Çanakkale Deniz Müzesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olması sebebiyle tıpkı Anıtkabir Müzesi gibi birinci sınıf askerî müze sınıfındadır. Bu nedenle Çanakkale harbinin yaşandığı yerleri gezdikten ve aziz şehitlerimizi ziyaret ettikten sonra mutlaka görülmesi gereken bir yerlerdendir. Çanakkale Deniz Müzesi; 1915 yılında yaşanılan milli mücadele ruhunun korunması ve sonraki nesillere aktarılabilmesi amacıyla 18 Mart 1915 Deniz Zaferinin 67. yıl dönümünde Çanakkale merkezde açılmıştır. (18 Mart 1982 yılında) Müzenin içinde büyük bir park, Nusret mayın Gemisi Maketi, Çimenlik Kalesi, Kala-i Sultaniye, Kütüphane, Resim ve Fotoğraf Galerisi yer almaktadır. Bunlarla beraber savaşta kullanılmış olan silahlar, asker kıyafetleri, mermiler ve o zamana ait birçok miras bulunmaktadır. Çanakkale Deniz Müzesi, geçmişten günümüze Türk denizcilik tarihinin gelişimini gösteren belgeleri, denizcilik tarihimizi aydınlatacak bilimsel araştırmaları desteklemekte ve tarihi niteliklerini ortaya çıkarmak için çaba göstermekte ve sahip olduğumuz bu değerlerin, gelecek nesillere aktarılabilmesi için çalışmaktadır.
MÜZENİN TARİHÇESİ
Çanakkale il merkezinde 1915 Deniz ve Kara Savaşları'nın anlatımına yönelik bir bilgilendirme kompleksinin bulunmaması  nedeniyle bu ihtiyacı karşılamaya yönelik çalışmalar sonucunda 18 Mart 1915 Deniz Zaferinin 67. yıl kutlama programı kapsamında kurulmuştur. Çimenlik Kalesi'nde mevcut top koleksiyonuna ilave olarak, gönüllülerden oluşturulan bir ekip tarafından savaş alanlarında yüzey taraması yapılmış; komutanlık arşivleri ve envanterleri taranmış, özel kişi ve kuruluşlardan bağışlanan malzemelerin bir araya getirilmesiyle de bu koleksiyon zenginleştirilmiştir. Çimenlik parkı içinde bulunan 1927 tarihli bina müze binasına dönüştürülmüş; 1954 tarihli binanın birinci katı boşaltılarak, Müze İdari Binası olarak düzenlenmiştir. 18 Mart 1915 Deniz Zaferi'nin kahramanı olan Nusrat Mayın Gemisi'nin İstanbul Tersane Komutanlığınca 1/1 ölçekli tıpkı yapımının park içinde özel olarak hazırlanan platformuna yerleştirilmesi ile müzenin mekansal yapılaşması  tamamlanmıştır. Bu çalışmalar neticesinde  18 Mart 1982'de Çanakkale Boğaz Komutanlığı Müzesi ismi ile açılışı yapılmıştır. Müze, 1991 yılına kadar Merkez Komutanlığının kontrolünde tek kadrolu devlet memuru ile faaliyetlerine devam etmiştir. Bu tarihten itibaren müzenin ismi Askeri Müze Müdürlüğü olarak değiştirilmiş ve kadrosuna ilk rütbeli personel atanmıştır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının direktifleri ile 1995 yılında müze sergi düzeni yenilenmiş ve 1999 yılına kadar bu sergi düzeni  korunmuştur. 1999 yılında mevcut sergi düzeni bozulmadan, modern müzecilik anlayışına uygun çalışmalar ile günümüz müzecilik uygulamalarına başlanmıştır. Bu kapsamda, bazı bölümlerde interaktif  anlatıma geçilmiştir. Müze sergi kurgusu 2000 yılında  yeniden ele alınarak çağdaş müzecilik kriterleri içinde kurgulanmıştır. Buna paralel olarak hazırlanan uygulama projeleri doğrultusunda çalışmalara devam edilmektedir. Müze bünyesinde oluşturulan kitaplık 2002 yılında Çanakkale İhtisas Kütüphanesi olarak düzenlenmiş, 2003 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanı emriyle ihtisas alanındaki tüm dökümanları toplayacak şekilde çalışmalara başlanmış ve döküman tedarikine devam edilmektedir. Envanterindeki eserler, sergileme ve korumaya yönelik müzecilik uygulamaları ile yoğun yerli ve yabancı  ziyaretçi potansiyeli göz önüne alındığında müzenin 1nci sınıf Askeri Müzelerin tanımına girdiği değerlendirilmiştir. Buna paralel olarak da girişilen çalışmalar sonucunda 22 Ağustos 2003 tarihinde 25207 sayılı Resmi Gazete'de Askeri Müzeler Yönetmeliğine  Askeri Müze Müdürlüğü, Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı adı ile ilave edilerek  1nci sınıf Askeri Müzeler statüsüne alınmıştır.  Buna bağlı olarak  Mayıs  2004 tarihinden itibaren yeni kadrosu oluşturulmuş ve yeni kadro teşkilatı içinde atamalara başlanmıştır. 
ÇANAKKALE DENİZ MÜZESİ HEDİYELİK EŞYA
Müze içerisinde ayrıca hediyelik eşya binası bulunmaktadır. Burada Çanakkale’ye dair birçok eşya ve hatıra bulabilir hediyeler alabilirsiniz. Ayrıca müzenin en önemli yerlerinden olan Çanakkale Savaşı İhtisas Kütüphanesi’ de burada bulunuyor. Çanakkale’ye dair daha önce okumadığınız eserleri burada okuyabilir ve isterseniz bu kitapları satın alabilir, hediye edebilirsiniz. 
NUSRET MAYIN GEMİSİ MAKETİ
Nusret Mayın Gemisi 1912’de Almanya’da inşa edilmiş 1913 yılında ise Osmanlı Donanmasına dahil olmuştur. Bu mayın gemisinin 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nin başarısında büyük rolü vardır. Nusret Mayın Gemisi ile ilgili yazımızda bu hikayeyi okuyabilirsiniz. 1955 yılına kadar Türk donanmasına hizmet verdikten sonra 1962’de özel bir donanmaya satılmış, 1990 yılında ise Mersin Limanında batmıştır.1999 tarihinde denizden çıkartılıp, Mersin Limanına çekilmiştir. 1982’de İstanbul’da, Nusret Mayın Gemisi’nin 1/1 ölçülerinde aynı olan bir maket yapılmıştır. Bu maket Çanakkale Deniz Müzesi Çimenlik Parkı içinde özel olarak oluşturulan alanda 2011 yılına kadar sergilenmiş daha sonra kaldırılmıştır.
NUSRET MAYIN GEMİSİ’NİN HİKAYESİ
Nusret Mayın Gemisi 3 Eylül 1914'te Çanakkale'ye gelmişti. Fakat Osmanlı Devleti'nin mali sorunları sebebiyle, boğazı mayınlayabilmek için yeterli miktarda mayın bulunamıyordu. Düşman gemilerinin hareketlerinin sürekli ve dikkatli bir şekilde incelenmesiyle Türk askerleri mükemmel bir analiz yaptı.

