İçimizdeki AKP'liler ihraç edilecek
Çanakkale genelinde yüzde 40'ın üzerinde oy almalarına rağmen bazı belediyelerin kaybedilmesinin analizini yaptı. Adayları beğenmeyen AK Partili AKP'lilerin aleyhlerine çalıştığını belirterek bunların ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. Turan, "Bu şehirde il genel meclisinde yüzde 40 üzerinde oy almamıza rağmen sayımızı azaltan en büyük vebal bedel bu AKP’lilerdir. Adamı aday yapmışız, meclis üyesi adayı, partinin yetkilisi ama aleyhimize çalışıyor. Ben bunları biliyorum, İl başkanımız paylaştı. Partiye ihanet kim varsa AK Partili ihraç etmek gerekir, net. Benim gördüklerim var, sizin de gördükleriniz vardır. Bir üyemiz bunu görmeyebilir, bir üyemiz kampanyaya katılmayabilir ama yetkisi olan bir adamın AK Parti’ye omuz vermemesi, sosyal medyada yazması sonucunda o gün ihraç edilmesi gerekir ama yapmıyor arkadaşlar. Ezine’de adayı beğenmeyen AKP’lilerin aleyhimize çalıştığını biliyorum. Küçükkuyu’da adayı beğenmeyen AKP’liler aleyhimize çalıştı." dedi.
Gündeme dair açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, seçim döneminin geride kaldığını vurgulayarak, “Yeni 5 yıl başlıyor. Bu 5 yılda olağanüstü bir kriz olmazsa seçim yok. 5 yıl bir reform dönemi, bir dönemi, demokrasinin büyüme dönemi olabilir. Eğer Çanakkale’mizde, Türkiye’mizde bu seçimsiz 5 yıl dönemini iyi değerlendirirse, dönüp arkaya baktığımızda Cumhuriyet tarihimizin en temiz, en kaliteli, en iş yapılabilir dönemi olarak düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.
BİZE DÜŞEN BİR ŞEY VARSA BAŞ TACI DİYİP HEPSİNİ ARADIM
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, seçim döneminin artık bittiğini söyleyerek, seçilen bütün başkanları aradığını vurguladı. Turan, “Yeni 5 yıl başlıyor. Bu 5 yılda olağanüstü bir kriz olmazsa seçim yok. 5 yıl bir reform dönemi, bir dönemi, demokrasinin büyüme dönemi olabilir. Eğer Çanakkale’mizde, Türkiye’mizde bu seçimsiz 5 yıl dönemini iyi değerlendirirse, dönüp arkaya baktığımızda Cumhuriyet tarihimizin en temiz, en kaliteli, en iş yapılabilir dönemi olarak düşünüyorum. Mesele şu eğer 5 yıl polemik yapmak, kavga etmek tarzı ucuz işler değil de Çanakkale’ye, Türkiye’ye odaklanan işler yaparsak önümüzdeki 5 yıl çok dönem yaşayabiliriz. Partimizin kendi iç organlarındaki uyum, bürokrasinin kendi içerisindeki uyum, diğer partilerle siyasi ilişkilerin devamı bunlar sağlandığı zaman 5 yıl çok kıymetli bir dönem. Geçen şu 3 yıla bakın; darbe girişimi oldu, referandum oldu, gene seçim oldu, şimdi yerel seçimde oldu. 3 yılda 4 seçim yaptık. Az bir iş değil. Bunun ilgisi, masrafı, zaman kaybı, motivasyon eksikliği hepsine baktığımızda ciddi bir zamandır bu. 3 yılda 4 seçim az bir iş mi? Seçimleri bitirdik. Artık önümüzde 5 yıl temiz bir dönem var. Ben bu şehrin vekiliyim. Tüm kendi partimizin başkanlarının dışında, İYİ Parti ve CHP’nin tüm belediye başkanlarını seçilenlerini arayıp, sayın başkan telefonum bu seçildiniz tebrik ediyoruz. Seçim geride kaldı. Bize düşen bir şey varsa baş tacı diyip hepsini aradım. Ülgür Gökhan dahil olmak üzere seçilen tüm belediye başkanlarını arayıp seçimler geride kaldı ama şunu da söyleyeyim; seçimi şahsileştiren, şahsımızı, bizim adayımızı aşırı rencide eden söylemi olan birkaç ilçe vardı onları da arayıp, o sitemi yaparak onu söyledim. Siyasi eleştirme yapılır, genel politika eleştirisi yapılır. Ben meydandan bir şey söylüyorum. Karşı tarafın adayı bir cevap veriyor tamamen şahsımızla ilgili. Bu olmaz. Bizim adaylarımıza ilgili eleştirebilirsiniz politikasını, projesini ama işi aileye çevirmek, şahsına çevirmek çok büyük ayıp. Bunu yapan 2 tane CHP’nin başkanı vardı. 2’sinede bu konuda sitemimi yaptım.” dedi.
