İlkbaharın ılık nefesiyle uyanan bu zarif çiçekler, çalılıklar arasından ince saplarıyla göğe uzanıyor. Her biri, doğanın incelikli tasarımının birer kanıtı gibi… Kırmızı renkleriyle görenleri kendine hayran bırakan laleler, bölgenin biyolojik çeşitliliğini de gözler önüne seriyor.
Yalnızca bir bitki değil, aynı zamanda bir kültür ve doğa mirası olan yabani laleler, her yıl bu mevsimde doğaseverlerin akınına uğruyor. Fotoğrafçılar, yürüyüşçüler ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için bu alanlar adeta açık hava galerisi gibi.
Uzmanlar, bu güzelliklerin gelecek nesillere de ulaşabilmesi için korunmasının şart olduğunu vurguluyor. Bölge halkı ise, lale alanlarının zarar görmemesi için ziyaretçilere duyarlılık çağrısında bulunuyor: “Gözünüzle sevin, elinizle değil.”
Biga’nın kırsal köyleri, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda doğayla kurduğu samimi ilişkiyle de örnek oluşturuyor. Bu laleler, sadece bir çiçeklenme değil; baharın ruhunu taşıyan, umut ve tazelikle yoğrulmuş bir hikâye.
Dilgen Beril Erken
Foto: sosyal medya