Cevat Bey 6 Mart gecesi, mayın grup komutanı Hafız Nazmi Bey'e “Sana çok önemli bir görev veriyorum. Vatanın selameti bu görevin başarıyla yerine getirilmesine bağlıdır. Yarın akşam, Nusret' le son 26 mayını şu gördüğün Erenköy Mevkii de kıyıya paralel olarak dökeceksin. Düşman hareketinizi seçer, size saldırıya kalkışırsa kıyı toplarımız önceden aldıkları talimata uygun olarak hareket edecek ve sizi himaye ateşiyle koruyacaklar. Kendinizi göstermemeye çaba harcayın. Allah yardımcınız olsun." Mayınların boğaza dik şekilde değil de kıyıya paralel olarak Erenköy Mevkii'ne dökülmesi fikri, mayın uzmanlarının ince bir çalışmayla ortaya çıkardıkları mükemmel bir fikirdi.
Çünkü düşman gemileri Çanakkale Boğazı’na bölük bölük giriyor ve görevini tamamlayan grup geriye dönerken arkadaki grupların yollarını kesmemek amacıyla boğazın en geniş yerlerinden biri olan Erenköy Mevkii 'den dönüş yapıyordu. Verilen kararla mayınlar da bu manevra sahasına kıyıya paralel ancak manevra hattına dik olarak yerleştirilecekti. Nazmi Bey, bir sonraki gün Nusret Mayın Gemisi komutanlığını yapacak olan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı'yı buldu. Nusret'in genç komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, bundan iki gün önce kalp krizi geçirmiş ve rahatsızlanmıştı. Buna rağmen, savaşın ve ülkenin sorumluluğunu omuzlayarak görevi kabul etti.
7 Mart tarihinde gece yarısı Nusret Mayın Gemisi demir alarak Çanakkale'den uzaklaştı. Gemi daha önceden döşenmiş olan mayın hatlarından geçiyor ve Erenköy Mevkii 'ne giriyordu. Uzaklarda dolaşan düşman devriye gemileri fenerlerle Çanakkale Boğazı’nı gözlüyorlardı. Bu sırada Nusret’te ilk mayın platforma alınmış ve atış anı beklenmeye başlamıştı. Vatanın selameti için bir zafer gerekliydi ve şimdi bu zaferin tek çaresi, Nusret'ti. Mayınları mutlaka yerine bırakmalıydı. Teker teker ve sessizce kalan son 26 mayını suya bırakmaya başladı. En sonunda tüm mayınlar belirlenen rota doğrultusunda dökülmüştü. Sırada en az mayınların dökülüşü kadar tehlikeli olan geri dönüş yolculuğu vardı. Daha önce dökülmüş olan mayınlar ve düşman kuvvetleri Nusret'in rotası üzerinde bulunuyordu. Neyse ki o karanlık gecede kimse Nusret’i görmemiş ve görev yerine getirilmişti. Fakat Yüzbaşı Hakkı’nın hasta kalbi bu heyecanı kaldıramamış ve oracıkta duruvermişti.

