Bozcaada’nın tanınan ismi gazeteci yazar Prof. Dr. Haluk Şahin; ülke ekonomisine dair değerlendirmede bulunarak  orta sınıfın uzun süredir birikimlerinden harcadığını ancak artık birikimlerinde eridiğini ifade etti. Orta sınıfı daha zor günlerin beklediğini öngören Prof. Şahin; “Türkiye’yi daha da zor günler bekliyor” dedi. 
Artan enflasyon etkisi ile oluşan hayat pahalılığı gün geçtikte vatandaşları etkilemeye devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyasında bu konuda değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Haluk Şahin;‘’ Orta sınıftan insanlara bir dokununca bin feryat işitiyorsunuz. Gerçekten fiyatlar roket gibi amansızca, insafsızca yükseliyor. Korkusuz gazetesi bunlardan bazılarını sıralamış. Bunlara evcil hayvan mamalarını ve giyim kuşamı ekleyebilirsiniz. Belli ki orta sınıf ve özellikle büyük kentlerde yaşayan “beyaz Türkler” iktidarın umurunda değil. Onları zaten kaybettiğini düşünüyor. Krizin yükünü onların sırtına vurmakta bir sakınca görmüyor. Ben bunun planlı olduğunu düşünüyorum. Her nasılsa biraz insafı kalmış bir AKP’li yazar krizin başlangıcında “Orta sınıfa bu kadar yüklenmeyelim!” diye yazmıştı. Türk lirası adım adım ve bilinçli tahriklerle değersizleştirildi. Dolar zengini yapılabilecek kesimler zenginleştirdi. Orta sınıfın yaşam tarzı itibariyle vazgeçilmez saydığı malların çoğu ithal olduğu için fiyatları roket gibi fırladı. İnsanlar bunu geçici sandılar, birikimlerini devreye soktular. Şimdi o birikimler de suyunu çekmeye başlayınca feryat yükseliyor. Sesleri daha da yükselecektir.’’ dedi.
GAZA BASTI, AMA OTOMOBİL KONTROLDEN ÇIKTI”
Sözlerine devam eden Şahin; ‘’Ekonomiyi yönetenlerin anlamak istemediği şey şu: AKP’nin kendi ideolojisine uygun ekonomik başarılarından birisi orta sınıfı genişletmesi ve tüketim konusunda çekingen olan muhafazakar ve dindar kesinleri homo tüketimiyse yapmasıydı. Böylece önemli bir sınıfsal kayma gerçekleşecek, sınıfsal düzlemde beyaz Türklerin ağırlığı azalacaktı. Bu kısmen gerçekleşti. İşin içine Arap parası faktörü de girdi. Beyaz Türkler derken kentli, iyi öğrenimli, çağdaş yaşamdan yana, laik kitleleri kastediyorum. Homo tüketimus (benim terimim) hayat amaçlarını, sosyal itibarını ve mutluluğunu tüketime bağlayan “modern” insan. AKP bu politikalarını 20 yıla yayarak usul usul götürmekteydi, Öyle sanıyorum ki zamanın daraldığını fark ettiğinden gaza bastı, ama otomobil kontrolden çıktı, uçurumdan aşağıya yuvarlanmaya başladı. Bu durum yeni orta sınıfı da sıkıntıya sokacaktır. Otobüsün arkasında mı yoksa önünde mi oturduğunuz önemsizleşecek, herkes feryat atanlar arasına katılacaktır. Türkiye’yi daha da zor günler bekliyor.’’ şeklinde konuştu.
Mine Yel