Aylardır devam eden protestolar sonucu ruhsatı imzalanmayan Doğu Biga Madencilik, faaliyetlerine son vererek işçileri işten çıkardı. Kışın ortasında kapı önüne konulan 200 işçinin mağduriyeti Çanakkale Belediyesi tarafından giderilsin önerisi yayılmaya başladı. Bu öneriye maden firması “mutluluk duyarız “ cevabı verdi. Bu mağduriyette payı olan Çanakkale Belediyesi’nin nasıl bir cevap vereceği ise merak konusu.
 
Merkeze bağlı Kirazlı köyü Balaban mevkisinde Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi'ni yürüten Doğu Biga Madencilik tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, 13 Ekim 2019 tarihinde süresi dolan ruhsatın yenilenme süreci tamamlanana kadar inşaat faaliyetlerinin ertelendiği duyurulmuştu. Bunun sonucu olarak da istihdam azaltımına gidileceğini duyuran şirket 200 işçinin iş akdine son verdi. Dün ise Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü ve Şirket Sözcüsü Çağın Şen, işçi çıkarmalarla ilgili basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü ve Şirket Sözcüsü Çağın Şen, madenciliğin zorlu bir süreç olduğunu söyleyerek, “Bildiğimiz üzere madencilik çok meşakkatli bir süreç. Dünya ortalamasında bir madenin keşfinden madenin ekonomiye kazanılmasına kadar üretime kadar geçen süre yaklaşık 15-20 yıldır. Madenler hepinizin bildiği üzere bulunduğu yerde çıkarılmak zorunda olan bir iş kolu. Bu nedenle çoğu zamanda şehir merkezinden uzakta dünyanın ücra yerlerinde icra edilen bir meslek. Bu da ona ayrı bir zorluk katıyor. Kirazlı projesinde de Doğu Biga Madencilik olarak bu meşakkatli süreci biz uzunca bir süredir geçtiğimiz Mayıs ayı itibariyle bütün proje hazırlığı, yasal izin süreçleri bütün bu süreçleri başarıyla tamamlayarak Mayıs ayında ilk kazmayı sahada vurduk, çalışmalarımıza başladık. Bizleri o zamanda çok üzen, hiçbir gerçeğe dayanmayan büyük bir manipülatif kampanyanın sonucunda, özellikle sosyal medya üzerinde başlayan ve yanlış bir bilgilendirme ekseninde büyüyen bir kampanyanın sonucu olarak Temmuz ayında herkesin malumu olan protestoların olduğu bir süreç başladı. Bu dönemde şirket olarak biz çalışmalarımıza ara verdik. Sahadaki inşaat çalışmalarımızı durdurduk. Ekim ayına geldiğimizde 13 Ekim işletme ruhsat süremizin yenilenmesi gereken son gündü. Ruhsatın yenilenme sürecinde bir gecikmeyle karşı karşıya kaldık. Bu da bizim inşaat faaliyetlerinin sahada resmi olarak da durdurmamız gerekliliğini doğurdu. Bu nedenle de 13 Ekim’de de günümüze kadar olan süreçte de inşaat çalışmalarımıza ne yazık ki devam edemedik. Bu süre zarfında dün almış olduğumuz üzücü karar hepimizi derinden yaralayan, çok değerli arkadaşlarımızla beraberliğimize ara vermemiz, gerektiren bir olay yaşadık. Ara vermemiz kelimesini özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü burada bu arkadaşlarımızı en kısa zamanda tekrardan bir araya gelip, işlerimize kaldığımız yerden devam etme arzusundayız. Burada dün iş akdini feshetmek zorunda kaldığımız bütün arkadaşlarla izin sürecini tamamlamamızın ardından tekrardan hepsini istihdam edip, sahada faaliyetlerimize ivedilikle devam edeceğiz. Bunu kendilerine dünkü konuşmalarımızda kendilerine bu şekilde tebliğ ettik. İçlerinde çok değerli yöneticilerimiz var, konusunda uzman arkadaşlarımız var, mühendis arkadaşlarımız var. Türkiye’nin dört bir yanından aileleriyle buraya gelmiş ve burada bir düzen kurmaya çalışmış arkadaşlarımızla yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Çoğunluğu civar köylerden olan işçi arkadaşlarımız var. Bunlarla yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Çok yakın zamanda 30 kişilik eğitim grubumuz vardı. Bu arkadaşlara özellikle işletme döneminde, iş güvenliği alanlarında, temel madencilik eğitimi alanlarında çok önemli eğitimler verdik. Geçtiğimiz 3 ay içerisinde sıfırdan bölgedeki insanları böyle bir eğitim programına tabi tuttuk. Üzülerek bu arkadaşlarımızla da, yetiştirdiğimiz insan gücüyle de bir ara vermek zorunda kaldık. Önümüzdeki dönemle ilgili şirketin Kirazlı projesinde ve Türkiye’deki yatırımlarında herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Bunlar dünyanın her yerinde, madencilik projelerinde bu tip gecikmeler, bu tip sancılı dönemleri bizler yaşadık. Dünyanın her yerinde de yaşanamaya devam ediyor. Biz bunlarında çok kısa sürede atlatılacağını ümit ediyoruz” dedi.

