Tel sarma tekniği, Bartın yöresine ait, tel kırma ya da Bartın işi denilen tekniğinin bir türü olarak nitelenebilir. Tel sarma aslında, el nakışsında iple uygulanan desenlerin telle sarılması uygulaması olarak da düşünülebilir. İğne geçirilen tel, üst üste ve yan yana sarılarak motifleri oluşturur.
Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Tel Sarma Ustası Hülya Köseoğlu, “Bartın’dan geliyorum. Bu bizimizin el sanatıdır. Aslında Rumlardan geçtiği söyleniyor ama halkın kabul etmediği bir durum. Fakat 150’li yılı aşkın zamandır Bartın’da kadınların kendi evlerine gelir sağlama amaçlı tek gelir kaynağı diyebileceğimiz tek el sanatıdır. Hemen hem her evde yapılır. Eski gelin tellerinin gümüş alaşımlarının çoğu üzerinde ipek ya da her doku üzerinde nakışlına bileceği bir objedir. İstediğimiz de çeyiz olarak hazırlamaya neden olur. Günlük kıyafetler üzerinde kullana biliyoruz. Görseli en güzel en kapsamlı bir el sanatıdır. Ben Tel sarmaya çocukken başladım. Tel kırayı yaptığımda anladığımda yetişkindim. Oyuncak bebeklerimin kıyafetlerini tel kırma ile süslemişim. Ne ara öğrendiğimi hatırlamıyorum. Geliştirme sürecim 15’li yaşlarda başladı. Ticari olarak bir şeyler düşünmeye başlamam da 20’li yaşlarımda başladı. Küçük bir atölyem var o atölyede 4-5 öğrencim var.  Bazen çoğalabiliyorlar onlarla birlikte yeni ürünler yapıyoruz.  Bu tür etkinliklerde de satışlarını yapıyoruz. Bartın ve çevresinde bazı küçük küçük festivaller oluyor. Orada da satışlarını yapıyoruz. Çanakkale’de ki festival de insanlar çok ilgi gösterdi. Tel sarma yaparken kendimi yorulmuşsundur, dinlenmek istersin ama tel kırmayı eline aldığın zaman günün bütün yorgunluğunu onun başında atabiliyorsun” dedi.
 
Damla Şener