Norveç merkezli nakliye şirketi Møre Sjø AS, Çanakkale’nin Gelibolu Tersanesi’nde inşa edilmek üzere iki adet hidrojen yakıt hücreli dökme yük gemisi sipariş etti. Tasarımı Naval Dynamics (Norwegian Naval Architects AS)* imzası taşıyan yeni inşa projesinin mid-2026’da sac kesimiyle başlaması, gemilerin ise 2027’de teslim edilmesi öngörülüyor.
Norveç’in önde gelen kısa mesafe yük taşımacılığı şirketi Møre Sjø AS, Çanakkale-Gelibolu Tersanesi ile imzaladığı sözleşmeyle denizcilik tarihinin ilk hidrojen yakıt hücreli dökme yük gemilerini inşa ettirecek. Anlaşma 5 Haziran 2025’te Oslo’daki Nor-Shipping Fuarı sırasında duyuruldu; sac kesiminin 2026 ortasında başlaması, teslimatın ise 2027’de gerçekleştirilmesi planlanıyor. Sektör kaynakları kontrat bedelini 100–120 milyon dolar aralığında değerlendiriyor.
Møre Sjø’nun sipariş ettiği NDAS EcoFlex 4.0K sınıfı mini dökme yük gemileri, 85 metre boyunda ve 4 bin DWT kapasitesinde olacak. Ana tahrik sistemi, hidrojen yakıt hücrelerinden; yardımcı güç ise lityum-iyon pil bankalarından sağlanacak. Kum, taş, asfalt, tahıl ve maden cevheri taşımak üzere tasarlanan gemiler, Norveç’in kuzey ve kuzeybatı kıyılarında çalışacak; bunlardan biri Nordasfalt ile uzun süreli kira sözleşmesine bağlandı. Haftada tek sefer yapılacak ikmal, Bodø ve Kristiansund’daki GreenH terminallerinde sıkıştırılmış yeşil hidrojenle gerçekleştirilecek. Tam operasyonel durumda “net sıfır” emisyon hedefleyen projeyle her geminin yılda 5 bin tonun üzerinde CO² salımını ortadan kaldırması planlanıyor.
Møre Sjø Teknik Direktörü Torstein Holsvik, mevcut dökme yük filosunun artık çağın gerisinde kaldığını belirterek, “Yakıt erişimi, maliyet etkinliği ve teknoloji olgunluğunu dikkatle değerlendirdikten sonra tercihimiz hidrojen yakıt hücrelerinden yana oldu” dedi. Holsvik, gemilerin hizmete gireceği 2027’ye gelindiğinde hidrojenin litre fiyatının deniz gaz yağıyla başa baş seviyeye geleceğini, fosil yakıtların ise artan karbon vergileri nedeniyle rekabet avantajını yitireceğini vurguladı.
Gelibolu Tersanesi Genel Müdürü Can Kocaman ise Norveçli firmayla yapılan sözleşmenin yalnızca ticari bir anlaşma olmadığını, Türk tersaneciliğinin sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliğini ortaya koyduğunu söyledi. İnşa sürecinde 300’ü aşkın nitelikli personelin çalışacağını bildiren Kocaman, yerli makine, elektrik-elektronik ve kompozit tedarikçilerinin bu projeden önemli pay alacağını, personelin hidrojen depolama ve yakıt hücresi entegrasyonu konusunda uluslararası sertifikalı eğitim programlarına katılacağını kaydetti.
Toplam 25 milyon dolarlık Enova ve NOx Fonu hibesiyle desteklenen proje, Green Shipping Programı’nın teknik fizibilite ve filo dönüşüm çalışmalarına da konu oluyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün 2050 “net sıfır” vizyonuna hizmet eden bu siparişin, Norveç’in 2030’a kadar iç nakliye ve balıkçılıktan kaynaklanan emisyonları yüzde 50 azaltma hedefiyle uyumlu olduğu, aynı zamanda Türkiye’nin gemi inşa sektörünü küresel yeşil dönüşüm vitrinine taşıdığı ifade ediliyor.
Atakan Alkış