Süt sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda sektör temsilcileri ortak basın açıklaması yaptı.
 
Basın açıklamasına Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Tevfik Keskin, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Ahmet Erken ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Genel Başkanı Sencer Solakoğlu imza koydu.
 
Sektör temsilcilerinin açıklaması ise şöyle;  “Bilindiği üzere, Ulusal Süt Konseyi (USK)’nin 5 Mayıs 2022 tarihinde yapılan toplantısında 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatı (çiğ süt destek primi hariç) 7,50 TL/litre olarak belirlendi. Konsey yaptığı açıklamada; ‘çiğ süt üretim maliyetinde önemli bir değişiklik olduğunda önümüzdeki süreçte piyasa şartlarına göre tekrar değerlendirme yapılacaktır’ demişti. Bugün itibariyle bir litre süt sattığında üreticilerimizin eline kesintiler çıktıktan sonra net olarak ortalama 7 lira geçiyor. Üreticilerimiz, Ulusal Süt konseyi tarafından tavsiye edilen süt fiyatı daha eline geçmeden yeme gelen zamlarla yüzleşmek zorunda kaldı. Bir kilo yemin fiyatı bazı yerlerde 7,6 liraya dayandı. Parite 1’in altına düştü. Yurtiçi ve yurtdışı hammadde fiyatları arttıkça yem fiyatları arttı. Üreticinin tek maliyeti yem değildir. Mazota da zam geldi ve gelmeye devam ediyor. Elektriğe de, işçiye de, nakliyeye de, ilaca da… Üreticilerimizin artık ne üretme şevki, ne de geleceğe dair umudu kaldı. Artık üreticilerimiz, ‘sürdürülemez çiğ süt fiyatları ve artan maliyetler nedeniyle sürekli fiyat talep eden’ konumunda olmaktan yoruldu. Yüksek süt fiyatlarına ulaşmakta zorlanan, sağlıklı ve dengeli beslenememe riskiyle karşı karşıya kalan tüketiciler de halinden pek memnun değil. Yüksek fiyatlı hayvansal ürünlere ulaşamayan bir halk nasıl sağlıklı nesiller yetiştirecek ve geleceğin Türkiye’sini inşa edecektir? Gelin sahanın sesine kulak verin. Üreticilerimizi girdiği bu zor şartlardan çıkaracak, onlara yol gösterecek, ışık olacak somut adımları hep birlikte atalım.  Ülkeye yapılacak en öncelikli ve büyük yatırım, daha fazla kaynağın bu alana kanalize edilmesi olacaktır. Eskiden kırsalda üretimden kopan insanlar şehirlere göç öder, kendisine orada hayat bulmaya çalışırdı. Artık oralarda da hayat çok pahalı. İnsanların bu hayat pahalılığında yerinde kalmaktan, üretmekten başka çareleri yoktur.
 
“SÜT ÜRETİCİLERİMİZİ ÇIKMAZDAN KURTARALIM”
Lütfen üreticilerimize sahip çıkalım, onları bu çıkmazdan kurtaralım. Onun için diyoruz ki; Ulusal Süt Konseyi (USK) tavsiye fiyatının belirlediği sürelerde çiğ süt /yem paritesinin 1,5 olması için ya çiğ süt fiyatları artırılmalı ya da yem fiyatları düşürülmeli, Kaba ve kesif yemlere gelen zamlara yönelik tedbir alınmalı, Diğer maliyet artışlarını durduracak tedbirler hayata geçirilmeli, Çiğ süt fiyatları aylık olarak belirlenmeli, Üreticiye hayatını devam ettirecek istikrarlı bir gelir elde etmesini sağlayacak piyasa oluşturulmalı, Çiğ süte verilen 20 kuruşluk prim desteği hem üreticiyi destekleyecek hem de kayıt dışılığa kaymanın önüne geçirecek seviyeye yani en az 1 lira seviyelerine çıkartılmalı, Damızlık hayvanların kesilmesini engelleyecek tedbirler hayata geçirilmeli, Tüketiciye uygun fiyattan hayvansal ürün alabilme imkânı sağlanmalı, Üreten ve tüketen mutlu Türkiye’nin inşası için etkin politikalar hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir.”
 
Haber Merkezi