Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Çözümün aşı olduğu ve aynı zamanda temizlik, maske ve mesafe olduğu bir ortamda artık eğitimin yüz yüze olmasına tahammül edebilmemiz mümkündür. Artık okulları kapatabilme lüksümüz asla bulunmamaktadır" dedi.
 
Milli Eğitim Bakanı Özer, bir açılışta değerlendirmelerde bulundu. Dünyanın 2020 Mart ayında hiç hazırlık yapmadığı bir sürece girdiğini hatırlatan Bakan Özer, hayatın normal akışından sapmaya başladığını, bu süreçten en fazla eğitim sektörünün etkilendiğini ama Milli Eğitim Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde geliştirdiği dijital platformlarla öğrencisinin ve öğretmenin yanında olmaya devam ettiğini söyledi.

"Yüz yüze eğitimin yerine hiçbir dijital platform ikame edilemez"

Bakan Özer, “Uzaktan eğitim sanki çok kolay bir eğitimmiş gibi toplumda bir algı oluştu. Öğretmenlerimiz okula gitmek istemiyor sanki. Rahat şekilde dersler yapılıyor ama çileyi çekenler bilir. 40 dakikalık ders için verilen emekler, o dijital materyallerin üretilmesi, öğrencilerle sanal ortamda buluşulması o kadar kolay bir şey değil. Tüm öğretmenlerimizi bu süreçteki fedakarlıklarından dolayı tebrik ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katkıları ve sürece desteklerinden dolayı Türkiye’de aşıya erişimde hızlı bir sürecin yaşandığını belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözümün aşı olduğu ve aynı zamanda temizlik, maske ve mesafe olduğu bir ortamda artık eğitimin yüz yüze olmasına tahammül edebilmemiz mümkündür. Artık okulları kapatabilme lüksümüz asla bulunmamaktadır. 1,5 yıllık süreç içinde ne kadar dijital platformlardan destek verilirse verilsin, yüz yüze eğitimin yerine hiçbir dijital platform ikame edilemez. Çünkü okullarımız sadece öğrenmenin olduğu mekanlar değildir. Sağlık Bakanlığımız ile yürüttüğümüz koordinasyon çerçevesinde 3. haftaya girdik ve geçmişte olduğu gibi il ve ilçe bazlı okul sistematiğinde bir kapatma yok. Vaka bazlı ve sınıf bazlı.”

Toplumda herkesin gözünün okullarda olduğunu dile getiren Bakan Özer, “Okullardan beklentiler o kadar yüksek ki 18 milyona yakın öğrencimiz, 1.2 milyon öğretmenimiz, 150 bine yakın idari personelimiz, bir o kadar servis şoförümüzün birlikte olduğu 20 milyonluk kitle, ders saatlerinin dışında evlerine gidiyor. Veliler sürekli mobil haldeler, dolayısıyla okullarımızı açık tutabilmemiz için toplumun tüm kesiminin sağlık kurallarına riayet etmesi gerekiyor” dedi. Okulların açık kalmasının milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Dünya artık, PISA’daki OECD’nin yaptığı araştırmalarındaki puan artışının, kaç trilyon dolarlık gayri safi milli hasılada artışını hesaplıyor. O zaman Kovid’ten dolayı uzaktan eğitimin öğrenme kayıplarının getirdiği mutlaka bir maliyet de var. Onun için milli güvenlik meselesi. Genç insanların sağlıklı şekilde büyümesi milli güvenlik meselesi “ değerlendirmesinde bulundu.


Kaynak: Haber Merkezi