Yunan Sahil Güvenliğinin tehditli tacizine boyun eğmeyerek  “Cesaretiniz varsa gelin” diyerek karşı koyan Balıkçı İlker Özdemir, o anları anlattı. Yunan tarafın 9 metrekarelik Zürafa Kayalıklarını kendi taraflarına dahil etme çabası içerisinde olduklarını ve teknelerine vurarak, kendisine silah çektiklerini de ifade eden Kahraman Balıkçı Özdemir, “İnanın ben yıllardır burada balıkçılık yaparım, bu milli bir durum. Bizim bu hudutta olmamız lazım. Ben sahil güvenliğimiz ile de her fırsatta konuşuyorum. Korkuyorsak gitmeyeceğiz, gideceksek korkmayacağız. Öyle yola çıktık. Orada ne olacağı önemli değil. Bundan sonra da orada olacağız” dedi.

Yunan Sahil Güvenliğinin tehditli tacizine boyun eğmeyerek  “Cesaretiniz varsa gelin” diye karşı koyan Balıkçı İlker Özdemir, sosyal medya üzerinden yayınlanan bir programa konuk oldu.Gökçeada ile Semadirek Adası arasındaki Zürafa kayalığında olta balıkçılığı yapan İlker Özdemir isimli balıkçı teknesiyle uluslararası sularda olmasına rağmen bir süre sonra Yunan Sahil Güvenliği’nin tacizine maruz kaldı.Türk teknesinin yanına yaklaşan Yunan botundaki askerler uluslararası karasularında olmasına rağmen “burası Yunan Denizi” diyerek Türk balıkçı teknesini bölgeden uzaklaştırmak istedi.

“ANCAK KAÇARSINIZ”
Yunan askerlerinin dakikalarca süren tacizine kahramanca direnen İlker Özdemir, askerlere seslenerek “Burası uluslararası karasuları; cesaretiniz varsa gelin. Müdahale edin, ama siz ancak kaçarsınız, birazdan Türk Sahil Güvenliği gelir arkanıza bile bakmadan kaçarsınız. Siz hep böylesiniz” diyerek kahramanca kafa tuttu. O anlar Türk balıkçı teknesindeki kamera tarafından saniye saniye kaydedildi. Türk balıkçının sert çıkışına dayanamayan Yunan Sahil Güvenliği bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı. İlker Reis olarak bilinen İlker Özdemir’e görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından destek yağdı.
Çocukluğundan beri balıkçılık yapan İlker Özdemir, Gazeteci Cüneyt Özdemir’in sosyal medya üzerinden yayınlanan programına konuk olarak olayı bir kez daha ayrıntıları ile anlatarak Gazeteci Özdemir’in sorularına yanıt verdi.

“BANA SİLAH ÇEKTİLER, TEKNEME VURDULAR”
Olayın nasıl başladığını anlatan Balıkçı Özdemir, “Balıkçılık çok  fazla detaya girmeden  yapılan bir av işidir ama biz işimizi ülke hudutlarında yapıyoruz.  Dolayısı ile bölgeyi ve uluslararası suları bilmek, sınırları bilmek gerekiyor. Ben sınırlarda avlanmayı tercih ediyorum. Uluslararası sularda ama Yunan balıkçılar ama Türk balıkçılar izin dâhilinde avcılık yapabilir.  Gözden kaçan bir durum var, bu bölgede Zürafa kayalıkları var,  deniz üzerinde 9 metrekarelik bir taş. Türkiye ve Yunanistan arasında 6 mil anlaşması vardır. Tüm bağlantılı adalar arasındaki anlaşma budur. Daha yakın adalar arasında 3 mil ve 1,5 mil olarak değişmektedir. Gökçeada'da 6 mil anlaşması vardır. Bu 6 milin, 300 yard açığında, Zürafa Kayalığı. Biz bu kayalığa 30 yıldır avlanmaya gidiyoruz. Bu kayalık 6 bin 300 yarddadır fakat 6 millerine dahil ederek, Saros'un içine kadar 6 mil daha girmek istiyorlar. Amaçları budur. O kayalığın üstüne çakar koydular 'burası bizim' diyerek, bizim gibi balıkçıları taciz ederek, oradan kovalamaya çalışarak, orayı sahiplenme mücadelesi veriyorlar. Tüm Sahil Güvenlik ekiplerimiz, devletimiz, her anlamda müdahale ediyor. Bizim devletimiz, sahil güvenliğimiz geldiğinde ise kaçıyorlar. O kayalıklar onların olduğunda 6 mil kazanacaklar. O zaman bizim Saroz’un ağzında Enez Hattımızı kaybetmiş olacağız.  Semadirek adası ile bu kayalığın arasında uluslararası suda kalan 300 metre var. Eğer bu kayalık parçasını kendi adalarına doğru devam ettirebilirse onların olur. Oradan da 6 mil çizerek Saroz’a kadar kapatıyorlar. Becerebilseler, hâkim olacaklar. Oraya da şu anda çakar koydular.  Yıllardır balıkçılarımızı kovuyorlar.  Bana silah çektiler.  Tekneme vurdular. Ellerinden geleni yapıyorlar ama buna karşı duramazsınız, oraya bir daha giremezsiniz. Bizim de kameramız donanımlarımız var, yaşananları kaydettik.”

“KORKUYORSAK GİTMEYECEĞİZ, GİDECEKSEK KORKMAYACAĞIZ”
Gazeteci Özdemir’in bundan sonra ne yapacaksınız sorusuna da cesurca ve milliyetçi duygular ile cevap veren Balıkçı Özdemir, “İnanın ben yıllardır burada balıkçılık yaparım, bu milli bir durum. Bizim bu hudutta olmamız lazım. Ben sahil güvenliğimiz ile de her fırsatta konuşuyorum. Korkuyorsak gitmeyeceğiz, gideceksek korkmayacağız. Öyle yola çıktık. Orada ne olacağı önemli değil. Bundan sonra da orada olacağız. Biz yıllardır aynı şeyleri yaşıyoruz” dedi.
Balıkçı Özdemir son olarak devlet büyüklerinden telefon aldığını da ifade ederek, “İçişleri Bakanımız,  Savunma Bakanı yardımcımız aradı. Yanımda olduklarını ifade ettiler” dedi.
Muzaffer Cirtel