Çanakkale şehir merkezini ikiye bölen ve yıllardır bir çok sorunu ile kentin gündeminden düşmeyen Sarıyaç’da çok sayıda batık tekne bulunuyor. Batan ve çürüyen teknelerin sahipleri buradaki batıkları çıkartmadığı gibi çaydan sorumlu kurumlar da soruna el atmıyor. Durum böyle olunca çayın Atatürk caddesi üzerinde bulunan köprüden denize kadar olan kısımda çok sayıda batık yer alıyor. Batıklar hem çevre kirliliğine neden oluyor hem de tekne park alanını işgal ediyor.
Sarıçay, kentin içme suyunu karşılayan Atikhisar barajından başlayıp Çanakkale Boğazı’ndan denize akıyor. Normal şartlarda dere ve çayların geçtiği şehirlere güzellik katıyor. Yapılan düzenlemelerle bu tür su kanalları kentin cazibe merkezi olup vatandaşlar hava almak için bu bölgelere gidiyor. Sarıçay ise tam tersine insanları kaçırıyor. Görüntüsü, kokusu ve çöpleri ile adeta istenmeyen bölge ilan edilmiş durumda. Sarıçay sorunlarına yeni sorunlar eklemeye de devam ediyor. Çanakkale’yi ikiye bölen Sarıçay’da kirliliğin yanında çok sayıda batık da yer alıyor. Sarıçay’da yatan batık tekneler hem çevre kirliliğine neden olurken hem de tekne park alanını işgal ediyor.
Sarıçay’da çıkan sorunlardan biri de daha önce çeşitli sebeplerle batan tekneler. Bu tekneler, Sarıçay’dan çıkarılmadığı için hem çevre kirliliği yaratıyor hem de teknelerin karaya bağlanmasına engel oluyor. Batıkların çıkarılmasını hem çevreciler hem de tekne sahipleri istiyor ama Sarıçay’a ne belediye ne de Devlet Su işleri (DSİ) sahip çıkıyor.
KİRLİLİK SORUNU DEVAM EDİYOR
Sarıçay kenarında yoğun çevre kirliliği yaşanıyor. Deniz ile çayın birleşim yeri olan Sarıçay’ın, denetim yetersizliği nedeniyle çevresi tamamen çöplüğe döndü. Burada başlayan pislik şehir içindeki alanda yayılmış durumda. Uzun bir süredir süregelen bu problem karşısında şikayetlerini defalarca dile getiren vatandaşlar, önlem alınmamasından yakınıyor. Teknelerden atılan atıklar ile birlikte sigara izmaritleri, peçeteler, cerrahi maskeler ve plastik atıklar toplum sağlığını tehdit ediyor.
Hülya Öz