Tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşları’nın deniz zaferi olan 18 Mart’a az bir süre kaldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da törenlerin yapıldığı yerlerden biri de Şehitler Abidesi. Daha önce düzenlenmelerin yapıldığı alanda bir süre önce yine çevre düzenlemesi başlatılmıştı. Bu yıl ayrıca Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi, Cumhuriyetin 100'üncü yılına hazırlanıyor. Şehitler Abidesi'nin teknik alt ve üstyapı sorunlarının giderilmesi, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi töreninin icrası ile ziyaretçi yönetiminin işlevsel hale getirilmesi için kapsamlı çalışma başlatıldı.
Şehitler Abidesi çevre düzenlemesi kapsamında; alandaki elektrik ve mekanik altyapı hatları ile bitkisel peyzajların yenilenmesi, sert zemin akslarında revizyonlar, abide altındaki bodrum mekana yönelik su yalıtım sisteminin değiştirilmesi, Abide B giriş kısmına otopark düzenlemesi gibi çalışmalar sürüyor. Ayrıca Çanakkale Şehitler Abidesi tören alanındaki kitabe, rölyef ile 'Türk Bahçesi'nde yenileme yapılıyor. Tören alanında yer alan rölyef ile Şehitler Abidesi, 'Kurtuluşa Giden Yol' temasıyla birbirine bağlandı. Bu yol ile ziyaretçilerin, direkt abidenin ön tarafına gidip, bölgenin atmosferini daha iyi anlaması amaçlanıyor. Çalışmalarda sona gelinirken, abidenin mart ayında ziyaretçilere açılması hedefleniyor.

ÇANAKKALE ŞEHİTLER ABİDESİ
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nın sembolü olarak kabul edilen ve Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananların ve bu savaşta çarpışan kahraman askerlerin unutulmaması için yapılan Çanakkale Şehitler Abidesi, Morto Koyu üzerinde, Hisarlık Tepe’de kurulu. 1954 yılında temeli atılan 41,7 metre yüksekliğindeki anıt, 1960 yılından bu yana ziyarete açık. Şehitliğin giriş kapısında ise Atatürk’ün yabancı askerlere hitaben yazdığı ve 1934 yılında dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Anzak Günü’nde okunan şu sözler bulunuyor: Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
 
Murat Yüksel
Foto: BHA