Hemen her gün altın fırtına daha çok yukarı gidiyor. Bu yüzden herkesin ağzında altın fiyatları var. Altın birikimi olan da bu konuda çok kazançlı çıktı. Altında kazananlar, konuta yöneldi. Çanakkale’de son dönemde dikkat çeken bir olgu, finansal belirsizlik ortamlarında geleneksel yatırım araçlarından “taşınmaz”a yönelişin hız kazanması oldu. Halk “altındaki birikimini eritirken beton ve çimentoya yatırımla güven arıyor” söylemiyle hareket ederken, Çanakkale emlak piyasasında adeta bir canlanma yaşanıyor.

2025 yılı ilk 9 ayında Çanakkale genelinde toplam 9.469 konut satıldı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre kayda değer bir artışa işaret ediyor.

Eylül 2025’te il genelinde 1.337 konut el değiştirdi. Bu, 2024 Eylül’ündeki 1.209 konut satışının üzerine çıkarak yaklaşık %10,6’lık artışla gerçekleşti.

Aylık bazda bakıldığında Temmuz 2025’te 1.274, Ağustos’ta 1.170 konut satışı ile yükseliş sürerken, Eylül’de 1.337’ye ulaşılması, konut talebinin artık yılın ikinci yarısında da güçlü kaldığını gösteriyor.

Konut fiyatlarında da dikkat çekici artışlar var: Çanakkale’de son bir yılda satılık konut fiyatları yaklaşık %44,16 artarken, metrekare fiyatları da ciddi düzeyde yükseldi.

Endeksa verilerine göre 6 ayda konut satış fiyatlarında %12,6, kiralarda ise %21,5’e varan artışlar görülmüş durumda. Bu veriler, Çanakkale’de konut talebinin sadece geçici değil, sürdürülebilir bir yükseliş trendine girdiğini işaret ediyor. Bu artışı sadece istatistikler açıklamaz; arkasında bir dizi ekonomik, demografik ve psikolojik faktör yatıyor:

Dolar, euro ve altın gibi geleneksel yatırım araçlarındaki dalgalanma, halkı daha “somut” ve uzun vadeli yatırımlara yönlendiriyor. Altın birikimlerini elden çıkarıp taşınmazlara yönelme fikri yaygınlaşıyor: “Altın satan konuta koştu” söylemi bu ruh halini sembolize ediyor.

Normal şartlarda konut kredisi faizleri yüksek olsa da bazı alıcılar finansman kullanmayı tercih ediyor. Ancak özellikle ikinci el konut alımlarında peşin ödeme eğilimi de güçlü gözlemleniyor.  Büyük şehirlerde yaşamanın maliyeti ve yoğunluğu artarken; daha sakin, çevre dostu ve doğayla iç içe yaşama talepleri yükseldi. İstanbul, Bursa gibi şehirlerden Çanakkale’ye taşınanlar “kalıcı yerleşim” arayışıyla konut alıyor. Emlak danışmanları, bu iç göç eğiliminin satışları besleyen önemli bir unsur olduğunu belirtiyor.

İnşaat maliyetlerinin, arsa fiyatlarının ve ruhsat süreçlerinin zorluğu yeni üretimi sınırlıyor. Mevcut konutlara talebin artmasıyla birlikte fiyatlar da baskı altında kalıyor.

Çanakkale’de konut satışları artık tesadüfi ya da mevsimsel bir canlanma değil; daha kalıcı bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. “Altın satan konuta koştu” ifadesi, halkın birikimlerini koruma içgüdüsüyle taşınmazlara yönelmesini sembolize ediyor. Ancak bu trenin raydan çıkmaması için arz yönetimi, altyapı planlaması, kredi koşulları ve dengeli büyüme kritik önemde.

 

Sedat Uz