Üniversite

İlahiyat Fakültesi Akademik Kurul Toplantısı Gerçekleştirildi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesi akademik kurul toplantısı, fakülte toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Toplantıya Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bünyamin Bacak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şevket Yavuz ile akademik ve idari personel katıldılar.  Toplantının açılışında Dekan Yavuz, fakültede gerçekleştirilen faaliyetler, planlanan çalışmalar ve talepler hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
İlahiyat Fakültesi Dergisi editörü Dr. Öğr. Üyesi Osman Murat Deniz, dergiyle ilgili yapılan çalışmalarla ilgili notlar aktardı.  Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, Üniversitenin Çanakkale için önemli olduğunu adeta baş aktör olduğuna değinerek “Herkes buraya önem veriyor. Haklılar da zira şehir nüfusunun 1/4 nüfusa sahip. Topluma yön veren, aydın insanlardan oluşuyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:  “İlahiyat Fakültelerinin büyük problemlerinden bir tanesi Arapça eğitimi. Benim en büyük arzularımdan biri burada Arapça program açılması. İlahiyat Fakültesi’nde 4 seneyi bitiren bir öğrenci  metinleri rahatça anlayabilmeli. Bu önemli bir eğitim hedefi olmalı.

Derslere Girme Noktasında Azami Hassasiyet Göstermeliyiz
Dersler konusunda çok hassasım. Bu bir emanettir. Derslere girmemek suçtur, hırsızlıktır, kul hakkıdır. Bunu en iyi bilenlerden biri İlahiyatçılardır. Ülkemizde üniversitelerde maalesef bu rahatlık var, sizden bu konuda azami hassasiyet bekliyorum. Asistan tabi ki derse girecek ama hocanın yanında. Çırak, kalfa ve usta ilişkisi içerisinde derslere girmesinde fayda var.  İslami ilimler önemli bir alan. Türkiye’de bu konuda ciddi sıkıntı var. Bundan asırlar önce olmuş tartışmalar sanki yeni olmuş gibi gündeme getiriliyor. Bizim bir ehlisünnet anlayışımız var. Toplumumuzun yapısı, mayası ve geleneği var. İlim insanı bazen, Karun gibi kontrolden çıkarabiliyor. Üzülerek söylemeliyim ki en fazla ego üniversitelerde var. İlahiyatçıların ayrı bir misyonu olduğu kuşkusuz. Bu tartışmalarda ortaya çıkanlar müsteşrikler kadar zarar vermiyor.

Deizm, Ateizm Yayılırken Bizler Hiçbir Şey Yokmuş Gibi Davranamayız
Bizim şirazemiz bozuluyor. Bir İmam Hatip Lisesi mezununun, bir İlahiyatçının namaz kılmamasını anlayamıyorum. Belli bir İslami eğitim almış bir kişi böyle davranıyorsa diğerlerini siz düşünün. Türkiye’de ya da dünyada deizm, ateizm yayılırken bizler hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. Etrafımız ateş çemberi içerisindeyken biz bu konuda çalışmalar yapmak zorundayız. Bunu tabi ki sizlerle yapacağız.  Bu kadar şehidimizin olduğu bir bölgede; oluk oluk içki içiliyorsa, uyuşturucu yaygınlaşıyorsa, gençlik fuhuşa ve benzeri kötü yollara yönleniyorsa ve birileri özellikle buna zemin hazırlıyorsa biz de banane diyorsak bu ateş bir gün gelir hepimizi sarar, hepimizi yok eder. Bizim bu topluma karşı görevlerimiz var. Bugün Allah için ne yaptın her daim düsturumuz olmalı.

Kardeşlik Hukukunu, Birlik Beraberliği Yaygınlaştıracağız
Birbirimizi sevmek durumundayız. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisi şerifinde “Allah'a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız” buyuruyor. Bir diğer hadisi şerifte ise “Hiçbiriniz kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de sevmedikçe istemedikçe iman etmiş olamaz” buyruluyor. Enerjimizi kavgaya, gürültüye değil çalışmaya vereceğiz. Kendimizi araştırmalara ve projelere vereceğiz. Sizden uluslararası anlamda Türk Dünyası ile Balkanlarla ortak çalışmalar bekliyorum” dedi.  Konuşmaların ardından Toplantı soru cevap bölümüyle sona erdi.