2025 yılı için net asgari ücret 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak uygulanırken, çeyrek altının fiyatı son günlerdeki yükselişle beraber 9,5 bin TL’ye dayandı. Böylece bir asgari ücretli, maaşıyla yaklaşık 2,3 çeyrek altın alabiliyor.

Çanakkale’de dün çeyrek atlın fiyatı 9300 civarına geldi. Brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücretin reel değeri ise artan enflasyon karşısında geriliyor.

Geçmiş yıllarda bir asgari ücretli maaşıyla 4 ila 5 çeyrek altın alabilirken, bugün bu oran yarı yarıya azalmış durumda. Bu durum, altın ve döviz kurlarındaki artışa karşın sabit kalan gelirlerin alım gücünün ne denli zayıfladığını ortaya koyuyor.

Tasarruf İmkânı Kalmadı

Ekonomistler, altın fiyatlarındaki artışın küresel belirsizlikler ve dövizdeki yükselişle paralel seyrettiğini belirtiyor. Ancak gelirini sabit maaşla sağlayan milyonlarca kişi için bu tablo, “yatırım değil, geçim derdi” anlamına geliyor.

Temel gıda, kira ve enerji fiyatlarının da hızla arttığı bir dönemde, asgari ücretlinin tasarruf yapma ihtimali neredeyse ortadan kalkmış durumda.

 

Makası Her Geçen Gün Açılıyor

Ekonomi çevreleri, altın fiyatlarındaki yükselişin durmaması halinde asgari ücretle altın arasındaki farkın daha da büyüyeceğini öngörüyor.

2025’in ilk aylarında 7 bin TL civarında olan çeyrek altın fiyatı, son haftalarda yaklaşık yüzde 25 artarak 9,5 bin TL’ye dayandı. Buna karşın asgari ücret, yıl ortasında herhangi bir ara zam yapılmadığı için aynı seviyede kaldı.

Altın fiyatlarının tırmandığı, döviz kurunun yükseldiği ve asgari ücretin sabit kaldığı bu ortamda, vatandaşın alım gücü her geçen gün daha da zayıflıyor. Uzmanlara göre, gelir artışları enflasyon karşısında anlamını yitiriyor ve altınla ücret arasındaki makas, ekonomik dengesizliğin en net göstergesi haline geliyor.

 

Mine Yel