Kontrol altına alınan, binlerce hektar alanın etkilendiği Çanakkale Merkez ve köylerini etkileyen yangın maddi kayıplara, orman canlısının ve ağaçların yok olmasına neden oldu. Çam balı üretiminin yapıldığı bölgede, onlarca arı kovanı da alevlerin kurbanı oldu. Yangının sonuçları hakkında açıklamada bulunan Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, çam balı üretim alanının bir bölümünün yok olduğunu söyledi.

İleri, “Arıların ötesinde doğa yanıyor. Yangınlar gerçekten ülkemiz açısından büyük felaket. Birçok aile zarar gördü. Son yangın evlere kadar sirayet etti. Yanan evler var, telef olan hayvanlar var, arı kovanları yandı. Kurtaramadık, yangın çok hızlı gelişti. Kısa zamanda uzun mesafelere yayıldı. Zarar gören birçok arkadaşımız var. Onların tespiti Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapıldı. İnşallah devletimizden yardım bekliyoruz. En azından bu arkadaşlarımızın arıcılığı devam ettirebilmeleri adına kendilerine arılı kovan desteği olursa en azından kaybedilmiş bu kovanlar geriye gelebilir diye tahminimiz var.

“Devletimiz güçlü. On iki tane il yerle bir oldu. Onun tüm inşaatlarını üstlendi. Dolayısıyla arı kovanlarının da devletimiz açısından çok büyük meblağ oluşturmadığını düşünüyorum. Devletimizin bu tespitlerden sonra zarar gören arıcılarımıza arılı kovan desteğinin yapılabileceğini tahmin ediyorum.

En son yangın; özellikle radar bölgesi, Sarıcaeli, Yağcılar o bölge çam balı üretim alanlarıydı. Arkadaşlarımız yeni yeni o bölgeye kovanlarını taşıyorlardı. O bölgenin gitmesi bizim çam balı üretim alanımızın bir bölümünün kaybolması anlamına geliyor. Biz kovanlara üzülüyoruz ama çam balı üretim alanımız da kayboldu. İnşallah bu felaketlerin bir daha olmaması dileğiyle diyoruz. Hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Çanakkale belki birçok ilden farklı. Belki özelliği belki de dezavantajı rüzgarının bol olması. Belki birçok mahsulün marka olmasına sebep oluyor ama rüzgarın bol olması yangında da önüne geçilemeyecek felaketlere sebep oluyor. Dolayısıyla yaşadığımız şehrin rüzgarının bol olduğunu düşünerek bundan sonra daha temkinli daha düzenli olarak, yaz aylarında yangın riski taşımayacak olaylara girmemiz lazım. Özellikle arazide ateş yakılmaması lazım. Yangınların sebeplerine baktığımız zaman yüzde 75 odaklı yangın çıkıyor. Daha dikkatli olmamız gerektiği sonucu çıkıyor.

“Hatta yangın mevsiminde arkadaşlarımız körük kullanmamaya özellikle özen gösteriyorlar. Biz ekmeğimizi dağdan ve ormandan elde ediyoruz. Ormanların yanması bizim ekmeğimizin kaybolması anlamına geliyor. Ormanlarımızı gözümüz gibi korumak zorundayız” dedi. Arıcıların ormanları korumak konusunda özen gösterdiğinin altını çizen İleri; “Arkadaşlarımız bu konuda ormanlara takviye ağaç dikiyor, ormanları koruyor, ormanları temizlemeye çalışıyor, alanı koruma altına alıyor… Bir fahri ormancı gibi ormana gelenlerin takibini yapıyor. Arıcımız fahri ormancı. Ormanlar bizim her şeyimiz, Çanakkale’nin de büyük değeri. İlimizin yüzde 52’si ormanlarla kaplı. Korumak çok önemli. Biz arıcılar bunun bilincindeyiz, korumaya çalışıyoruz ama diğer vatandaşların da bu değerleri koruması gerektiğini buradan bildirmek istiyoruz.”  dedi.

Atakan Alkış