nezdinde yardımcı olduk, bunu bilmenizi isterim. Bunun detayları Meclis mizanlarımızda mevcut, basın önünde detayları konuşmayı doğru bulmuyorum. Bunun dışında çok ciddi hizmetler var. Az önce Armağan Aydeğer kardeşim de ifade etti, kendisi AKUT gönüllüsü olarak bölgeye gitti hizmet etti. Aynı şekilde Ahmet Çelik ve Deniz Tennioğlu da bölgeye giderek hizmet etti.
 
Ayrıca İlimizde misafirlerimiz var. Depremzede demeye dilim varmıyor, kardeşlerimiz var. Kendilerinin misafir edildiği çeşitli kurumlar var. İlk günden itibaren bir anne şefkati ile yaklaşsınlar diye Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Sema Hanım, neye ihtiyaçları varsa gidip ilgilendiler. En azından moral olsun diye çalıştılar huzurlarınızda onlara da teşekkür etmek istiyorum. Sayın Valimizin yönlendirmeleri ile ilk gün Elbistan’a bir tır su gönderdik 4 günde gitti. Lojistik çok zordu. Meclis Üyemiz Hakan Kayalı’ya teşekkür etmek istiyorum. Boğazdan geçip İskenderun Limanı’na giden gemilere kendi tekneleriyle ikmal yapıldı Sayın Valimizin bilgileri dahilinde. Deniz yoluyla da ne kadar yapılabilirse katkı sağlandı.
 
Ancak Türk Milleti tek yürek olup bu yardımseverliği gösterirken artık bir şeylerin değişmesini de beklemektedir. Bağıra bağıra gelen depremleri, ileride gelecek olan depremleri göz ardı eden, temelinden çatısına sorumluluk ve yetkisi olup kötüye kullanan ya da sorumsuz davranan, afetlerin koordinasyonunda yetersiz kalan liyakatsiz yöneticilerin değişmesini bekliyoruz.
 
SORUMLULAR EN AĞIR CEZAYI ALSIN ANCAK 3-5 TANE MÜTEAHHİT TUTUKLAYARAK BU OLMAZ
Sorumlular en ağır cezayı alsın ancak 3 – 5 tane müteahhit tutuklayarak bu olmaz. Ben de burada bulunan birçok arkadaşımız da inşaat yaptı. Bu müteahhitler hizmet alıyorlar, mimarisini ve statiğini çizdiriyor, zemin etüdünü yaptırıyorlar. Hepsi uzman, devletin yetkilendirdiği kişiler. Sonra şu cins beton alınacak deniliyor, o beton da laboratuvara gidiyor, demir fabrikadan geliyor. Bina yıkılınca da kimsenin suçu yok müteahhitin suçu var. Bunun adı popülizmdir. Sadece binayı yapan müteahhitin suçu yok, onu söylemeye çalışıyorum. Bunu herkes biliyor ama bu dönemde toplumun tepkisinden çekinildiği için dile getirilmiyor. Kimse bilerek ve isteyerek çürük bina yapmaz, kimsenin canına mal olmak için yapmaz.  İnsanları bu binalara sokup bu vebalin altına girmez.
 
Sayın Meclis Üyeleri, tabi ki bir yandan da ticaret devam ediyor. Bugün, Çanakkale Özel Öğrenci Yurtları Dernek Başkanı ve yurt sahibi üyemiz Refik Ercan ve Derneğin Yönetim Kurulu Üyeleri ziyaretimize geldiler. Tabi özel yurtların şöyle bir durumu var; 2,5 yıl pandemi süresince bu arkadaşlarımız sıfır gelirle çalıştılar. Şimdi de deprem sonrasında alelacele bir kararla üniversiteler kapatıldı. Bir kısmı nisan sonrası öğrenim görecek bir kısmı online devam edecek. Gerçekten zor durumdalar. Bunu komite üyelerimiz ile de görüştük. Önümüzdeki günlerde de siyasilerimizle ve bürokratlarımızla da paylaşacağız. Bu şekilde acele verilen kararlar Türkiye’nin genç nüfusunu ve bilgi ordusunu da etkiliyor. Çanakkale’nin en büyük fabrikası 18 Mart Üniversitesi, 50 bini aşkın öğrencisi var. Türkiye bazında düşünürseniz sayı çok büyük oluyor. Uzmanlık alanım değil ama bu kararların alelacele verildiğini düşünüyorum. Yanlışsam da kararları verenler haklarını helal etsinler.
 