YOLUMUZA DEVAM ETMEK NİYETİNDEYİZ
Madenciler Günü’nü kutladıklarını söyleyen Çağın Şen, “Bu vesileyle diğer madenci dostlarımızla birlikteydik. Benim özellikle not aldığım bir istatistik paylaştılar. Türkiye’de şuanda çalışan 15 tane altın madeni var. Dünyada son 20 yılda    dünyanın hiçbir yerinde 15 tane altın madeni açılmadı. Türkiye bu konuda dünyada en çok madenin açıldığı ülke konumunda bu da aslında hem ülke olarak potansiyelimizi, nerelere gidebileceğimizi gösteren çok önemli bir dinamik. Bizde bu kampsam da en kısa sürede ruhsat yenileme sürecimizi tamamlanacağını ümit ediyoruz. Bu vesileyle iş akdine ara verdiğimiz arkadaşlarımızı tekrardan ailemize katıp, yolumuza devam etmek niyetindeyiz. Bu süreçte iletişimin çok önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. 
 
ÇANAKKALE BELEDİYESİ’NİN MUTLAKA BU KOMİSYON İÇERİSİNDE YER ALMASI LAZIM
Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü ve Şirket Sözcüsü Çağın Şen, alternatif bir denetleme komisyonunun kurulmasına vurgu yaparak, “Bu vesileyle bir çağrımızı yenilemek istiyorum. Biliyorsunuz bu protestolar döneminde gerek Çanakkale Belediyemizin, gerekse birçok Sivil Toplum Örgütü’nün bu protestolar özelinde oldukça fazla göz önündelerdi. Biz sayın belediye başkanımızı ziyaretimizi de kendisine ve belediye başkan yardımcılarına bir arzumuzu, taahhüdümüz yineledik. Biz dedik ki; içinde sivil toplum örgütlerinin de olduğu, Çanakkale Belediyemizin olduğu, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nin yada konusunda başka uzmanlarında olduğu alternatif bir denetim mekanizmasını hep birlikte oluşturalım. Biz şuana kadar Temmuz ayından beri yaklaşık 9 ayrı denetimden geçtik. İçinde birçok kamu kurumunun olduğu. Bugüne kadar sahada yapılan hiçbir faaliyette bir uygunsuzluğa, yasalara aykırı bir durum olmadığı belgelendi. Geçtiğimiz 9 yıllık süreçte ÇED’lerimizi dava edildi. Bunlarla ilgili 2 ayrı bilirkişi heyeti oluşturuldu. Hem Danıştay sürecinde, hem Çanakkale idare mahkeme sürecinde konusunda uzman 2 ayrı heyet oybirliği ile ÇED raporunun yeterli olduğu yönünde görüşlerini belirtti. Bütün bunlara rağmen hala eğer böyle bir endişe varsa, böyle bir komisyonu birlikte kuralım. Bu bence çok önemli. Çanakkale Belediyesi’nin mutlaka bu komisyon içerisinde yer alması lazım. Özellikle Atikhisar özelinde çok büyük bir hassasiyet var. Saygıyla karşılıyorum. Bu konuda bütün teknik çalışmalar ÇED sürecinde tartışılmış olsa da biz bundan sonraki denetimlerin alternatif denetim mekanizması ile birlikte yapalım. Nasıl bir kamu kurumu gelip herhangi bir dereden bir su numunesi alıyorsa, bu kurduğumuz komisyonda bir numune alsın. Hem kamu kurumlarının yaptığı denetim sonuçlarını, hem de kurduğumuz bu alternatif komisyonun sonuçlarını sizlerle aynı anda paylaşalım. Burada bir yanlışımız varsa, uygulamada bir hata varsa son derece şeffaf bir şekilde bu komisyonla birlikte sahadaki bütün çalışmaları yerinde denetleyelim. Birlikte kamuoyuna paylaşalım” ifadelerini kullandı.
 
SORUMLULUĞU ÜSTLENECEKSE BUNDAN SADECE MUTLULUK DUYARIZ
İşten çıkarılanlara tazminat ödemesi yapıldığını söyleyen Çağın Şeni, “İşten çıkartılan arkadaşlarımızın birçoğu yasal olarak herhangi bir tazminat alması söz konusu değildi. Şirket bu konuda da bir özveride bulundu. Özellikle bu kış döneminde, önümüzdeki birkaç aylık süreçte bu izin sürecini başarılı bir şekilde tamamlayacağımızı düşündüğümüz bu dönemde bir mağduriyet olmaması için şirket bu konuda bir özveride bulunarak, finansal anlamda bir tazminat ödemesi yaptık. Çanakkale Belediyemizde eğer bu tip durumdan mağduriyeti giderme yönünde, bu süreçte istihdam edilmelerine dahil bir sorumluluğu üstlenecekse bundan sadece mutluluk duyarız” dedi.         
 
Muzaffer Cirtel