Çanakkale'de Su Yaşam Adalet Koalisyonu öncülüğünde düzenlenen “Toplu Dilekçe Eylemi” kapsamında çok sayıda vatandaş, siyasi parti temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek Atikhisar Barajı çevresinde planlanan altın madeni projesine karşı itirazlarını haykırdı. Eylem saat 15.00'te Çanakkale Belediyesi önünde toplanılmasıyla başladı. Ardından grup, saat 16.00’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak ve hazırlanan 389 dilekçeyi il müdürlüğüne teslim etti.

Çanakkale’nin bu yıl ciddi kuraklık yaşıyor. Yağışsız geçen mevsim nedeniyle baraj ve göletlerde doluluk oranlarının kritik seviyelere düştü. Yaşanan kuraklık ve alınan su tedbirlerine rağmen oldukça su tüketilen madencilik faaliyetleri durmadan devam ediyor. Son olarak Koza Altın A.Ş.’nin Çanakkale Atikhisar Barajı yakınına yapmak istediği altın-gümüş madeni projesine karşı yüzlerce kişi dilekçelerle itiraz etti. Su Yaşam Adalet Koalisyonu’nun çağrısıyla düzenlenen eylemde 389 dilekçe Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim edildi. Çanakkale Belediyesi önünde toplanan vatandaşlar, burada yazdıkları dilekçeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne giderek teslim etti. Katılımcılar yürüyüş sırasında, “Su, Yaşam, Adalet”, “Çanakkale Suyuna Sahip Çıkıyor”, “Madene Verecek Suyumuz Yok” ve “Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma” sloganları attı. Dilekçeler teslim edilmeden önce basın açıklaması yapıldı.  Basın açıklamasını Su Yaşam Adalet Koalisyonu adına Mustafa Alptuğ Akkoca gerçekleştirdi. Açıklamada, Çanakkale Merkez’e bağlı Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Altın A.Ş. tarafından hayata geçirilmek istenen altın-gümüş madeni projesine yönelik itirazlar dile getirildi.

Açıklamada, projenin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) sürecinin üçüncü kez başlatıldığı, geçtiğimiz hafta Bakanlık tarafından “nihai” olarak uygun bulunduğunun ilan edildiği belirtildi. On günlük itiraz sürecinin devam ettiği vurgulandı. Atikhisar Barajı’na yaklaşık bin 400 metre mesafede planlanan madenin ciddi çevresel riskler taşıdığı ifade edildi. Projenin hayata geçmesi durumunda 93 hektar ormanın yok olacağı, 23 hektar tarım alanının ortadan kalkacağı ve bölgedeki köylülerin yaşam alanlarının tehlikeye gireceği vurgulandı.

“93 hektar orman yok edilecek, 23 hektar tarım alanı ortadan kaldırılacak”


Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Su, yaşam, adalet” diye haykırıyoruz! Çanakkale ili Merkez ilçesi Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Altın A.Ş. tarafından açılmak istenen Altın Gümüş Madeni Projesi, üçüncü kez yürütülen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci ile ısrarla gündeme getirilmektedir. Ne yazık ki geçtiğimiz hafta, 30 Temmuz'da, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED sürecinin "nihai" olduğunu, yani projenin uygun bulunduğunu ilan etti. On günlük itiraz süreci sonucunda kesin karar verilecek. 14 Nisan 2025 tarihinde Ankara'daki İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında Çanakkale Belediyesinin, Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin, milletvekillerinin, sivil toplum örgütlerinin, uzmanların sunduğu hiçbir itiraz dikkate alınmamıştır. Bu durum, ÇED süreçlerinin ne kadar göstermelik hâle getirildiğini bize bir kez daha göstermiştir. Çanakkale'nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı'na 1.400 metre mesafede, açık ocağın orta mesafe koruma alanında bulunan bu altın madeni projesine Çanakkale halkı ve tüm kurumları olarak izin vermeyeceğiz. Alamosgold’u Kazdağları’ndan gönderen Çanakkale halkı, topraklarına her seferinde sahip çıktığı gibi, temel yaşam hakkı olan suyuna da sahip çıkacaktır.

Söz konusu proje nedeniyle 93 hektar orman yok edilecek, 23 hektar tarım alanı ortadan kaldırılacak, şahıs arazileri kamulaştırılarak köylülerin yaşam alanları ve geçim kaynakları ellerinden alınacak, yöre halkının yaşam hakkı gasp edilecektir.”

“Ciddi bir kuraklık yaşıyoruz”

“Maden projesi hayata geçirildiği takdirde cehennem çukurları, pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajı nedeniyle açığa çıkacak ağır metal içeren sızıntılar yer altı ve yüzey sularını, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı’nı kirletecektir. Baraj suyu kullanılamaz hale gelecek, suyu kullanmak zorunda kalan tüm canlılar çok ciddi sağlık sorunları ile karşılaşacaktır. Çanakkale'de bu yıl ciddi bir kuraklık yaşıyoruz. Öyle ki, Çanakkale kuraklık sıralamasında en başta gelen illerden biri oldu. Uzun süredir bir damla yağış düşmedi. Başta Atikhisar olmak üzere tüm barajlarımızda, göletlerimizde daha yaz bitmeden doluluk oranında ciddi azalmalar yaşanıyor. Su olmayınca tarım ve hayvancılık yapılamayacak, gıda güvenliğimiz de çok büyük bir sorun hâline dönüşecektir. Bir avuç şirketin yararı için açlık ve susuzluğa mahkûm edileceğiz!”

“Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz!”

“Birazdan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne dilekçelerimizi verecek, bu projeye karşı bir kez daha itiraz edeceğiz. Ancak biliyoruz ki projeye uygunluk görüşü bildiren daha pek çok kurum var. Devlet Su İşleri, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar, İl Afet Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Kültür Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü de Çanakkale halkına büyük kötülük yapıyor. Çanakkale halkının sağlığını ve yararını gözetmekle sorumlu olan iktidarın Çanakkale milletvekili de ne yazık ki sorumluluğunu yerine getirmiyor ve Çanakkale halkının yanında yer almıyor. Kendisini en kısa zamanda bir açıklama yapmaya ve halkın çıkarları yanında tavır almaya davet ediyoruz. İktidara ve bağlı tüm kurumlara bir kez daha sesleniyoruz: Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz! Acilen bu karardan geri dönün! ÇED sürecini sonlandırın ve bu projeyi derhal iptal edin! Madene verecek suyumuz yok! Atikhisar Barajı’na dokunma! Su yaşamdır, suyu ve yaşamı her koşulda savunacağız!”

 

Atakan Alkış