Şuanda içme suyunda bir sıkıntı olmadığını belirten Başkan Gökhan, kuraklığın devam etmesi durumunda hem sulamada, hem de içme suyunda sorunlar yaşanacağına dikkat çekti.
 
Yeni yılın ilk meclisi olan Ocak Ayı Belediye Meclisi geçtiğimiz gün gerçekleşti. Belediye Meclis Salonunda gerçekleşen toplantıda çok sayıda konu başlığı tartışıldı. Hafta sonu yapılacak İl Başkanlığı seçimi nedeni ile İYİ Parti’nin katılmadığı Belediye Meclisinde Belediye Başkanı Ülgür Gökhan,  Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili  Erdal Gezen  ve Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yüksel arasında karşılıklı münazaralar yaşandı.
 
 
Meclis açılış konuşmasında ilk olarak Aralık ayında gerçekleştirdiği faaliyetler ve yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Gündem dışı gerçekleştirdiği  Konuşmasında Çanakkale’nin İçme suyunu karşılayan Atikhisar Barajındaki su sorununa değindi. Başkan Gökhan “Ciddi bir kuraklıkla baş başa karşı karşıyayız. Şu an itibariyle baraj rezervimiz 23 bin hektometreküp ile baraj seviyemiz ve doluluk oranı %42,5. Ancak bu yeterli gibi gözükse de hani önümüz kış. Ama önümüz kış dediğimiz zaman işte Ocak, Şubat, Mart ayları kaldı. Umarım yeterli yağışlar olur. Ve tekrar yüzde yüz seviyelerine yetişiriz. Yoksa önce sulamada sıkıntı olur. Tarımda sıkıntı olur. Daha sonra bizde de  Allah korusun su kesintileri falan olma durumuyla karşı karşıya kalmayalım.  ‘’dedi.
 
‘’2023  bizi çağırdı’’
 
 
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın konuşmasının ardından   Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili  Erdal Gezen de gündem dışı söz alarak, yaptığı açıklamasında; “2022 yılı ülkemizin her açıdan kötü yönetildiği bir yıl oldu. Bu cumhuriyet tarihimizin belki en kötü yönetilen en sıkıntılı yıllarından bir tanesi. Yaşamın her alanında haksızlık, hukuksuzluk ve yargıdaki adaletsizlikler zirve yaptı. 2023  bizi çağırdı. Çağırıyor. Ancak İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını, Gezi davasını, Ekrem İmamoğlu davasını, adalet bekleyen Çorlu tren faciası davasını, öğrencilerin ve ailelerin barınma sorununu, yazdıkları ve ifade ettikleri düşünceleri nedeniyle cezaevinde olan yazar ve gazetecileri, iş olmaması nedeniyle çocuğuna harçlık veremeyen, evine bayat ekmek götürmek zorunda kalan babaları, çocuğuna vermek için süte, mamaya ulaşamayan anneleri okula aç giden bir öğün ücretsiz yemek bekleyen, her yaştan öğrencileri kredi borçlarını ödeyemeyen, siftah yapamayan, iş yerini kapamak zorunda kalan esnafımızı, açlık sınırında yaşayan işçimizi, memurumuz, krediye ulaşamayan esnafımızı, tüccarımızı, iş adamlarımızı tayin bekleyen öğretmenlerimizi, iş bulamayan üniversite mezunlarımızı geride bırakamıyoruz. Onları da 2023’e taşıyoruz.  İstismara uğrayan çocuklarımızı, öldürülen, katledilen kadınlarımızı geride bırakamıyoruz. Geride bırakamadığımız tüm yurttaşlarımızla birlikte bu haksızlıkları gidermek adına 2023  Haziran seçimlerinde her açıdan çaresiz ve tükenmiş olan bu iktidarı sandık  iradesiyle göndereceğimizi de buradan açıklıyoruz, beyan ediyoruz” dedi. 
 