“MERKEZ İLÇE BELEDİYESİNİN 300’Ü AŞKIN DAİRESİNDE KİMLER KALIYOR? BUNLARI DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZE AÇALIM”
Şimdi biraz da Çanakkale’yi konuşmak istiyorum. Her fırsatta diyoruz ki; Cumhuriyetin önsözünün yazıldığı yer, manevi başkent Çanakkale...  1,5 yıl önce 2021 yılı Ağustos ayında Merkez İlçe Belediye Başkanımızın daveti üzerine, o zaman Yönetim Kurulundan Özgür Ekşi, Meclis Üyesi olan arkadaşımız şimdi Yönetim Kurulumuzdan Şakir Kutluay, Deniz Tennioğlu ve Sema Hanım ile birlikte Belediye binasındaki toplantıya katıldık. Toplantının gündemi malum sosyal konutlar! 860 konut, tabiri caizse püf deseniz yıkılacak. Konunun yetkilisi de etkilisi de değilim ancak şehrin en büyük STK’sının Yönetim Kurulu Başkanı olarak ben bunu söylemeye mecbur hissediyorum. Bunun çözümü derhal bulunmalı. O gün ürettiğimiz çözümleri Sayın Belediye Başkanı’na sunduk. 860 konut, Bakanlık müsaade etmemiş en fazla 8 kata çıkmışlar. Aramızda meclis üyesi arkadaşlar da var yanlışım varsa düzeltsinler. Hesap yapıyorum üretilmesi gereken daire 300 daire daha fazla. Bu daireler ne? Belediye verdiği yerden daire istiyor. Ben siyaset yapmadım, yapmayacağım da bunu tekrar edeyim. Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi’nin 300’ü aşkın dairesi var işyerleri hariç. Buralarda kim kalıyor, kalanı kim biliyor belli değil. Açalım buraları depremzede vatandaşlarımıza. Burada pansiyonlarda konaklatıyoruz Çanakkale’ye yakışıyor mu?
 
Herkesi eleştireceğim. Sosyal konutlar konusunda depremin hemen ertesi günü Çanakkale Merkez Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Erdal Gezen Bey’i aradım. ‘Size bunu söylemek zorunda hissediyorum kendimi bu işe neşter vurun ve meclisi derhal toplayın. Hangi parti karşı çıkıyorsa da bunu topluma sunun’ dedim. Sonra Muharrem Erkek Bey’i aradım ona da aynısını ilettim. Ülgür Başkan’ı aramadım çünkü ben 10 senedir bu konuda konuşuyorum daha bir sonuca ulaştığımız yok. Geneli de eleştiririm. İstanbul’da deprem 24 sene önce oldu ne yaptık? AFAD İl Müdürümüz İbrahim Bey ki kendisi daha önce İstanbul AFAD İl Müdürü idi. Gerçekten liyakatli, konusuna hakim, bilgili ve tecrübeli bir bürokratımız.
 
Armağan Başkanımın dediğine katılıyorum. Derhal uzmanlarla bu işe el atmalıyız. Bizim de Çanakkale TSO olarak eksiğimiz var.  Deprem anında burada ne yapacağımızı bilmiyoruz. Armağan Bey bu konuyla ilgilenecek. Herkes uzmanlık alanı ve bilgisine göre çalışsın, bizde tek adamlık yok.
 
“SAYIN BÜLENT TURAN VE SAYIN ÜLGÜR GÖKHAN ODA SEÇİMLERİNDE NASIL BİRLİKTE ÇALIŞTILARSA BU KONUDA DA AYNI PERFORMANSI GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUM.”
Lafın bittiği yer deniliyor ya bu lafın bittiği yer! Bunu tek bir kuruma söylemiyorum. İnşaat ruhsatı yetkisi vermeye sahip bütün kurumlara söylüyorum: adamına göre değil zemine göre imar verin. Bizim zamanımızda bütünleme kâğıdının isim kısmı katlı olurdu not verecek hoca önyargılı olmazdı. Bugün iddia ediyorum bu kurumların yarısından çoğu kişiye göre izin veriyor. Çanakkale’yi gezdiğinizde bunu görürsünüz ilçeleri de dahil. Bunları siyasi algılamayın, daha konuşacak çok şey var.  Bir daha söylüyorum 10 senedir yan yana gelmekten imtina eden AK Parti Milletvekilimiz Bülent Turan Bey ve Merkez İlçe Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan Bey, Oda seçimlerinde bir araya gelip nasıl çalıştıysanız tekrar bir araya gelin diyorum.
 
KAMU BİNALARININ MERKEZDE OLMASINA KARŞIYIZ
Gündemimiz deprem iken bir konuya da yine dikkat çekip not düşmek istiyorum. Şehirde yeni kamu binaları yapılıyor yenilerinin yapılması da gündemde. Binalarının merkezde olmasına karşıyız. Belediye ve Emniyet Müdürlüğü binalarının yerlerinin yanlış olduğunu ifade ettik. Gerçi şehrin yöneticilerine göre şehirde trafik sıkışıklığı ve otopark sorunu yok ama… Bu kararlar bu şehri boğmaktan başka bir işe yaramaz.
 
