11 İlin etkilendiği Kahramanmaraş Depreminde yıkımın en çok olduğu illerden bir tanesi de Hatay oldu.  Tüm Türkiye’nin yaraları sarmak için seferber olduğu deprem bölgesinde Çanakkale’nin iki küçük ilçesi Bayramiç ve Ayvacık İlçeleri de güçlerini birleştirerek Hatay’ın Defne İlçesinde depremin ikinci gününde adeta hizmet üssü kurdu.  Yetkililerin varlığından bile haberdar olmadığı ilçede çadır kuran iki belediye 35 gün boyunca  yaklaşık 300 kişinin oturduğu çadır kentte her gün sıcak yemek ve diğer malzemeleri bölgedeki vatandaşlara ulaştırıldı. İki belediyenin  gönüllüleri ile birlikte sırayla hizmet verdiği bölgeyi yetkililer 35 gün sonra fark ettiler. Boğaz Medya Sosyal Medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan programa katılan CHP Bayramiç Belediye Meclis Üyesi Sadık Göğüsgeren,  bölgeden son gelişmeleri aktardı. İki Belediyenin kurduğu çadır kentten durum hakkında bilgiler veren Sadık Göğüsgeren, yetkili  Valinin depremden 35 gün sonra bu insanlardan haberdar olduğunu dile getirdi.  
İl Genel Meclisi Üyesi Sadık Göğüsgeren “Depremin ikinci günü, Bayramiç ve Ayvacık belediyeleri Hatay’ın Defne İlçesinde  bu yerleşim alanını kurdular. Kurulan Mutfak aşevinde günde 2 bin 500 civarında devremize de yurttaşımıza yemek hizmeti veriyoruz.  Yaklaşık kırk çadırlık bir alan  ama 300 vatandaşımız kaldığı bir çadır kent. Ancak artık bu son günümüz,  Kızılay'a ve AFAD'a bölgeyi teslim edeceğiz.  Bayramiç ve Ayvacık'tan daha gelmek isteyen gönüllü yurttaşlarımız var ama  biraz da artık burada yardımların azalmazsa, Bayramiç'ten buraya özellikle gıda, giyecek yardımı nakliyenin uzak olmasından dolayı yerel halkla birlikte, yerel gönüllülerle birlikte Kızılay ve AFAD’ a devretme aşamasındayız” dedi.

Hiçbir Şeyin Yetkilisini Bulamıyoruz
Deprem’in 2. Gününden beri Hatay’ın Defne İlçesinde Bayramiç ve Ayvacık Belediyesinin destekleri ile  Depremzedelere yapılan yardımlar  devam eden bölgeden canlı yayında son durum hakkında da bilgiler veren İl Genel Meclisi Üyesi Sadık Göğüsgeren, AFAD ve Kızılay’ın daha bölgeye yeni geldiğini, üstelik her şeyin olduğu bölgede hiçbir şeye ve hiçbir yetkiliye ulaşmadıklarını belirterek “Bugüne kadar AFAD ve Kızılay yoktu. Biz bunlardan gıda desteği de alamadık açıkçası. Son aşamada dün   bölgemize gelen bir Vali Bey'e derdimizi anlatabildik. Müthiş bir koordinasyon eksikliği var. Yani her şey var ama  hiçbir şeye ulaşamıyoruz. Hiçbir şeyin yetkilisini bulamıyoruz, vatandaş da bulamıyor. Devlet koordinesinde eksiklikler had safhada. Bölgemizle ilgili bir Vali Bey'le ulaşmak için  3-4  saat   aradım. Kimse kimin nerede olduğunu bilmiyor. Kim nerede ne isteyeceğini bilmiyor. Yüzlerce vatandaşımız çadır kentimize ve aşevimize su talebinde bulunuyor. Haklı olarak su veremiyoruz Çünkü yemek yapmayı anca suyumuz yetiyor. Onun dışındaki vatandaş da bunu anlamıyor tabi ‘bize yardım gelmiş. Niye su verilmiyor’ diyor. Özellikle de içme suyunda sıkıntı var. Çünkü şebeke sularından yemek yapılamıyor. İshal olabileceği, binlerce ceset var çünkü. Ve hastalık riskinden dolayı şebeke sularını kullanamıyoruz. Kanalizasyon sıkıntılarına karşı. Tamamen organize olabilmiş değil” dedi.

