Merkeze 10 km mesafede bulunan antik kent, konumu itibariyle Kepez beldesi ve Çınarlı köyü sınırları içinde yer alıyor. Dardanos ismiyle anılan mevkii; Çanakkale’ye en yakın sayfiye mekanlarına ev sahipliği yapıyor. Buranın üst kısmında bulunan tepenin yamacında ise bir antik kent yer alıyor. Bu antik kentte daha önce kazılar yapıldı, fakat antik tiyatro ile ilgili bir bulguya rastlanmadı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, bölgede fay hatları ile ilgili araştırma yaparken bu antik tiyatronun izlerine rastladı. Burada inceleme yapan Prof. Dr. Perinçek, antik kente kullanılan taşların çevrede bazı yapılarda kullandığını da tespit etti. Perinçek, antik tiyatroya nasıl ulaştığını ve genel bilgileri şöyle açıkladı; “Şanslıyım; tiyatronun yerini; fay avı hazırlığı sırasında Google görüntüsünde fark ettim. Diğer bir deyişle bir taşla iki kuş vurduk (bu terim mecazi manada kullanılmıştır. Aslında hiç sevmediğim bir deyiş.
Tiyatronun yerini sonraki haftalarda ziyaret ettim ve varlığından emin oldum. Ardından bir bilenden destek almak için alanı arkeolog Candan Kozanlı  ile birlikte tekrar ziyaret ettim.
Tiyatro alanına deniz tarafından bakıldığında konkav topografik yapısı hemen kendini belli etmektedir. Tiyatro alanından boğaz yönünde bakıldığında ise tiyatro kendini yönü ve manzarası ile net bir şekilde belli etmektedir. Deniz kıyısında kurulu tüm tiyatrolarda olduğu gibi Dardanos tiyatrosunun da sahne tarafı deniz yönüne konmuştur. Seyirci sahne ile boğazı aynı yöne baktığında görebilmektedir.
Maalesef tiyatronun basamaklarını oluşturan basamaklar önemli oranda yağmalandığı için kazı yapıldığında basamağı oluşturan taşların bulunması oldukça zor görünmektedir. Alandaki hayvan barınakları duvarlarında ve zeminde gözlenen az sayıdaki köşeli bloklar fotoğraflanarak kayıt altına alınmıştır. Ayrıca bölgede bulunan yaklaşık 3m çapındaki su kuyusu duvarlarındaki kireçtaşı blokları da tiyatroya ait olmalıdır. Söz konusu su kuyusu kullanım dışıdır, an itibarıyla çöplük görevini yapmaktadır.
Aşağıda verilen bilgi Onur Kuşku tarafından kaleme alınmıştır. Alanda yapılan kazı ise Prof. Dr. Reyhan Körpe tarafından yapılmıştır.
Çanakkale il merkezine 10 km mesafede bulunan antik kent, konumu itibariyle Kepez beldesi ve Çınarlı köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Günümüzde de Dardanos ismiyle özdeşleşen mevkii; Çanakkale’ye en yakın sayfiye mekanlarına ev sahipliği yapmakta ve özellikle kentliler ile yerli turistler tarafından uğrak yer olarak kullanılmaktadır.
Çanakkale Boğazı’na hâkim bir tepe üzerine inşa edilmeye başlanan kent; coğrafi konumunun elverişli özelliği neticesinde liman kenti olarak Kral Dardanos tarafından kurulmuştur. Kentin kuruluş tarihinin M.Ö. 2000 yıldan önce olduğu tahmin edilmektedir. Bölgenin coğrafi özellikleri incelendiğinde de ilk dikkat çeken detay; boğaza girinti yaparak doğal bir liman görünümü veren toprak parçasının yapısıdır. Güçlü ve zengin bir devlet olan Dardanos, bu özelliği ile Troia kentine komşu olmuş; hakimiyet kurduğu bölgelerdeki halklar ise Dardanialılar olarak tanınmıştır. Ayrıca kent, devrinin önemli ticaret yollarının merkezinde bulunan Çanakkale Boğazı’nı kontrol etmekte; bu özelliği ile bölgenin ilk sikkesini basan kentleri arasında sayılmıştır. Araştırmalar sonucu kentin ilk parasının M.Ö. 7. Yüzyılda basıldığı ve bölge kentleriyle yapılan ticari faaliyetler de kullanıldığı ortaya konulmuştur. Kentin tarihi incelendiğinde iki önemli olaya ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Bu olaylardan ilki; Troia Savaşları’na Troialıların yanında savaşa katılması ve diğeri ise M.Ö. 84 yılında Romalı Consül Sulla ile Pontus Kralı IV. Mitradates arasında yürürlüğe giren barış antlaşmasıdır. Tarihte bu barış antlaşması “Dardanos Barışı” olarak bilinmekte ve devrinin önemli sosyal olayları arasında değerlendirilmektedir.
Kentin yakın tarihi incelendiğinde ise 1880 yılında H. Schliemann’ın Troia kentine yaptığı kaçak kazının bir benzerinin Dardanos kentinde de yaptığı bilinmektedir. Cihan Harbi esnasında ise Dardanos Mevkii, İtilaf Devletleri Birleşik Filosunun geçişine izin vermemek için kurulan bataryalara ev sahipliği yapmıştır. Bataryaların bulunduğu yer kentin merkezine denk gelmektedir. Günümüzde ise bölge de Hasan-Mevsuf Şehitliği ve Bataryalar bulunmaktadır. 1959 yılına bakıldığında ise Çanakkale Müzesi tarafında kazı çalışmaları başlamış; 1989 yılında bölgenin nekropol alanında ve 2001 yılında boğazın hâkim noktasında kurulacak radar kulesinin inşasına karşı kurtarma kazıları yapılmıştır. Yüzey incelendiğinde kente ait seramik parçaları görülebilmekte; kentin yerleşim alanı içinde bulunan orman depolarının doğusunda 1 metre yükseklik ve 3 metre uzunluk değerlerine sahip duvar kalıntısı bulunmaktadır.”
 
Bünyamin Nami Tonka
Foto: Prof. Dr. Perinçek