Yüzyıllardır Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleşen deve güreşleri, hayvanseverlerin tepkisine neden oluyor.
Deve güreşleri ilk kez 19. yüzyılda Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Hıdırbeyli köyünde gerçekleştirildiği söyleniyor. Bir diğer kaynakta 18. yüzyılın sonlarında İzmir ve çevresinde deve güreşlerinin yapıldığı ifade ediliyor. Devecilik Kültür ve Deve Güreşleri Federasyonu ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından belirlenen Deve Güreşi takvimine göre yapılan şenlikler ve festivallere vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. İl ve ilçe belediyeler tarafından organizasyonu gerçekleştirilen güreşlerin ana ili Aydın olarak bilinmektedir. Aydın’ın yanında çoğunluğu Ege bölgesinde olan iller sırayla gelmektedir. Çanakkale’de deve güreşleri önemli bir kültür konumundadır. Adete bir tutkuyla gerçekleştirilen deve güreşleri Çanakkale’nin birçok ilçesinde yılın belirli zamanlarında düzenlenmektedir. Güreş izlemeye gelen vatandaşlar hem pehlivan develeri izleme, hem de aile ve arkadaşlarıyla piknik yapma imkanı buluyor. Adeta şenlik havasında geçen bu güreşler, ikramlarla taçlandırılmaktadır. Güreş süresi boyunca izleyicilere pilav,  mangalda deve sucuğu gibi ikramlarda bir gelenek haline geldi.

ÇANAKKALE DEVE SAYISINDA TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ SIRADA
Çanakkale’de deve güreşi kültürünün bu kadar önemli ve anlam İfade etmesi develerin sayısının da fazla olmasına neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2018 yılında açıklanan verilerine göre Çanakkale deve sayısında Türkiye’de ilk üçün içine girmiş durumda. Açıklanan verilere göre Türkiye genelinde bin 708 tane deve bulunuyor. İlk sırayı 575 tane deve ile Aydın çekerken, ikinci sırada 274 tane deve ile İzmir geliyor. Çanakkale ise 265 deve ile listenin üçüncü sırasında yer alıyor.

TEK KADIN DEVE YETİŞTİRİCİSİNE BELGESEL ÇEKİLDİ
Çanakkale’nin deve güreşlerinde bir diğer önemi ise sektörde tek kadın deve yetiştiricisini barındırması. Bayramiç ilçesine bağlı Kutluoba köyünde, yaşayan 70 yaşındaki Seniha Yüksel ve kızı Habibe Yüksel (45) deden kalma deve yetiştiriciliğini 20 yıldır devam ettiriyor. Ayrıca anne kızın bu hikayesi belgesele konu oldu. 52 dakikalık 'Namın Yürüsün' belgeselinde, anne kızın develeriyle birlikte sürdürdükleri yaşamları anlatılıyor.
Profesyonel olarak fotoğrafçılıkla uğraşan Serkan Uslu, 5 yıl önce Bayramiç'te güreş alanında gördüğü deveci Seniha Yüksel ile kızı Habibe Yüksel'in güreş arenasında fotoğraflarını çekmeye başladı. Fotoğraflarla yetinmeyen Uslu, güreş alanında video görüntülerini de çektiği anne ve kızı belgesel yapmaya karar verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle 52 dakikalık 'Namın Yürüsün' belgeselinde Seniha ve Habibe Yüksel'in deve güreşlerindeki video görüntülerinin yanı sıra, develerin günlük hayatta bakımlarının yapıldığı görüntüler de yer aldı. 

DEVEYE ŞİDDET GÜREŞLERE TEPKİLERİ ARTIRDI
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Lapseki’de düzenlenen deve güreşlerinde hayvanseveleri isyan ettiren bir olay yaşandı. Bir kamyon kasası içinde bulundan iddiaya göre deve güreşi kaybetmesi nedeniyle sahibi tarafından sopayla dövüldü. O anlar ise bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerin sosyal medyada yayılması tepkilerin büyümesine neden oldu. Bu olayların ardından deve güreşlerinin devam etmesi, bazı hayvanseverler tepki gösterdi. Hayvanseverleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilen deve güreşlerine giderek pankartlı protesto düzenledi. Deve güreşlerinin kaldırılmasını isteyen hayvanseverler, güreşleri vahşet olarak nitelendiriyor.

DEVELER CİNSEL DÜRTÜLER NEDENİYLE GÜREŞİYOR
Deve güreşleri alnında faaliyet gösteren birçok federasyon ise deve güreşlerinin hayvan haklarına aykırı olmadığını iddia ediyor. Federasyonlar güreşlerin yönetmeliklere uygun ve veteriner kontrolünde develeri cinsel dürtülerinin arttığı aylarda yapıldığını, dişi deveye sahip olmak için güreşiyorlar. Develerin ise güreşlerde birbirine zarar vermediklerini söylüyorlar.
Yapılan bu tartışmaların ardından ise deve güreşlerinin devam edip etmeyeceği merak konusu oldu.
 
Arzu Baladur