 
‘’Ama maalesef her geçen gün yoksullaşıyoruz’’
 
 
 
Erdal Gezen Konuşmasının devamında “Çocuklarımıza eşit şartlarda eğitim verememekte Alamamaktan korkuyoruz. Yoksul olmaktan korkuyoruz en önemlisi. Ama maalesef her geçen gün yoksullaşıyoruz. Hepimiz ülkemizde hoşgörü, güven, medeniyet ve bereket yine adalet istiyoruz. Çünkü adalet olmadığı zaman hiçbir şeyin olmadığını geride bıraktığımız yıllarda açıkça gördük. Adaletin eşit biçimde yaşamımızın her alanında yer aldığı yargının vesayet altından kurtularak özgürce karar verdiği hak, hukuk, adalet anlayışının her birimizin aklında, vicdanında Her anında yer aldığı bizlerin 2023 yılına adaletsizliği derinleşen yoksulluğu, umutsuzluğu taşımadığımız, tam aksine umutlarımızın ve Millet İttifakı'nın iktidarının gerçekleştiği bir yıl olmasını diliyoruz. Bu niyetlerle halkımızın yeni yılını kutluyoruz” dedi. 
 
 
AK Parti Hükümetinin Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023 için belirlediği  ancak gerçekleşemeyen hedefleri de tek tek açıklayan Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili  Erdal Gezen;  “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı 2011 yılında Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümü 2023  yılı için yani bu yıl için 37  hedef belirlemişti. Bu hedeflere kısaca bir değinmek gerekiyor. Ne demişlerdi gayrisafi yurt içi hasıla büyüklüğü yani Türkiye'yi ilk on ekonomi arasına sokmak dünyada. Şu anda G20'den düşmek üzereyiz. 2023 için hedefleri ilk onken yirmiden aşağıya düşüyoruz. Neydi? Milletin toplam gelirini en az 2 trilyon dolara çıkartacağız demişlerdi. Şu anda açıklanan bütçe boyutunda açıklanan hedef olsa 867  milyar dolar civarında. Kişi başına gelirimiz 25  bin dolar olacak dendi 2011’de. O şartlarda 11  bin dolar bir kişi başına düşen milli gelir bu bütçeyle beraber 2023  ancak olabilecek olanı 10 bin 71  dolar olarak açıkladılar. Enflasyonu tek haneye düşüreceğiz dediler. Bugün açıklandı. Hangisine inanacağız artık bilemiyoruz. Ya ilginçtir. Maaşlarımızı TÜİK üzerinden harcamalarımız ENAK üzerinden yaptığımız bir ülkede yaşıyoruz. Şu anda %67 dendi. En altta %37 dedi. İhracatta hedefimiz teknoloji ürelerinde yüzde 20’ye çıkacak dendiler. Şu anda yüzde üçte kalmış. Üretemeyen bir ülkeyiz. Sanayide, tarımda. Bunun şu anda gerçekliğini yaşıyoruz. İşsizlik Oranı yüzde beş olacak dendi. Bu da TÜİK verilerine göre bize göre yüzde yirmiye yakın. Yüzde on nokta üç seviyesinde kalmış” dedi. 
 
 
Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili  Erdal Gezen,  dış ilişkiler başta olmak üzere yaşanan sorunları ve everilen sözleri de hatırlatarak, “Bence bu hedeflerin içindeki en önemlilerden biri artık adını bile anmadıkları Avrupa Birliği hedefi. Evet Avrupa Birliği hedefinden oldukça uzaklaşmışız ki bugün adını dahi anmıyorlar. Ancak bir Ocak 2023 tarihi itibariyle bizden yaklaşık on yıl sonra başvuru yapan Hırvatistan yirmi yedinci ülke olarak Avrupa Birliği'ne girdi. Genel başkanımız uyardı.  Dış siyaset, iç siyaset de uyardı. Dış siyasetimiz bir facia, tutarsızlıklar içerisindeyiz. Kavga ettiğimiz Suriye'yle şu anda barışma çalışmaları yapıyoruz. Görüşme çalışmaları yapıyoruz. Ne dediler? 2012 yılında Emevi Camii'nde namaz kılacağız dediler. Ama şu anda yanılmıyorsam beş milyondan fazla Suriyeli bizim camilerimizden namaz kılıyor. Mevcut olan durum AKP iktidarının artık bu ülkeyi açık bir şekilde yönetemediğini ortaya koymaktadır.
 
