Gündem

Erkek’e çevreci tepkisi

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, bir süredir kent gündeminden düşmeyen Ekoturizm’e karşı olduklarını belirti.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, bir süredir kent gündeminden düşmeyen Ekoturizm’e karşı olduklarını belirterek, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek’in de Ekoturizm’e başvurmasını doğru bulmadığını açıkladı.  Doğan, “Erkek ve ortağının bir vatandaş olarak herkes gibi bir iyi niyetli bir ekoturizm yatırımı isteği olabilir… Ancak  etik olarak  vekil iken böyle bir başvuru yapması bence uygun değildir. Muharrem Erkek’in bir  vatandaş  olarak hakkı olabilir. Ancak kendisi her hangi birisi değildir. Bir vekildir. CHP’li  İl Genel Meclisi adaylarının belirlenmesi sürecinde kendisi mutlaka etkin olmuştur. Aynı kişilerin kararı ile verilecek bir yatırımı o Meclise sunmuş ve geçirmiş olması etik değildir” dedi.
 
Çanakkale’de bir süredir Ekoturizm adı altında tarım arazilerinin ve ağaçlık alanların imara açılıyor. İl Genel Meclisi’nde peş peşe dosyalar geçerken, bu konuda tepkiler de yükseliyor. Şimdiye kadar 150 civarında dosyanın Ekoturizm adı altında meclisten onay aldığı belirtiliyor.
Dosyaların meclisten geçmesi ile büyükşehirlerden iş insanları, ünlüler ve siyasetçiler Çanakkale’ye akın etti. Doğası ve tarihi ile büyük beğeni toplayan Çanakkale’nin doğa harikası ve verimli tarım alanlarına adeta hücum ettiler.  Gözüne kestirdikleri yerleri köylülerden ucuza alan kişiler, hemen zaman kaybetmeden İl Genel Meclisi’ne başvurarak Ekoturizm adı altında imara açtılar.

CHP’Lİ ERKEK DE İZİN ALDI
Bu alanda dosyalar peş peşe geçince tepkiler de büyüdü. Gelen tepkiler üzerine ilk olayı dile getiren gazetemiz Burası Çanakkale Gazetesi oldu. Peş peşe bu konu manşette duyurulunca izin alınan yerlerin sahipleri de ortaya çıkmaya başlandı. Ağaçlı alana sahip yeri olan ve buraya Ekoturizm izni alanlardan biri de CHP’li Erkek olduğu ortaya çıktı.
 
TEPKİLER DEVAM EDİYOR
Çıkan haberler üzerine Erkek, İl Genel Meclisi’nin onay verdiği Merkez İlçeye bağlı Ulupınar Köyü’nün Yellice Mevkisindeki ağaçlık alanın kendisine ait olduğunu açıkladı. Açıklamanın ardından birçok kişi tepki gösterdi. Tepki gösterenlerden biri de Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan oldu. Sosyal medya hesabında açıklama yapan Doğan, Erkek’in böyle bir başvuru yapmasını doğru bulmadığını belirtti.
 
