Anzak mevzisinin ele geçirilmesi için düzenlenen saldırıda Fedai Müfrezesi Komutanı Üsteğmen Saffet Efendi'nin, 19'uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı raporda; , 'Siperler içerisinde ölmediğime teessüf ediyorum. Bu aldığım ikinci kurşun yarasıdır. Fazla vaktim yok. Ellerinizden öperim sevgili cesur kumandanım” demiş.
Sadece ülkemizin değil dünyanın birçok ülkesinin kaderini değiştiren Çanakkale Savaşları’nın üzerinden 110 yıl geçti. 7 düvele karşı savaştığımız bu topraklarda yaşanan belgelerle ortaya çıkmaya devam ediyor. O gün yazılan belgeleri çeviren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, önemli bir yazışmayı daha gün yüzüne çıkardı.
Dr. Sabah, 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na yapılan çıkarma sonrası bölgede siper hatlarının netleşmeye başladığını belirterek, “Arıburnu'nun sağ kanadında 57'nci Alay'ın taarruzlarıyla Türk tarafı hakim bir konuma gelmiş, Anzak Kolordusu ise savunma pozisyonuna çekilmişti. Ancak sol kanatta kalan Şehitler Tepesi, Anzak siperleri içinde yer alıyordu ve Kanlısırt ile Kırmızı Sırt'taki Türk mevzilerine hakim konumda olması nedeniyle ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Bunun üzerine 19'uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal Bey, bu mevzilerin ele geçirilmesi için saldırı kararı aldı. Arıburnu'ndaki sağ, sol ve merkez gruplarından birer zabit komutasında 50'şer kişilik fedai birlikleri oluşturulması talimatını verdi. Belgelerden, bu fedailer arasına 125'inci Alay 3'üncü Tabur 10'uncu Bölük Komutanı Üsteğmen Saffet Efendi'nin de gönüllü olarak katıldığını görüyoruz. 7 Mayıs 1915 sabahı, Mustafa Kemal Bey, müfrezeyi teftiş etmek üzere Kemalyeri'ne çağırır ve komutanlığı Saffet Efendi'ye verir. Arazi üzerinde bizzat planı gösterir ve başarılar diler.
Önce topçu birlikleri Anzak siperlerini ateş altına alacak, saat 21.00'de ise sağ kanattaki 57'nci Alay taarruza geçerek düşmanın dikkatini başka yöne çekecekti. Saat 22.00'de de Fedai Müfrezesi sessizce harekete geçip mevzileri ele geçirecek, ardından takviye edilerek bu mevzilere yerleşilecekti. Plan gereği, 7 Mayıs saat 22.00'de, Üsteğmen Saffet Efendi komutasındaki Fedai Müfrezesi harekete geçti. Ancak o sırada atılan 2 el bombası müfrezenin ortasına düştü. Yaralanan bir askerin ses çıkarması sonucu müfreze fark edildi ve Anzak askerleri yoğun ateşe başladı. Üsteğmen Saffet Efendi de sol omzundan girip sırtından çıkan bir kurşunla yaralandı. Komutayı sürdüremeyecek durumda olduğu için sargı mahalline taşındı. Bu rapor, Türk askerinin Çanakkale'deki ruh halini yansıtıyor. Saffet Efendi, 'Siperler içerisinde ölmediğime teessüf ediyorum. Bu aldığım ikinci kurşun yarasıdır. Fazla vaktim yok. Ellerinizden öperim sevgili cesur kumandanım' ifadelerini kullanarak sözlerini tamamlıyor. Saldırı beklenen etkiyi yaratamayınca taarruz, baskın niteliğini yitirdi. 27'nci Alay Komutanı Şefik Bey'in desteğine rağmen askerlerin ilerleyişi durdu ve taarruz başarısız oldu. Ertesi gün Mustafa Kemal Bey, müfreze askerlerini Kemalyeri'ne çağırdı. Mustafa Kemal Bey, Arıburnu Muharebeleri raporunda bu anı 'Askerler mahcup bir haldeydi. Görevini başarıya erdirememiş olmanın üzüntüsü yüzlerinden okunmaktaydı. Ancak kendileri çok samimi bir şekilde ikinci defasında başarılı olacaklarını ifade etmekteydiler. Onların bu temiz yürekliğine güveniyordum. Kendilerini özel bir teşekkürle uğurladıktan sonra karınlarını doyurup birliklerine iade ettim' ifadeleriyle anlatır. Aradan 110 yıl geçti, bu hatıradan da geriye bu kahramanlıklar kaldı. Üsteğmen Saffet Efendi daha sonra İstiklal Harbi'ne de katıldı.” dedi.
Mehmet Güler
Foto: arşiv