Mayınların yerleştirilmesinden on gün sonra müttefik donanması saldırıya geçti. Savaş tam onların istediği şekilde, kontrollü olarak devam etmekteydi ki, birden geri dönen müttefik gemilerinde büyük patlamalar meydana geldi. Düşmana büyük bir şok yaşatan ve bozgun yaşatan bu patlama, 7–8 Mart gecesinde büyük bir cesaretle sulara dökülen Nusret'in mayınlarıyla gerçekleşti. Düşmanın yüzen kaleleri birer birer batmaya başlamıştı.

İtilaf Devletlerinin bu olayla üç büyük savaş gemisini (Irrestable, Ocean, Bouvet)yok edildi, üç tanesi de (Inflexible, Golva, Suffen) büyük hasara uğratıldı. Nusret'in yaptığı bu görev tarihi değiştirdi ve ona dünyanın en ünlü mayın gemisi unvanını kazandırdı. Nusret Mayın Gemisi ile kazanılan zafer, bir vatanın selametini sağlamış ve düşman donanmasının Marmara'ya bayraklarını dalgalandırarak girmesine izin vermemişti.



iv Şube Müdürlüğünün çatısı altında bulunan Deniz İhtisas Kütüphanesi deniz tarihi ile ilgili 23.385 adet yerli ve yabancı kaynağı barındırmaktadır. Yerli kitaplar arasında 7787 adet Osmanlıca matbu kitap bulunmaktadır. Yabancı kitapların ise önemli bir bölümü İngilizce ve Fransızcadan oluşmakta bunun yanında İtalyanca, Rusça ve Japonca kitaplar da Deniz İhtisas Kütüphanesinde yer almaktadır. Kütüphane koleksiyonu içerisinde çoğunluğu bahriye ile ilgili olan el yazmaları da mevcuttur. Bununla beraber, 1120 adet haritanın bulunduğu bir harita arşivi de Kütüphane bünyesi içerisinde yer almaktadır.



Bünyamin Nami Tonka