“11 YIL ÖNCE HİZMET BİNAMIZI BURAYA YAPTIĞIMIZDA ELEŞTİRMİŞLERDİ”
Çanakkale'deki alanların çoğu kamuya ait. Şimdi yine kamuoyundan duyuyoruz merkezde yapılması planlanan Valilik hizmet binası ve bazı dairelerin içine alınacağı kamu kampüsü düşünülüyormuş. Bu cinayet olur arkadaşlar. Bu tür yapılar yapılırken kamu marifetiyle yapılıyor. Bunlar kimsenin malı değildir 85 milyonun malıdır. Bu yatırımların da Çanakkale'nin yatırımı olması lazım. Bu yatırımlar yapılırken stk'lar, insanlar, kent konseyi başta olmak üzere herkesi gözetmek lazım, şehre nefes aldırılması lazım. Yurt dışındaki yapıları görüyorlar. Bunlardan örnek almaları lazım. Bu yapılar merkezde şehri  boğmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Mesela adliye binası şehrin dışında hiçbir sorun olmuyor biz yıllar önce buraya Oda binasını yapmaya karar verdiğimizde bizi eleştirmişlerdi.
 
Bakın bu şehir için bu bir fırsattır. Boşaltılan kamu binaları yıkılarak yeşil alan olarak halkın kullanımına açılmalıdır. Bu konuda Çanakkale'ye yakışır hareket etmek gerekir Çanakkale'nin marka değerinin yükselmesi için iyi kararlara ihtiyacı vardır Çanakkale'nin nereye doğru büyüyeceğinin bilimsel bir çalışması olmalıdır. Halk Bahçesinin büyüyeceği çok güzel alanlar var. Bu kötülüğü bu şehre yapmayın. Basın mensubu arkadaşların önünde bunu bir kere daha dile getirmek istedim.
 
Çanakkale’de 60’lı yıllarda sel olmuş. Bizim bu şehirde alan sıkıntımız yok. Zeminle ilgili sorun var. Kamu binaları konusunu da her birinizden yetkili olduğu yerlerde gündeme getirmenizi rica ediyorum. Şehrin içerisine kamu binası yapmayı artık bıraksınlar. Çanakkale marka şehir diyoruz böyle olmaz. Bize soran yok ama bu şehirde biz yaşayacağız bu kararı alanlar değil. Üst üste bu kadar yapıyı burada kimse istemez.
Zemin sıvılaşması İlimizde olacak bir durum. Bugün Çanakkale’de deprem olsa hastane yolu yıkılsa başka bir yolu yok.
 
Yıkım firmalarımız yeterli değil. Belediye ve İl Özel İdare birlikte çalışmalılar, moloz yıkım alanı göstermek zorundadırlar. Sosyal konutlar bir simge oldu. Yoksa bunun gibi birçok yapı var Çanakkale'de, bunların yıkılması gerekiyor.  Ancak sosyal konutlarda popülizm adına biz verdiğimizi almak isteriz diye tutturuyorlar. Bugün 40 yıllık kullanılmış arabanızı götürüp sıfır bir araba alabiliyor musunuz, hayır! O zaman eski evinizin Yerine yapılacak evde ya metrekare düşecek ya da üzerine para vereceksiniz. Aynı ölçüde almak matematiğe aykırıdır. Bu bir mağduriyet değildir. Şu an eski 3 artı 1 ev yeni daha küçük bir ev kadar etmiyor. Bu konuda realist düşünmek lazım. Ayrıca bu moloz döküm alanı çok önemli bir konu. Bu olmadığı zaman iş başından olmuyor. 
 
“BUNDAN SONRASI İÇİN İMAR AFFI CİNAYETTİR”
Bugüne kadar imar affı çıkarılacağı kadar çıkarıldı. Bundan yararlanan yararlandı ancak bundan sonrası için imar affı kararını almak cinayettir. Parayı yatıranın binası 1 günde uygun hale geliyor. Mayıs ayındaki Meclis toplantımızda bu konuyu uzmanlarla detaylıca ele alacağız.
 
Meclis açılış konuşmalarının ardından Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Kerem Özer tarafından, Hesapları İnceleme Komisyonu’nun 2023 Ocak ayı mizanı ile ilgili rapor okundu ve 2023 Ocak ayı mizanının tetkik ve onayı yapıldı.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Sema Sandal tarafından sunulan. azami fiyat tarife talepleri Mecliste görüşülerek onaylandı.
Meclis Toplantısı, Yönetim Kurulu’nun ve komite üyelerinin görüşleri ile devam etti.
 
Haber Merkezi