Çanakkale merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta, Ege Denizi ile Çanakkale Boğazı’nın birleştiği stratejik noktada bulunan köy, geçmişten bugüne taşıdığı önemle “şehir gibi köy” olarak anılıyor.

Yaklaşık bin kişilik nüfusa sahip olan Kumkale, köklü bir Osmanlı köyü olması nedeniyle bölgenin en eski ve en değerli yerleşim alanlarından biri. Köy, yıllarca belde statüsünde hizmet verdi; 1992 yılında belediye oldu, ancak 2014’te nüfus yetersizliği nedeniyle yeniden köy statüsüne döndü. Buna rağmen köyde; muhtarlık binası, çarşı, PTT, eczane, lokantalar, dükkânlar ve müzeler bulunması, Kumkale’yi birçok köyden ayırıyor.

Truva’ya Komşu Köy

Kumkale, dünya tarihinin en önemli merkezlerinden biri olan Truva Antik Kenti’ne yalnızca 2 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu yakınlık, köyün turizm değerini artırıyor ve bölgeyi ziyaret eden yerli-yabancı turistleri köye çekiyor.

Verimli Toprakları ile Biliniyor

Kumkale’nin bereketli arazileri bölgeyi tarım açısından da önemli kılıyor. Çiftçilik köyde hâlâ en yaygın geçim kaynağı. Köyün konumu ve toprak yapısı, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bölgeye ayrı bir değer katıyor.

Çanakkale Savaşları’nın İlk Direniş Noktası

Köyün en önemli tarihi özelliği ise Çanakkale Savaşları sırasında düşmanın ilk çıkarmayı yaptığı yerlerden biri olması. Seddülbahir’le birlikte ilk temasın yaşandığı bölge olan Kumkale’de Türk askerinin destansı ilk direnişi gerçekleşti.

Köy çevresinde, boğaz savunması için yerleştirilmiş toplar ve bonetler bulunuyor. Ancak savaşın hatıralarını taşıyan bu yapılar bugün kaderine terk edilmiş durumda. Özellikle liman çevresindeki topların çürümeye bırakılması ve bazı yaşam alanlarının alkol kullanan kişiler tarafından amaç dışı kullanılması dikkat çekiyor.

Kumkale Şehitliği ve Kumkale Kalesi

Köydeki Kumkale Şehitliği ve askeri alan içinde bulunan Kumkale Kalesi, bölgenin en önemli ziyaret durakları arasında yer alıyor. Ayrıca kale yolu üzerinde bulunan Osmanlı Mezarlığı da ayrı bir tarihi değer taşıyor. Köy merkezine yaklaşık 1 kilometre mesafedeki mezarlık, Osmanlı döneminden kalma en büyük mezarlıklardan biri olarak biliniyor. Yaklaşık 10 yıl önce restore edilip mezar taşlarındaki yazılar günümüze kazandırılsa da mezarlık bugün yeniden bakımsızlığa terk edilmiş durumda.

Köy halkı ve tarih meraklıları, bu kadar önemli tarihi yapıların korunması ve turizme kazandırılması gerektiği konusunda birleşiyor. Kumkale’nin hem geçmişi hem doğası hem de kültürel mirasıyla çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğu vurgulanıyor.

Mehmet Güler