“Ekoturizm ve Çanakkale!” başlığı sosyal medya hesabında paylaştığı yazı şöyle;
Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ve ortağının arazisinin ekoturizme açılması konusunda İl Özel İdareye başvurusu, bu başvurunun kabulü ve ardından bu konuda çıkan haberler ve suçlamalar ile ilgili süreci ilgi ve kaygıyla izliyorum. 
Ancak konuya duygusal değil, politik olarak yaklaşmamız gerekir.
Sn. Muharrem Bey ve eşi Kazdağları’nda sürdürdüğümüz ekoloji mücadelesine hem alanda hem de Meclis’te ciddi anlamda destek olmuştur. Çadırlı direniş sırasında da alana verdiği destek çok kıymetlidir. Ellerine sağlık., kendisine ve sevgili eşine çok teşekkür ederiz. Ancak bu tutumu nedeniyle kendisine bir diyet borcumuz yoktur ve olamaz. Zaten sanırım Sn. Muharrem Erkek de böyle bir şey istemez. Bu durum mücadeleye destek veren başka kurum ve kişiler için de geçerlidir. Herkes kendi doğruları, yaşama bakışı, politikası, ideolojisi doğrultusunda bir mücadeleye karşılıksız olarak destek verir veya içinde olur. Hepimiz bu mücadele içerisinde bedel ödedik, hala ödüyoruz.
Hepimizin bildiği gibi Bölgemizde madencilik dışında bir sürü ekolojik yıkım, talan ve rant projesi var.
Son yıllarda  “Ekoturizm” konusu da bunlardan birisi haline gelmeye başlamıştır ve bölgemizdeki kırsal  için ciddi bir tehdit olmaya başlamıştır. Ekoturizm projeleri adı altında şimdi de “kırsal” pazarlanmaya başlamıştır. Bu gidişle köyler köy olmaktan çıkacaktır ve çıkmaya başlamıştır.  Ayvacık civarında, Assos’a yakın yerlerde “Nefes Assos” gibi lüks projeler, Çırpılar Köyü civarında “revillage” gibi projeler almış başını gitmektedir.
Son aylarda İl Genel Melisi’ne sayısız ekoturizm projesi başvurusu olmuştur ve bu projelere  İl Genel Meclisi üyeleri tarafından onay verilmektedir. Tıpkı RES ve JES projelerinde olduğu gibi…Ekoturizm projeleri adı altında tarlalar, tarım alanları, ormanlık alanlar imar planları ile yapılaşmaya açılmaktadır. Bir de ekoturizm teşviği ve desteği almaktadırlar. Bu yapıların bir kısmı  da büyük olasılıkla devremülk, konut vb. olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir denetimin olup olmadığı meçhuldür.
Bölgede “ekoturizm” rantından yararlanmak isteyenlerin işini kolaylaştırmak için birkaç  ofis kurulduğu ve işleri bir şekilde(!) kolaylaştırarak yürüttükleri konusunda duyumlarımız vardır.
Ekoturizme karşı değilim, hatta kırsal kalkınmada ekoturizmin önemli bir unsur olduğunu düşünen ve savunanlardanım. Ancak ekoturizmin köylülerin ve yerel halkın içinde yer aldığı, ev pansiyonculuğu vb. gibi yöreye ve bölgeye uygun mimari ve anlayışla ve değerlerle yapılmasından yanayım ki ekoturizm faaliyeti ve geliri köylüye ve yerel halka yarasın. Yoksa bu işe de zengin şirketler, varsıllar el atarsa ne anlamı kalır.? Organik tarımın köylüler yerine şirketlerin eline geçmesi gibi….
Sn. Muharrem Erkek ve ortağının ekoturizm yatırımı başvurusu mevzuuna gelirsek:
Sn. Erkek ve ortağının bir vatandaş olarak herkes gibi bir iyi niyetli bir ekoturizm yatırımı isteği olabilir…Ancak  etik olarak  vekil iken böyle bir başvuru yapması bence uygun değildir. Sn. Muharrem Erkek’in bir  vatandaş  olarak hakkı olabilir…Ancak kendisi her hangi birisi değildir. Bir vekildir. CHP’li  İl Genel Meclisi adaylarının belirlenmesi sürecinde kendisi mutlaka etkin olmuştur. Aynı kişilerin kararı ile verilecek bir yatırımı o Meclise sunmuş ve geçirmiş olması etik değildir. Ekoturizm furyası ve rantından faydalanmaya çalışan çokça projenin olduğu aşikar…Ama ekolojik duyarlılığı olanlar ve “halkın vekilliği” gibi misyonu olanlar dikkatli olmak ve etik davranmak durumundadır. Sn. Muharrem Erkek ve ortağı yasal bir hakkı kullanmış olabilir. Eğer yaptıkları iş yasalara uygunsa kendilerini savunurlar.  Ancak yasal olsa bile etik olmayan bir durumda yanlıştan dönülmesi gereklidir.  Çünkü bu düzenleme birilerinin “Ekoturizm Projesi” adı altında yasaları delip kendilerine rant be yaşam alanı yaratma planıdır. Hak hukuk adalet diyenlerin bu adaletsizlikten yararlanması doğru değildir.
Ekoloji örgütleri olarak, ekoturizm projelerinin de madencilik gibi “kırsal” için bir tehdit unsuru haline gelmemesi için elimizden geleni yapmalıyız. Mevcut ve planlanan ekoturizm yatırımlarını incelemeli ve irdelemeliyiz. Rant haline dönüşen ekoturizm projelerine sahibinin kim olduğuna bakmaksızın karşı çıkmalı ve ancak kırsalı tahrip etmeyen ve metalaştırmayan, köylünün ve yerelin çıkarına olan, doğaya ve yerel değerlere uyumlu ekoturizm anlayışını savunmalıyız.
Ancak bu süreçte yalnızca Sn. Muharrem Erkek ve ortağı üzerinden havuz medyası ve yandaşlar tarafından kopartılan fırtınayı ve çeşitli ithamlarla beslenilmiş linçe varan tutum ve davranışları da anlamakta güçlük çekmekteyim. Tutarlı bir davranış ancak tüm rant projelerine karşı durmakla olur. Sn. Muharrem Erkek ve ortağı linç edilmeye çalışılırken, ekolojik yıkım ve talan projelerine,  rantiyeci anlayışın bütününe, ekoturizm projelerinin geldiği noktaya ve iktidar yandaşlarının bölgemizdeki tüm rantiyeci projelerine karşı durmamak ne kadar etiktir?
Yanlıştan dönülmesi aynı zamanda erdemdir. Sn. Erkek ve ortağını kamuoyunun tepkisine yol açan bu projeden vazgeçmeye, ayrıca Çanakkale İl Genel Meclisi’ni de bir araştırma komisyonu kurarak tüm ekoturizm proje başvurularını yeniden değerlendirmeye ve mevcut projeleri usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığı konusunda denetlemeye davet ediyorum.”

Arzu Baladur