Tarihimizde önemli bir yeri olan ve son zamanlarda kullanılmayan bin yıllık geçmişi olan karakılçık buğdayını yeniden kalkındırmak için ekimi yapıldı.
Esenler Mahallesi Ahmet Piriştina Caddesi’nde Çanakkale Belediyesi tarafından Karakılçık Buğdayı tohum ekimi etkinliği düzenlendi. Düzenlen etkinliğe Çanakkale Belediyesi CHP Meclis üyeleri hazırlanan tarlaya karakılçık buğdayını serpti. Karakılçık Buğdayı tohum ekimi etkinliğine vatandaşlarda ilgi gösterdi. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da heybelerde ki tohumları dağıttı.
Karakılçık Buğdayı tohum ekimi etkinliği hakkında bilgi veren Çanakkale Belediyesi Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, “Önümüzde ki beş yılık dönemde yerel kalkınma olarak adlandırdığımız proje modelimiz var. Bu projenin bir parçası olarak ta hem genetik kaynaklarımızı hem de hem de bunları üreticiler ve üretici kooperatiflerle paylaşmak ve buradan bir katma değer yaratmak, burada üretilen ürünleri mamul hale dönüştürmek, halkında sağlıklı gıda ile buluşmasını sağlamak gibi bir projemiz var. Bu projenin bir parçası olarak bu dönem belediyeye ait arazide toplam 107 dekar alanda karakılçık buğdayı bugün ekiyoruz. Bunun dışında yine on çeşit kişi arpa diğerleri buğday olmak üzere gen bankasından temin ettiğimiz küçük miktarlarda buğdaygillerimiz var. Hem genetik kaynaklarımızı hem de ilimiz ve bölgemiz açısından kama değer yaratmış olacağız. Bugün de ilk adımı olarak ekilişiyle bir aradayız” diye konuştu.
İNSAN UTANIYOR
Geçen süre içinde tarım ithalatçısı bir ülke haline geldiklerini belirten Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Türkiye’de bugün tarımın geldiği durumu hepimiz biliyoruz. Maalesef çok ciddi hem tarım ithalatçısı bir ülke haline geldik hem de tohumlarımızı birer birer kaybettik ve yabancı ülkelerden tohum ithal etmek süratiyle üretimimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Halbuki bizim Anadolu topraklarında çok zengin tahıl bitki çeşitleri vardır. Bunları maalesef geliştiremedik. Teknolojik olarak ta bunların gelişmesini sağlayamadık. Ama bu ürünleri yabancı ülkeler aldı. Geliştirdi teknolojik olarak onların üzerinde ki çalışmaları tamamladıktan sonra daha verimli getirdi. Şimdi onları bize satıyorlar. Bunların bir örneği de mercimektir biliyorsunuz mercimek bizim önemli bir ürünümüzdür. Bunun Kanada’nın aldığını biliyoruz. Kanada bunu geliştirmiş ve biz onu Kanada’dan biz mercimek ithal ediyoruz. İnsan utanıyor şahsen bir Türk evladı olarak utanıyorum. Kendi toprağımın ürünlerini başkalarına kaptırmak ve oradan da muhtaç hale gelmek, gerçekten çok üzücüdür. Çanakkale içinde yerel ürünlerimiz var. Karakılçıkta bunlardan bir tanesidir. Bin yıldır bu ürünü biliyoruz. Tahıl ürünlerini başkalarına kaptırarak, onlara muhtaç hale gelmek çok üzücü. Karakılçık bizim için çok önemli bir ürün. Biz de tohum bankası faaliyetine devam ediyoruz. Çeşitli tohumları toplayarak, üretip, geliştiriyor ve tohum takas şenliğinde dağıtıyoruz. Şimdi bu buğdayı, daha geniş bir alanda üretip, elde ettiğimiz ürünleri dağıtmak sureti ile ektireceğiz. Daha sonra da ekmek olarak ürettirip, vatandaşa ulaştırmaya çalışacağız. Tüm bunları kooperatif marifeti ile yapmaya başladığımız zaman çok daha başarılı olacağız. Bugün de burada ilk üretimimiz için bulunuyoruz. Bir diğer arazimizde de aromatik bitkiler üreteceğiz. Bir ülkenin kalkınmasının temel unsurlarının başında tarım gelir. Tarımı olmayan ülkelerde sonucu biliyoruz. Türkiye’de çok yüksek bir potansiyel var. Yeterli araştırma ve devlet desteği yok. 250 ton mandalina Rusya’dan geri çevrilmiş. Destekleme ve denetleme olmazsa sonuç bu olur. Çanakkale’de domateste tuta ve pestisit kalıntısı sıkıntıları var. Yabancı ülkeler bu ürünleri geri çevirince bu ürünleri biz tüketiyoruz. Sağlıklı gıdaya ulaşma konusunda sıkıntı var. Bizim bir hedefimizde vatandaşı sağlıklı gıdaya ulaştırmak” dedi.
Damla Şener Okdaş