‘’Bugün itibariyle Yoksulluk sınırımız 27  bin liraya çıkmış’’
 
Ekonomide yaşanan sorunlara da değinen Erdal  Gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce yaptığı simit-çay hesabını yaparak “Bakın yıllar önce bir simit bir çaya muhtaç bir ülke diye konuşulmuştu. Doksan üç yılı yaklaşık otuz yıl geçmiş. Bu ülke bu vatandaş bir çaya bir simide muhtaç edildi demişti Sayın Sayın Cumhurbaşkanımız. Şu anda onun hesabını yaptığımız zaman sekiz bin beş yüz lira olan asgari ücretten beş kişilik bir ailenin sabah akşam çay içip bir tane simit yediği zaman dört bin beş yüz liralık asgari ücretin yarısı olan bir maliyeti ortaya çıkıyor. Yani otuz yıl geçmiş değişen hiçbir şey yok. Asıl mesele Asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye yaratmaktı. Hepimiz açısından bu önemliydi. Maalesef hala asgari ücretin yeterli ya da yetersizliğini tartışmanın üzüntüsü içindeyiz. Açlık sınırı 7 bin 818  lira. Yani asgari ücretin yedi yüz lira altında. Bugün itibariyle Yoksulluk sınırımız 27  bin liraya çıkmış. Bu şartlar altında beş kişilik bir aile, bir asgari ücretle nasıl geçinir hesabını hep birlikte yapmamız lazım” dedi. 
 
 
‘Her Yerde Kredi Var’ Deniyor Ama Kimse Ulaşamıyor 
 
Esnafların kredi sorununa da değinen Çanakkale Belediye Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili  Erdal Gezen ;“Esnafımız, tüccarımız, iş adamımız, krediye ulaşamıyor. Bakın, her yerde krediler var deniyor ama şartlar oluşmadan oluşan ulaşamıyor. Oldukça zor durumdalar. Hizmet sektörü Çanakkale'de de bizzat şahit olduğumuz hususlardır bunlar. Hepimiz ciddi bir şekilde işten çıkarmaları yaşama geçiriyorlar. Birçok işsizimiz oldu. Türk İş'in açıklamasıdır. Bekar bir çalışanın yaşam maliyeti on bin yüz yetmiş lira. Yani asgari ücret bir kişiye dahi yetmiyor. Esnafa destek dedik. Esasında sadece esnafa destek değil halkımıza her açıdan destek gerekiyor” dedi. 
 
 
 
Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yüksel söz aldı.  Erdal Gezen’in ekonomi, adalet ve Avrupa Birliği açıklamalarına değinen ve cevap veren AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yüksel  “Asgari ücret 2002 yılında 126  dolardı. 2023 yılında 455 dolar yetmez. Daha da artmalı. Tabii ki iyileştirilmeli ki bu yeni asgari ücret açıklanırken iyileştirmenin mesajı da verildi. Tamam üretim yok diyorsunuz. Artık günümüzde gelişen ülkelerde üretim OSB'lerle arazi teşviklerle insanlar girişimciler teşvik edilerek yapılır. Ülkemizde tamamen istihdama dayalı Milyonlarca istihdam sağlayan ve üreten OSB'lerle böyle bir sorun kalmadı. Siz bu bir genelden eriştiniz bilmiyorum. Avrupa Birliği diyorsunuz, Avrupa Birliği ülkeleri AB'den kaçmaya çalışırken artık AB mi kaldı? AB'nin bu ikircikli, faşist ve adil olmayan tarzı karşısında çok da oraya girmeye gerek yok. Gelişmek çağdaşlığı, medeniyeti yakalamak için AB o geçmişteki AB kriterlerine uymak için AB'ye üyelik de yok. Kendi özgüveniyle bir millet Aynı kriterleri tutturabilir. Dış politikadan bahsettiğiniz Reuters girerseniz bulursunuz. Erdoğan telefon ile dünyayı yönetecek kadar güçlendi diye bir başlık attı.   Dış politikada Suriye'yle  görüşmek konusu. Dış politikada ilişkiler duygusal değildir. Dış politika tamamen ülkenin menfaatlerine göre belirlenir. Ve değişen konjonktüre göre de evirilebilir. Dolayısıyla şu anki menfaatlerimiz Suriye'yle görüşmeyi Gerektiriyorsa bu da görüşülecektir” dedi.  
 
