Hobi olarak doğa fotoğrafçılığı yapan Emrah Turan, Çanakkale’de nesli tükenmekte olan karacaları fotoğrafladı. Karacaların korunma altına alınması gerektiğini söyleyen Turan, “Bu hayvanın fotoğraflarını çekebilmek için bir gün araziye çıktım. Bu hayvanlar koruma altına olan hayvanlar. Denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor” dedi.
Geçimini güvenlik görevlisi olarak geçimini sağlayan evli ve 1 kız babası Emrah Turan,  hobi olarak doğa fotoğrafçılığı yapıyor. İşinden vakit buldukça Çanakkale’nin ilçelerini gezerek, ender görünen ve koruma altında olan birçok hayvanı fotoğraflıyor. Daha sonra kendi imkanlarıyla hobi olarak başladığı bu işi profesyonel boyuta taşıdı. Yaban hayatında çektiği fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Turan, takipçilerinden büyük beğeni alıyor. Turan, bu sefer nesli tükenmekte olan karacaları fotoğraflamayı başardı.
DENETİMLERİN SIKLAŞTIRILMASI GEREKİYOR
Karacaların neslinin tükenmekte olduğunu söyleyen Emrah Turan,Karacaları fotoğraflamak için araziye çıktığımda yerlerini bilmiyordum. Araştırarak, takip ederek yerlerini bulmaya çalışıyoruz. Bu hayvanın fotoğraflarını çekebilmek için bir gün araziye çıktım. Bu hayvanlar koruma altına olan hayvanlar. Denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor. Karacalar çok evcilleşmiş bir hayvan gibi geliyor bana. Bazen köylülerle konuşuyoruz. Köylüler diyor ki; ‘bunlar bizim hayvanlarımızın içinde dolaşıyorlar. Çok cana yakın hayvanlar. Bunların korumalarının arttırılması gerekiyor’ gibi şeyler söylüyorlar. Çok erken saatlerde dışarı çıkıyorlar. Güneş doğduktan sonra karacaları görmek çok zor. Özellikle yavrulama zamanlarında. Sabah erken saatlerde yayılmaya çıkıyorlar. Yavrularını falan gezdiriyorlar. Bazen gün boyu dolaştığım oldu göremedim. Ama bunları fotoğraflamak için peşini bırakmadım. Ve sonunda 10-15 kere fotoğraf çekmeyi başardım. Bir hafta sonu erken saatte çıktım araziye. Karacaları çekmek için aracımı bıraktıktan sonra biraz ses dinledim. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra seslerini duydum ve yaklaşabilmek için gerekli önlemlerimi aldım. Kamuflaj altına girdim. Beni fark etmesin diye. Çünkü yavruları oluyor. Yavrularının yerini değiştirmemesi için, zarar göremesinler diye, yer belirtmemek amaçlı kamuflaj olayı var. Bizi fark etmiyor. Kamuflaja girdim. Mümkün oldukça hayvana yaklaşmaya çalıştım. Nitekim yaklaştım. O şekilde fotoğrafladım” şeklinde konuştu.
BENİM ŞAHSI DÜŞÜNCEM İNSANLARIN BU HAYVANLARA YAKLAŞMAMASI
Yabani hayvanların insanlar tarafından ellenmemesi gerektiğini vurgulayan Turan,  “Karacaların evcilleşmemesi gerekiyor. Bunlar neticede doğada yaşayan yabani hayvanlar. Benim şahsı düşüncem insanların bu hayvanlara yaklaşmaması. Özellikle insanlar şunları yapıyor. Yavrulama zamanında yavrularını buluyorlar. Elle elleyip yetkili mercilere vermek istiyorlar. Yetkili mercilere vermek güzel bir şey. Ama bu hayvanı elinle ellediğiniz zaman bu hayvanın doğasını bozmuş oluyorsunuz. Bu hayvanı tekrar doğaya bıraktınız zaman bunun üzerinde bir insan kokusu oluyor. Bu karacayı annesi veya babası bulduğu zaman üzerindeki kokuyu algıladığı zaman bu yavruyu kabul etmiyor. Bu seferde hayvan zarar görüyor. O yüzden benim istediğim bu tarz olaylarda, sadece karacalar için geçerli değil, diğer yaban hayatında yaşayan hayvanları da ilgilendiriyor. Yardıma muhtaç olan hayvanları elle elemek  doğru olabilir. Ama onun haricinde yaralı olmayan hayvanları kesinlikle elle ellemek doğru değil. İnsan kokusu hayvanlara çabuk siniyor. Ve hayvanın üzerinden çıkmıyor. Hayvanın doğasını bozmuş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Arzu Baladur