Yöneticilerin Bizim Burada Çalışma Yaptığımızdan Haberi Bile Yok
Depremin 2. Günü  Ayvacık ve Bayramiç Belediyesi tarafından yazlık çadırlardan kurulan çadır kente yaşayan 300 kişiden yetkililerin depremin 35. Gününde haberi olduğunu ve kendilerinin kurduğu yazlık çadırları eleştirdiklerini de dile getiren Bayramiç İl Genel Meclisi Üyesi Sadık Göğüsgeren  “Buraya günden beri çeşitli yollardan az da olsa Kızılay'dan gıda yardımı aldık ama Bu  aşevinin ihtiyacının yüzde seksen beşi Bayramiç ve Ayvacık Belediyelerinin kontrolündeki organizesindeki gönüllü vatandaşlarımız sayesinde oldu. En son Ayvacık Belediye Başkanımız Mesut Bayram ve Ayvacık Deveciler Derneği'nin kamyonu geldi. Sucuklar, peynirler, zeytinler, Çanakkale'nin  iki küçük ilçesinin iki güzel belediye başkanı ve bu insanların güzel halklarının verdiği yardımlarla bugüne kadar günde 2 bin 500 kişiye yiyecek ve içecek sağladık. Ama şartlarımız buydu. Bizim buraya kurduğumuz çadırlar yaz çadırı ve bir  yetki geliyor bizi eleştiriyor, diyor ki ‘bu çadırlar uygun değil’ diyor. Deprem geçeli 35 gün oldu sen bize çadır verdiğinde kurmadık mı? Yazlık çadır olduğunu söylüyor devlet yetkilileri, bu çadırlar uygun değil. Ama depremin  2. günü burada olan bir ekip var ama 35.  günü burada bu işlerin yapıldığından haberi olmayan yöneticiler de var. Bunları hepsini not ediyoruz” dedi.

Vatanını Terk Etmek İstemiyorlar
Kötü şartlarda bile olsalar insanların bölgelerinden, vatanlarından ayrılmak istemediklerini dile getiren İl Genel Meclisi Üyesi Sadık Göğüsgeren “Genel anlamda insanlar gergin burada. Çünkü Geleceğe dair ne yapacaklarını bilmiyorlar. Yarın ne olacaklarını bilmiyorlar ve artçılar  devam ediyor. Hatay'ın Defne ilçesinde asıl yıkım depremden daha sonra olan 6.8’lik  deprem. Yarım binaların hepsi insanların birçoğu evinde kalıyordu çatlak da olsa. Şimdi onlar da kalamıyor ve yer sallamaya devamı devam ediyor. İnsanlar bu konuda gelecek sıkıntısı yaşıyorlar. Buradaki  insanlar da vatanını terk etmek istemiyor, burada kalmak istiyorlar” dedi.

Kimse Neyi Nerden Nasıl Alacağını Bilmiyor
Depremin 35. Gününe rağmen hala bölgelerde koordinasyon eksikliğinin had safhada olduğunu belirten Göğüsgeren, ayrıca ihtiyaç sahibi depremzedelerin neyi nerden nasıl alacağını bilmediğini, Defne İlçesinde 35. Günde vatandaşların zor şartlarda yaşamını sürdürdüğünü dile getiren Sadık Göğüsgeren “Konteyner kentler  kuruluyor. Ama kurulan konteyner kentlerinin de içerisinde daha  taşınmış, doğru düzgün bir şey yok.  Antakya merkezde kurulmuş mu bilmiyorum ama Defne'de kurulan hiçbir şey yok. Konteyner kentlerde de içinin yastığının yorganının şeyinin elektrik sisteminin altyapısının tamamlanmadığını biliyoruz. Tam olarak konteyner kentler faaliyete geçmedi.  Konteyner kentler yer yer kuruluyor  ama tam olarak oluşmuş değil. Bir valimizin buradan haberinin olmasıyla buraya AFAD çadır gönderiyor yarın itibariyle. Çadır kentlilerimiz ne yiyecekler burada?  Kızılay gıda takviyesine başlıyor ama işte 35.  gün.   Organizasyon eksikliği var. Kimse suyu nereden alacak? Mercimeği nereden alacak?   Terliği, Ayakkabıyı nereden alacak? Kimse bilmiyor. Yani bu konuda tabela bile yok. Sen suyu buradan alacaksın. Ekmeği buradan alacaksın. Tabelası bile yok. Yani. Acayip bir organizasyon eksikliği var. Bunu kabul etmek lazım” dedi.
 
Göğüsgeren Konuşmasının devamında “İnsanlar artık ideolojilerine, siyasi görüşlerine göre değil de iyi insanlar ve kötü insanlar olarak ayrılmış. STK'lar, belediyeler, gönüllüler olmasaydı, bu insanların birçoğu açlık çekeceklerdi. Benim bölgemde yan yana yüz metre arayla dört tane aşevi var.  Biz daha bu arka sokaklarda Kızılay'ı, AFAD'ı görmedik. Ama ana güzergahta yani devleti yönetenlerin geçeceği   güzergahların hepsinde sağlı sollu AFAD ve Kızılay çadırları var. Ama bir arka sokakta, iki arka sokakta AFAD'a ulaşabilmeniz için uzman olman lazım. Uzman. Yani AFAD'a ulaşma uzmanı olman lazım. Vatandaş nerede ne alacağını bilmiyor. Gerçekten bilmiyor. Var olan malzeme var. Ama nereden kimin alacağını bilmiyor. Buraya gelen AFAD yetkilisini de ‘neden almıyorsunuz’ diyor. Ama sen nereden alacağımızı bize g östermedin ki. Nereden bilelim biz? Nereden bilelim?” dedi.
 
BHA