 
 
 
AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yüksel’in ardından konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Şimdi Avrupa Birliği'nden Vazgeçtik dediniz. Vazgeçtik çok güzel. Herhalde siz Arap Ligi'ni tercih edeceksiniz. Muhtemelen öyle ben de diyorum ki ya acaba mesela Hırvatistan denilen ülke acaba bizim gibi göremiyor mu acaba? Adam bitmiş olan Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyor. Hristiyan Birliği olduğunu inanıyorsanız o zaman önce kendi genel başkanınıza sorun. Ey Sayın Genel Başkanım bizim ne işimiz vardı? Gittin Papa'nın önünde imza attın. Niye ona sorun?  Şimdi Avrupa Birliği noktasında zaten konu kapandı. Hiç konuşuluyor bile. Var mı bir duyan var mı haberlerde Avrupa Birliği falan diye? Yok öyle bir şey yok. Tamam. Eyvallah. Şimdi konumuz Avrupa Birliği değil zaten. Konumuz toplumun yanıltılması. Topluma bugün böyle söyleyip sonra bir anda yüz seksen derece geri dönmesi.  Bu toplum bunu hak etmiyor. Fakat maalesef bizim cici toplumun Sevgili toplumum, Türk milletim biraz okumuyor. Okumada, biraz sıkıntı var. Biz hep televizyon ve dandik kanalları izliyoruz. O kötü kötü dizileri izliyoruz. Ve orada yalan yanlış bilgiyi veren isim vermeyeceğim. O tartışmacıları izliyoruz. Ya bir kitap alın  okun .  Lozan'da gizli madde olduğuna bu toplum inandı.  Ama biz de diyorum ki artık inanmayacak. Artık inandı bugüne geldik” dedi. 
 
 
 
‘’Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu tezgahı evet diyeceğine inanıyor musunuz?’’
 
 
Konuyu Lozan’ın Gili Maddelerine getiren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan konuşmasının devamında “Onun için biz burada tartışabiliriz. Birbirimizi ikna edemeyebiliriz. Konuşuruz ama gerçekten biraz bu konulara dikkat etmemiz lazım. Toplum dikkat etmesi lazım. Ben Çanakkale halkının söylüyorum. Biraz ilgilenin arkadaşlar. Elalemin söylediğine değil, kendiniz araştırın. Bakın o   Onlara öyle size anlatılan gibi değil. Şimdi kaç milyar, milyon, trilyon metreküp gazımız olacak? Ne zaman alacağız? Ya bir gazın çıkması kolay mı? Tesis orada olabilir. Ama bunun verimli olarak, verimli olarak kullanabilmen için efendim onun zamana ve yatırıma ihtiyacı var. Hani bizim Lozan'da   Petrolümüzü çıkaramıyorduk. Çıkarıyor ama çalışıyoruz ya. Demek ki hep yalan. Hep yalan, hep yalan. Ben niye kanmıyorum? Çünkü inceliyorum. Bakıyorum neymiş? Ben Lozan'a baktım. Lozan'da böyle bir şey olması söz konusu değil. Lozan yani gizli madde nasıl Olabilir?  Düşünün. Hadi İnönü, İnönü'yü kötülediniz. Tamam. İnönü eyvallah. Ya Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu tezgahı evet diyeceğine inanıyor musunuz? Hadi İnönü'yü analım. Adam açıp da Mustafa Kemal Atatürk ‘bunu getir bakalım İsmet nedir bu yaptığın’ dememiş midir? Bakmamış mıdır? Çünkü devamlı hep İnönü üzerinden kışkırtıyorlar Lozan'ı özellikle.  Lozan’a bir kişi gitmedi ki. Heyet gitti. Artı sonuçta Mustafa Kemal Atatürk. Bunu gördüğü, onayladığı meclis bunu onayladı. Onun için biraz aklımızı kullanacağız arkadaş. Pratiği var mı yok mu? Ama bu millet bu sizler ne yaptınız? İki paralık adamın peşinden gittiniz” dedi. 
 
 
‘’Cumhuriyetin ikinci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devleti olacaktır’’ diyen Başkan Gökhan; “Artık gerçekleri halkın bilmesi lazım. Türk halkının gerçeklerini bilmesi lazım. Türk halkı Lozan'ı anlatacaksınız kardeşim. Lozan'ın bu gizli maddenin olmadığını ifade edeceksiniz. Bunu Türk halkına anlatacaksınız. İsmet İnönü'yü kötülemekten vazgeçeceksiniz. Mustafa Kemal Atatürk'ü kötülemekten vazgeçeceksiniz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devleti olacaktır. Ne Afganistan olacaktır, ne Suriye olacaktır, ne Suudi Arabistan olacaktır. Kesinlikle. Ne İran olacak? Kesinlikle.  Yirmi senenin içinde direkten döndünüz unutmayın. Sonuçta Türk halkına güveniyorlar. Gene yalan söylediniz. Gene kandırdınız milleti. Ve bakın Hala daha o FETÖ'cüler bu devletin içinde var.
 
 
Murat Yüksel