Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 23- 29 Eylül tarihleri düzenlenen arasında Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali’nde birbirinden yetenekli ustalar hünerlerini göstermeye devam ediyor. Düzenlenen festival için Ankara’dan gelen telkâri ustası Ayşe Yıldırım, 15 yıl önce hobi olarak başladığı telkâriye, artık başkalarına ders vererek devam ediyor.
Telkâri sanatına bir arkadaşı sayesinde tanıştığını ve telkârinin geçmişini öğrendiğinde daha çok aşık olduğunu söyleyen Usta Yıldırım, telkâri sanatının gençlerinin meslek olarak öğrenmesini ve lise ve üniversitede eğitimin verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Çeşitli renklerde yaptıklarını ve unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olan telkârinin Kültür Bakanlığı desteği ile burada olduğunu ifade eden Telkâri ustası Ayşe Yıldırım, “ Ben 1972 Anakara doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum. Gümüş kazaziye ile tanışmam 15 sene oldu. Halk eğitim merkezinde mefruşat eğitimi verirken bir arkadaşımda gördüm ve çok beğendim. Sonra Trabzon’a gidip bunu yerinde öğrendim. 15 senedir bu işi yapıyorum. Tarihini öğrenince aşık oldum. Muhteşem bir şey 5 bin senelik bir sanatmış. En eşli örneği kanatlı denizatı broşuymuş. Kanuni Sultan Süleyman bu işi daha güzel yapıyormuş. Hürrem Sultama yaptığı kolyelerle meşhur olmuş. Şuan da biz süsleme olan kullanıyoruz. Erkeklerde tespih, kol düğmesi olarak kullanıyoruz. 0,8 mikron telin bir iğne üzerinde başka bir iğne üzerinde işlem yaparak örülmesidir. 1 santiminde 300 düğüm var. Çeşitli renklerde yapıyoruz. Unutulmaya yüz tutmuş bir sanat Kültür Bakanlığı desteği ile buradayız. Kültür Bakanlığının bu desteklerini sürdürmek istiyoruz. Liselerde ve üniversitelerde bunun yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde bunun eğitimi yok. Çırak usulü ile yetişiyorlar. Üniversitede u yaygınlaşırsa kültürümüz başkalarına miras kalmış olur. Gümüş ayrı bir atmosfer zaten gümüş farklı bir dünyadır. Ben yaparken çok mutlu oluyorum. Kimsenin bilmediği bir şeyi yapmak ayrı bir gururdur. Ankara Altındağ Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim veriyorum. Bu işi hanımlara öğretiyorum. Ama ben istiyorum ki gençlere öğreteyim. Evde zaman geçirmek için gelen kadınlar değil bu işi iş yapacak, meslek edinecek, gençler edinmek istiyorum” dedi.
Damla Şener Okdaş