.

Bir dostumuz, biz düşünce ufkumuzda derinliği kaybettik, demekte...
Ona katkı sunan bir arkadaşımız da, düşüncelerin samimiyetten uzak olduğunu söylemektedir...
 
Ben de derim ki,
"İdeolojik hareketlerin bir problemi çözme gücü kalmamıştır... Çünkü pratik çözümleri yoktur... Aslında, siyasi partilerin tüzüklerini alıp okuduğunuzda bir derinlik göremezsiniz... Hepsi de iyi dilek temennisi gibidir... Türkiye'nin bence en büyük sorunu budur... Başka bir arkadaş da güzel bir değerlendirme yapmış ama bir cümle var ki, hepsinden güzel ve gerçek problem... "Samimiyetten uzak bulunması..."
Türk insanı bu duygusunu yitirdi...
İşte bu duyguyu tekrar kazanırsak her şey yerli yerine oturur, derim...
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam... "
………….
ŞEHİT ALAY İMAMI SERFİÇELİ İSMAİL HAKKI HOCA
 
Tosun Saral tarafından paylaşılan bir belge. Çok önemli bu.
11 nci Kolordu 33 ncu Tümen, 97 nci Alay Tabur İmamı Manastır Vilayetimiz, Serfice Sancağımız, Kozana kazamız, Sofular köyünden Hacı Osman Hoca oğlu 1880 doğumlu İsmail Hakkı (Saral) Hoca. 8 Şubat 1330 (21 Şubat 1915) Köprüköy savaşlarında Alayının başında Ruslara hücüm ederken şehid düştü.
 
Balkan ve Birinci Büyük Savaş’ta vatan ve millet yolunda cefa çeken ve Erzurum Köprüköyü'nde Ruslara karşı yapılan taarruzda Alayının başında şahadet mertebesine ulaşan, 33 ncü Tümen 97 nci Alay Tabur imamı Küçük Mahmut oğullarından Büyük Babam İsmail Hakkı Hoca ve onun hizmet eri Kahraman isimli eşsiz ve meçhul Türk askerinin aziz hatıralarına armağan ediyorum.
Aynı köyden Fatma Hanımla evlendi. Hediye (Güven), Fethiye (Erkural), Ahmet Hulki (Tümgeneral Saral P.1340 (1924)-7 ), Kamile (Örbey) ve Havva isimli çocukları oldu. İsmail Hakkı Efendi İstanbul’da Fatih medresesinde İslâm felsefesi okudu. Mezun olduktan sonra Osmanlı-Türk ordusuna katıldı.
Balkan Savaşında Yunanlılara esir düştü.
Esaretten dönünce Van’da bulunan 33 ncü Tümen 97 nci Alay Müftüğüne atandığını öğrendi. Ailesini alarak Van’a gitti.
Birinci Büyük Savaş patlayınca ailesini Van’da bırakarak alayı ile Erzurum’a hareket etti.
8 Şubat 1330 (21 Şubat 1915) de Köprü Köy savaşlarında şehit düştü.
Ailesi; ata topraklarından binlerce kilometre uzakta bilmedikleri, tanımadıkları bir yerde sadece Kahraman isimli bir Türk piyade erinin gerçek kahramanlığı, önderliği, sahipliği, yönetimi altında bin bir zorlukla İstanbul’a sağ salim ulaştı. Kızılay himayesine sığındı.
Görevi biten Kahraman “Anneciğim sizi sağ salim İstanbul’a ulaştırdım. Ver elini öpeyim. Ben artık kıt'ama dönmeliyim” diyerek ayrıldı. Ondan bir daha haber alınamadı.
Hepsi nur içinde yatsınlar!