Gündem

'Laiklik vazgeçilmezimiz olmalıdır'

ADD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Necmi Akyalçın; demokrasinin olmazsa olmazı, aklın dogmalara tutsaklıktan kurtularak özgürleşmesini; yurttaşların fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler olmasını sağlayan Laiklik vazgeçilmezimiz olması gerektiğini söyledi.

ADD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Necmi Akyalçın; demokrasinin olmazsa olmazı, aklın dogmalara tutsaklıktan kurtularak özgürleşmesini; yurttaşların fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler olmasını sağlayan Laiklik vazgeçilmezimiz olması gerektiğini söyledi.

Seçimlerin yaklaşması ile adayların kim olacağı çok merak ediliyor. Şuana kadar Cumhur İttifakı’nın adayının mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğu açıklandı. Asıl merak edilen ise Altılı masanın kimi aday göstereceği. Bu konu hemen her gün tartışılıyor. Bu konu hakkında birçok STK’dan değerlendirmeler geliyor.
Özellikle muhalefetin adayının nasıl belirleneceği merak konusu olurken bu konuda değerlendirmeler yapan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Necmi Akyalçın; ‘’Güzel ülkemiz çok önemli bir seçime doğru gidiyor. Bu seçimde, hangi nitelikte bir Cumhurbaşkanı seçilmeli sorusu ve bu sorunun yanıtı çok önemlidir. Aslında, 23 Nisan 2022 Cumartesi günü Ankara Ticaret Odası’ndaki, Atatürkçü Düşünce Derneği Büyük Buluşmasında Genel Başkanımız Dr. M. Hüsnü Bozkurt tarafından yapılan o çok anlamlı ve değerli konuşmada (Bildirge), bu sorunun yanıtı kalın çizgilerle ortaya konmuştu. Ne demiştik ADD olarak o gün? “ … Bu toprağın insanlarının kadın erkek birlikte yarattığı, başarısı kanıtlı, bütün ilke eser ve politikalarıyla dünyaya örnek olmuş, Atatürk CUMHURİYETİ en doğru yoldur, yeniden o yola girilmelidir” Atatürk Cumhuriyeti, Aydınlanma devrimleriyle toplumu tepeden tırnağa değiştiren, çağ atlatan, özünde bir kültür ve Kadın Devrimi, Sanat ve Bilim özgürleşmesi, bir Kültür Rönesansıdır. Anadolu’nun binlerce yıllık kültürü ile bütünleşen Laik Cumhuriyet Kültürü, devletimizi, bugünlere taşıyan en değerli kazanımımızdır, korunmalıdır. Bu yolda, demokrasinin olmazsa olmazı, aklın dogmalara tutsaklıktan kurtularak özgürleşmesini; yurttaşların fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler olmasını sağlayan Laiklik vazgeçilmezimiz olmalıdır. Egemenliğimizin ve Ulusal bağımsızlığımızın temel ögesi olan, Yargı kurumlarımızın bağımsız olması, aynı zamanda da Anayasal düzenin güvencesi olmalıdır. Büyük Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Bu bağlamda ulusal birliğimizi güçlendirmeliyiz. Emperyalizmin, “Böl Yönet” taktiği güdümlü Mikro Milliyetçilik ve Mezhepçilik tuzaklarına düşülmemelidir. Üniter Ulus Devletimiz gözümüz gibi korunmalıdır.
Dış Politikamızda “YURTTA SULH CİHANDA SULH” İlkesi, bölge merkezli karşılıklılık esaslı Kemalist felsefeyle yürütülmelidir. Eğitim öğretimimizin bu günkü durumu, en önemli sorunumuzdur. Çocuklarımız, öncelikle düşünmeyi, sorgulamayı öğrenmeli; tarikatlardan, cemaatlerden, hurafe ve dogmalardan uzak tutulmalı, bilimsel bilgilerle eğitilmelidir. Temel eğitimimiz, parasız, laik, ulusal ve kesintisiz 12 yıl olmalıdır. Koruyucu Tıp öncelikli Toplumcu Kamusal Sağlık Sistemi yeniden kurulmalı; ilaç, aşı ve tıbbi ürünlerin üretimi yerli kaynaklara dayandırılmalıdır. Sağlıkta Sosyal Devlet temeline dönülmelidir. Ekonomide, yeniden Kemalist Karma Üretim Ekonomisi Devletimizin temel politikası olmalıdır. Geçici Sığınmacı sorunu, akıldışı ırkçılık suçlamalarının sislemelerine bırakılmayacak kadar ciddidir. Bu sorunun, demografik yapımızı tahrip ve ülkemizi bölme amaçlı bir emperyal saldırı olduğu görülmeli, gereği yapılmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, yani Ordumuz siyasetin etkisinden arındırılmalı, komuta bütünlüğü yeniden sağlanmalı, kendi sağlık, yargı ve terfi sistemlerine sahip kılınmalıdır. Parti Ordusu arayışları nafiledir, sonu hüsrandır. Paramiliter yapılar dağıtılmalı, bireysel silahlanma önlenmeli, halkımızın bütün güvenlik güçlerimize tereddütsüz güveneceği bir düzen kurulmalıdır. Basın, Büyük Atatürk’ün “ Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir” sözü doğrultusunda Özgür olmalıdır. Yandaş Basın anlayışı kimseye yarar sağlamaz. Deniz ve Demiryolu ulaşımına öncelik verilmeli, enerji ve tüm stratejik alanlarda dışa bağımlılık en aza indirgenmelidir. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımıza, çevreye, madenlerimize, ormanlarımıza öz değerlerimiz oldukları bilinciyle sahip çıkılmalıdır. Ulusumuz, bütün bunları 100 yıl önce yaptı; doğru önderlik, doğru kadrolar ve doğru yol haritası ile bugün de yapabilecek güçtedir. Ulusumuza güvenen bizler, yapılacak ilk seçimde, Türkiye Cumhuriyeti yönetiminin başına geçecek Cumhurbaşkanı’nın, ana çizgileriyle dile getirdiğimiz yukarıdaki doğrular bağlamında çalışacak birisi olmasının, geleceğimiz açısından yaşamsal öneme sahip olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Diliyor ve inanıyoruz ki, önümüzdeki seçimde, ADD’nin yukarıda ortaya koyduğu temel değerleri içselleştirmiş bir Cumhurbaşkanını halkımız seçecektir.” dedi.
 
 
Mine YEL