Çevreye ve çitçilere verdikleri zararla gündeme gelen Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla bölgesindeki iki Jeotermal Enerji Santrali’ne (JES) açılan dava sonunda mahkeme “dur” dedi.  Şirketlere dava açan Çevre dernekleri mahkeme kararına rağmen alanda çalışmaların devam ettiğini belirtti. Şuanda 2 JES’in faaliyette olduğu ve 2 JES’in ise kurulma çalışması devam ettiği bölgedeki çevre katliamı, Tuzla Çayı’nda peş peşe meydana gelen balık ölümleri ile gündeme gelmişti.
 
Ayvacık İlçesine bağlı Tuzla bölgesi, sebze ve meyvenin deposu durumundaydı. Bölgede yetişen kaliteli ürünler hem ihraç ediliyordu hem de iç piyasaya sürülüyordu. Bu bölgedeki tarımın gelişmesi ile bölge de hızla kalkınıyordu. Köylüler tarımdaki verimlilik ve gelişme sonucu kalkınan köylerin başında geliyordu. Olumlu yönde devam eden bu durum bölgede JES’lerin peş peşe kurulması ile son buldu. JES’lerin çevreye verdiği zarar nedeniyle tarımdaki verimlilik yavaşa yavaş düştü. Çevre kirliliğin artması ile sebze ve meyveler büyük zarar gördü ve çitçileri zor durumda bıraktı.

KÖYLÜLER MÜCADELE EDİYOR
Yıllardır burada verdikleri emeklerle tarımı ve hayvancılığı bir yere getiren köylüler, JES’lerin kurulması ile gördükleri zararların ardından mücadele çalışması başlatıldı. Çitçi ve çevredeki vatandaşlar tarafından kurulan Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yıllardır bu JES’lerle mücadele ediyor. Dava üzerine dava açan dernekler, davaları kazanmasına rağmen şirketler, başka isim adı altında ve başka yöntemler kullanarak çalışmalarına devam ediyor.
 
YENİLERİ EKLENİYOR 
Bölgede aktif olarak 2 JES bulunuyor. Bu JES’lerin hem doğaya hem de tarım deposu konumundaki tarım arazisine verdikleri zararlar devam ederken, yeni JES’ler de kurulması için çalışma yapılıyor. Aktif olan iki JES’in yanında şimdi bölgede Tuzla Mahallesi, Dikilitaş Mevkiinde MTN Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan Babadere Jeotermal Enerji Santrali projesi ile yine aynı bölgede Tuzla-Gülpınar-Kocaköy Mevkii’nde Transmark Enerji Üretim San. Ve Tic. A.Ş. tarafından kurulması planlanan jeotermal enerji santralleri kurulması için çalışma yapılıyor.
 
MAHKEME DUR DEDİ ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR
Bu yeni kurulan JES’ler için verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmişti.  MTN Enerji'nin projesine verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve bazı dernekler karşı dava açmıştı. Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği aynı şekilde Transmak Enerji şirketine verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına da dava açmıştı. 
 
Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararına karşı açılan davada da projenin bölgedeki tarıma, tarihe ve sulara etkisinin yanı sıra aynı bölgedeki diğer projelerin yaratacağı kümülatif etkiye dikkat çekildi. Mahkeme dava sonrasında bilirkişi raporu istedi.
Bilirkişi raporunda özellikle çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerin yaşanmasının muhtemel olduğu belirtilmiş ve bu etkiler nedeniyle detaylı araştırma yapılması istenmiş. Bilirkişi raporundan sonra mahkeme heyeti oybirliği ile “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesini durdurdu.

ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR
JES’lerle mücadele eden çevre derneklerinin açtığı dava sonunda mahkemenin “DUR” kararına rağmen bölgedeki JES’lerin çalışmaya devam ettiği belirtiliyor. Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği yöneticileri, yıllardır verdikleri mücadele sonunda mahkemenin verdiği karara rağmen JES’lerin kararları hiçe sayarak çalışmalrına devam ettiğini belirtti. JES’lere verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararını mahkemenin durdurmasına rağmen şirketlerin çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Yöneticiler, JES’lerin ne bölge halkını ne de yetkili mahkemeleri dikkate almadığını savundu.
 
ATIKLAR DEREYE BIRAKILIYOR
Öte yandan çevre derneklerin ve vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine CHP Ayvacık İl Genel Meclisi Üyesi Nizamettin Akça da bölgede araştırma yaptı. JES’lerin atıklarını direk dereye attığını belirten Akça, “Bunlar katı atıklarını jeotermal atıklarını, kimyevi maddelerini dereye salmak için kanal gibi bir yer yapmışlar. Yalnız bu dereye salındığı yer tam dere yatağının olduğu yer. Buradan biraz ileri geçerek bıraksalar en azından bu tarım alanı kurtarılmış olur. Ayrıca geçen yıl dereye salındıktan sonra yapılan sulamada bir vatandaşımızın yonca tarlasının kuruduğu ve bunun da firma tarafından satın alındığı vatandaşlar tarafından bize söylendi. Kesin net bilgiye sanıp değilim ama oradaki vatandaşların söylemi bu.” dedi.
 
Hülya Öz