Çay, dere ve nehirlerin içinde geçtiği şehirlere güzellik katarken, kenti ikiye bölen Sarıçay kentin en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Daha önce kirlilik nedeniyle büyük tepki çeken sarıçay, daha sonra biriken pislikler ve taşkınlar nedeniyle doldu. Çay şimdi de yosunlarla başı dertte. 300'e yakın balıkçının teknesini bağladığı yer olan Sarıçay'ın içi, yaklaşık 1 ay önce etkili olan batı rüzgarlarının sürüklediği deniz dibinden kopan ölü yosun ve otlarla doldu. Girişinden yaklaşık 100 metre içeri kadar Sarıçay'ın dibini kaplayan ölü ot ve yosunlar, balıkçıları zor durumda bıraktı. Sabah denize açılmak isteyen balıkçıların tekneleri, ölü yosun ve otlara saplanıyor. Ayrıca bazı teknelerin motorları, soğutma sistemlerinin içinin ot ve ölü yosunla tıkanması sonucu arızalanıyor. Kentte 2 gündür etkili olan lodos fırtınası ise Sarıçay'ın içindeki ölü yosunların artmasına neden oldu. Artan ölü yosunlar içe Sarıçay'ın bir bölümünde adacık oluştu.
Sarıçay'a giren ölü yosun ve otların devam eden lodos nedeniyle etkisini artırdığını söyleyen Çanakkale Deniz Ürünleri Küçük Balıkçıları Koruma Derneği Yöneticisi Ümit Aksaç, ortaya çıkan yosunların büyük sıkıntı getirmeye başladığını söyledi. Teknelerinin denize çıkamadığını belirten Aksaç, “Sarıçay'ın içine giren lodos ve batı rüzgarları sandallarımıza zarar vermeye başladı. Bu konuda büyük sıkıntılarımız var. Bu ölü ot ve yosunlar İnönü Caddesi'ndeki köprünün yakınlarında ada oluşturmaya başladı. Sıkıntımız daha da büyümeye başladı. Acilen yardım bekliyoruz. Sarıçay'ın artık güzel bir çay olmasını istiyoruz. Sarıçay artık balıkçılarımızın 'çileli çayı' olmaya başladı. Bu otun tamamen Sarıçay'ı sarmasından dolayı balıkçılarımız denize çıkamamaktadır. Denize çıkamayan balıkçılarımıza bu durum maddi sorunlar yaşatmaktadır.” dedi.
Mehmet Güler