Sağlık

'Türkiye üçüncü aşıya bazı AB ülkelerinden önce başladı'

ÇOMÜ Araştırma Hastanesi eski doktorlarından ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, üçüncü aşının Türkiye’de birçok Avrupa ülkesine göre daha erken başladığını söyledi.

Şener, Avrupa’nın bazı ülkelerinde üçüncü aşının geç başlaması nedeniyle vakalarda sıçrama yaşandığını aktardı.
 
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Covid-19 salgınında gelinen son durumu değerlendirdi. Prof. Dr. Şener, "Yüksek vaka sayılarıyla Avrupa'da aslında Almanya ve Avusturya çok dikkat çekiyor. Türkiye'de baktığımızda aslında 2 aydır vaka sayıları, yüksek stabil durumda. Bir sıçrama da yok, istenilen düzeye düşme de yok. Bir durumdan buna baktığımızda, 'kötünün iyisi' de diyebiliriz. Günlük vaka sayılarının düşmesini, sıfıra inmesini istiyoruz ancak günde 200 vatandaşımız ölüyor" dedi.
 
Avrupa'yla Türkiye'yi de kıyaslan bilgiler paylaşan Prof. Dr. Şener, "Avrupa'yla kıyaslayacak olursak bizim toplam nüfusa göre aşılama oranımız yüzde 60'larda. Almanya ve Avusturya'da da bu oran daha yüksek olmasına rağmen onlardaki vaka sayılarında ciddi bir sıçrama var. Bunun temel nedeni 3'üncü doza geç başlamış olmaları" diye konuştu.
 
Türkiye'nin 3'üncü doza birçok ülkeye göre daha erken başladığını belirten Prof. Dr. Şener, "Bir diğer taraftan da baktığımızda yüksek stabil seyreden vaka oranlarının aşağı düşmemesindeki sebep de aşılama oranlarını yukarı çıkaramamızdan kaynaklanıyor. Sağlık Bakanlığı ve bilim uzmanlarının çağrılarına rağmen 3'üncü doz istenilen seviyede değil. Bazı insanlarda '2'nci doz aşıyı oldum, 3'üncü dozu olmama gerek yok' gibi bir algı var. Bunun yanında 'Aşıya gerek yok' diyen bazı kişiler de var. Bu hastalığın ağır ve ölümcül seyredilmediğine yönelik fikirleri olanlar da var. Bu durumun sıkıntısını hep beraber çekiyoruz. Bu bize, günlük 20- 30 bin arası vaka ile günlük 200 vatandaşımızın ölümü şekilde yansıyor" dedi.
 
SORULARI CEVAPLADI
 
 
Prof. Dr. Şener, aynı zamanda bir çok platformda kendisine gelen soruları da cevapladı. Şener genel olarak şu özeti yaptı;
 
1. Erken dönemde tedavide etkili olabilir. Viral temizlenmeye etkisi belirgin (14. Günde )
2. Ölümü azaltıyor ( %30) ama istatistiksel anlamı yok…
3. Yan etkilerde artış yok, yoğun bakıma gidişi önlemede etkisi yok,
4. Ölüm ve solunum cihazına bağlanmakta olumlu etkisi yok
5. Klinik yararı var, iyileşmeye olumlu, yatış süresini kısaltıyor…
6. Ölümü önleyici etkisi yok
7. İyileşme süresine etkisi olumlu ve viral yayılım süresini azaltıyor
8. Hafif- orta ağırlıkta vakada güvenli ve etkin
9. Yedinci günde viral temizlenme, 14. Günde Klinik iyileşmeye olumlu etkisi var,
10. Hafif orta ağırlıkta vakalarda kullanımı yararlı olabilir, randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç var…
11. Erken dönemde başlandığında viral yayılımı azaltıyor, semptomları azaltıyor, günlük aktiviteye dönüşü hızlandırıyor, hastanede yatışı azaltıyor
12. Viral temizlenme erken başlanan grupta maksimum 6. Günde ama anlamlı değil,
13. Yan etki açısından %84.1 hiperürüsemi ( çok yüksek bir oran)…
14. Hastalıkta ilerleme olmadı ve 28 günlük mortalite sıfır…ama şöyle bir durum var; genel durumu çok kötü hasta yok gibi
Ve daha da önemlisi halen devam eden 37 randomize kontrollü çalışma var…
Yani kesinleşmiş bir etkisizlik söz konusu değil…( bence)
Bu veriler eşliğinde uygulanma konumunu güncellemek gerekebilir…Ama tedavi şablonundan çıkarmak çok akılcı görünmüyor…”
 
AVRUPA’DA DURUM DAHA DA KÖTÜYE GİDECEK… ^
 
Avrupa’da yeni varyantla beraber vaka sayısı hızla artıyor. Gelinen noktayı değerlendiren Prof. Dr. Şener, “Enfeksiyon önlemlerinin kaldırılması, MASKE zorunluluğu kaldırılması gibi nedenlerden dolayı  300 bin ekstra ölüme sebep olacak. Ağır bir bedel…işte bu yüzden hala israrla… Aşınızı olun; maske+ mesafe+ hijyenden taviz vermeyin diyorum!” dedi.
 
 
Arzu Baladur