Evinde kedi ve köpekleriyle birlikte yanarak hayatını kaybeden Güleryüz’ün, sosyal medyada başlatılan linç kampanyası nedeniyle öldürülmüş olabileceği ileri sürüldü. Çanakkale’de Truva Atı önünde hayatını kaybeden Güleryüz için adalet eylemi düzenlendi. 

Truva Atı önünde bir araya gelen hayvanseverler, Ankara’da şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden “Necla Teyze” olarak bilinen 81 yaşındaki Ülker Güleryüz için basın açıklaması gerçekleştirdi. Pankartlar ve sloganlarla alanda yer alan hayvan hakları savunucuları tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “ Necla Teyze kimdi? Necla Teyze Ankara’nın Altındağ ilçesinde oturan 82 yaşında bir kadındı. Asıl ismi Ülker Güleryüz’dü. Soyadına yakışır bir şekilde kedilere ve köpeklere bakarken etrafını gülümsemesiyle aydınlatırdı. Bir gecekonduda yaşardı, hava soğuk olduğunda evsiz kedi ve köpekleri evinin yanındaki barakaya alırdı. Necla Teyze, böyle kimseye zararı olmadan yaşardı. Ülkemizin görünmez emekçilerinden biriydi. Evet, -dı’lı geçmiş zamanla konuşuyoruz, çünkü Necla Teyze artık aramızda değil. Neden mi değil? Çünkü salı akşamı evinde çıkan şüpheli bir yangın sonucu öldü. Ve evinde birlikte yaşadığı patili dostların yandığından da şüpheleniyoruz. Bu yangın o kadar şüpheli ki öldürüldü diyebiliyoruz.

Nasıl mı? Necla Teyze, her zamanki gibi yaşarken, belirli kesimler sokaklarda yaşayan köpekleri ve onlara bakan insanları hedef göstermeye başladı. Öyle ki ülkemizin sınırları dışında olmuş olan olayları sanki Türkiye’de yaşanmış gibi nefret söylemleriyle paylaştılar. Hiçbir yetkili kurum ne yalan haberlerle ne de nefret söylemleriyle ilgili soruşturma açmadı. Sonra tüm uzmanlara ve kamuoyuna rağmen bir katliam yasası çıkartıldı. Necla Teyze, halkımızın önemli bir kesimi gibi kedi ve köpeklerine bakmaya devam etti.Bu sırada yasa ve ardından çıkan yönetmelik, trol hesapların da etkisiyle birlikte her geçen gün büyüyen bir şiddet aracına dönüştü.”


“Yaşlılar, kadınlar, emekçiler, hayvan severler bu şahsiyete göre insan değil!”

 

“Yasa ve yönetmeliği, belediyelerin sokakta yaşayan köpekleri zorla alıp barınaklara kapatmasını buyuruyor ve orada “agresif” yaftalamasıyla öldürülmelerine kapı açıyor. Yasa çıkmadan önce de söyledik, yasa ve yönetmeliği çıktıktan sonra da söyledik: Barınaklar ve toplama aygıtları ölüm makinesi olarak çalışıyor. Bu, öyle bir mekanizmaki sokakta yaşayan hayvanlara bakmakla ve iyileştirmekle yükümlü insanları da cellada dönüştürüyor. Sıradan insanlardan katil yaratıyor.

Necla Teyze, tüm bunlar olurken sevdiği patili dostlarıyla yaşamına devam ediyordu. Ancak salı günü ansızın toplama araçları sokağında belirdi. Bir kadına ve üç köpeğe iki araç geldi. Necla Teyze direndi. Direndi dediysek de sevdiklerini ölüme göndermemek için arabaya siper oldu.Dil döktü.Yaşına rağmen arabanın önünde durmaya çalıştı. 82 yaşında bir kadın sevdikleri için mücadele etti. Barınağa, ölüme götürülen köpek çocukları için üzülen Necla Teyze’nin feryadını duyanlar yanına, dayanışmaya gittiler. Onun sesini duyurmasına yardımcı olmaya çalıştılar. Bu insanlar da tıpkı Necla Teyze gibi yaşam hakkı savunucusuydu. Sokaktaki dostlarımız için dayanışmaya ve mücadeleyi sürdürmeye gittiler. Peki bu sırada sosyal medya dünyasında neler yaşandı? Yasa ve yönetmeliğin çıkartılması için nefret söylemleri yayanlar, yine klavye başına geçtiler. Oturdukları yerden Necla Teyze’yi ve onunla dayanışmak isteyen insanları nefret söylemleriyle hedef gösterdiler.  Altını çiziyoruz: Yaşlı emektar bir kadın için “kafasına iki tane indirip bayıltacaksın” yazabilen bir insan, bizi sapık olmakla ve insan olmamakla suçluyor. Ve diyor ki bunları “yerinde itilaf etmek gerek”. Yerinde yani evlerimizde itilaf edilmeliyiz. Çünkü biz kedi ve köpeklerin, kadınların ve emekçilerin, yaşlıların haklarını savunduğumuz için yerinde itilaf edilmesi gerekenleriz. Yaşlılar, kadınlar, emekçiler, hayvan severler bu şahsiyete göre insan değil!”

“Necla Teyze’nin sesi olalım”

 

“ Maalesef olaya ilişkin soruşturma süreci de bizi şüpheye düşürecek şekilde ilerledi. Olay yeri inceleme, gece kör karanlıkta inceleme yaptı. Rapor yazıldı. Yanmayan, bacası olmayan soba suçlu gösterildi. Sonra apartopar otopsi çıkartıldı ve perşembe günü Necla Teyze’yi toprağa verdik. Hiçbir yerde göremediğimiz bu hız,bizi “acaba bu olay örtbas edilmeye mi çalışılıyor?” diye sormaya itiyor. Necla Teyze’nin hikayesi, hepimiz için bir çağrıdır. Adalet için, yaşam hakkı için, hayvanlar için harekete geçme zamanı! Necla Teyze’nin sesi olalım, hayvan dostlarımızın sesi olalım! Her birimize, bu mücadelenin ihtiyacı olduğu gibi her birimizin de bu mücadeleye verebileceği katkı var.  Hep birlikte, daha güçlü bir dayanışmayla mücadeleye devam edeceğiz. Sakın unutmayın, biz milyonlarız! Ve de bu haklı mücadelemizde ya kazanacağız ya da kazanacağız!”

 

 

Bünyamin Nami Tonka