SEMBOL YERLERİ KAYBETMEK ÜZDÜ BİZLERİ
AK Parti Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, son dakika hatalarla sonuç almada sıkıntılar yaşadıklarını söyleyerek, “Millet görevini fazlasıyla yaptı. Sandığa gitti. Oyunu verdi. 17 yıldan beri iktidar olan bir partiye bir daha yüzde 53 gibi, ittifakla beraber söylüyorum, oy verdi. Yüzde 53 oy almak 17 yıla rağmen çok büyük bir iş. Adam tahin istiyor yapmıyorsunuz, oğluna iş istiyor yapamıyorsunuz, uluslararası krizler var, ekonomik sorunlar var, buna rağmen yüzde 53 oy almak çok çok kıymetli bir iş. Biz milletimize müteşekkiriz. Fakat sembol anlamı olan AK Parti için İstanbul, Ankara gibi, MHP için Mersin, Adana gibi yerler vardı. Bu sembol yerleri kaybetmek üzdü bizleri. İstanbul’da açıkçası yanıldım. Ama Ankara’yı bekliyordum. İstanbul’da 1-2 puanla alırız diye düşünüyordum. Ankara’yı kesin kaybederiz dedim. Çünkü arkadaşlarımız var konuşuyoruz, görüşüyoruz. Süreçteki bazı hatalarımız,-parti hatalarından bahsediyorum- yanlış adaylar, çalışmalar, anketler bunlar değerlendirilip mutlaka yansıması oluyor. Gizlemenin bir anlamı yok. Ankara’da yanlış hatırlamıyorsam 25 ilçenin 22-23 aldı AK Parti ama büyükşehri kaybetti. Burada çok net tablo var önümüzde. Bu tabloyu doğuran sebepleri tartışmak lazım. Biz hata yapmamamız lazım. Partinin 17 yıllık birikimi ciddi bir birikim, ciddi bir kültür değer. Bu değerlerle hareket ettiğimizde, yanlış yapmayız diye düşünüyorum. Ama analık kararlar, ahbap, çavuş ilişkileri vs. bizi yanlış yönlendirdiği zaman bu hatayı yapabiliyoruz. Ben Anadolu’nun birçok ilinde benzer hatalardan dolayı büyük bir bedel ödediğini düşünüyorum. Halk diyor ki; ‘ bak ben senden kopmuyorum. Seni seviyorum. Yüzde 53 oy veriyorum.’ Çanakkale’de biz yüzde 42,5 oy aldık. Tüm Çanakkale İl Genel Meclisi oyu yüzde 42,5. Çok büyük bir oy bu. Toplumun yarısı, Çanakkale’nin yarısı bize oy veriyor. Maçı iyi oynayıp da gol atamamak diye bir şey var ya, son dakika hatalarla sonuç almada sıkıntılar yaşadık. Mesela ben Çan’ın kaybedileceğini son dönem çok net gördüm. Çok üzüldüm. Ama toparlayamadık. Bayramiç’e yapılan işler dehşet. Ama yazık olduğunu düşünüyorum. Oyumuz arttı baya ama orada ittifak partimizle daha iyi ilişki kurulamadığı için orada önemli sinerji ortaya çıkmadı. Oyumu arttığı halde kaybettik. Kaybettiklerimiz var ama CHP’den aldıklarımız da var. Karabiga kıymetli bir sahil beldesidir aldık, Biga en büyük ilçemiz aldı, Geyikli hiç akla gelmezdi aldık gibi Ezine’yi kollamak, Lapseki’yi kollamak gibi bunlar güzsel işler. Gelibolu yüzde 13 oyumuz vardı 40’lara çıktı. Alamadık ama ivme çok yukarıda. Millet görevini yapmış aslında. Yüzde 41 oy almak Gelibolu’da az bir iş mi? Biz bunları yaptık.” İfadelerini kullandı.
ADAY KARŞILAŞTIRILMASI YAPMAK GERİDE KALDI
Çanakkale’de bütün adaylara kefil olduğunu söyleyen Bülent Turan, “Çanakkale’deki adaylarımızla ilgili hepsinin altına imzamı atıyorum. Hepsinin vebali varsa benim vebalim. Bütün adaylarımıza kefilim. O ilçenin en dinamiği, en çok oy alabilecek arkadaşlarımızdı. Buna kaybedenler dahil. Hepsi emek verdi. Bayramiç Sadettin Bey az mı çalıştı kardeşim? Çok çalıştı. Başka sebeplerden kaybedildi. Adayların tavrı eleştirilebilir, ittifak ilişkilerimiz eleştirilebilir, kampanya süreci eleştirilebilir. Çan’da çok sert bir kampanya yaparken, atıyorum Çanakkale’de soft bir kampanya yapıldı. Bunlar tartışılabilir. Aday karşılaştırılması yapmak geride kaldı. Birde bizim siyasi edebimizde bu değil. Bazen görüyorum AK Parti’de, adamı aday yapmışız ama hala konuşuyor. Arkadaş değişmesinin de sebebi var, değişmemesinin de sebebi var. Hepsi benim adayım. Öyle bakıyorum meseleye. Bir aday var çağırdık Jülide Hanımla beraber. Atıyorum 10 madde yazdık. Dedik ki bak sayın başkan şu adamlar kavgan var, şu dernekle sıkıntın var, Facebook’dan polemik yapıyorsun. Bunlar anlamsız, şu tavrın yanlış diye 10 madde yazdık mesela. Adam bu kağıdı aldı. Memleketine gitti. Her hafta bizi arayıp, şunlardan 2 tanesini çözdüm. Şunun için sizden yardım istiyorum. Bunu aramanızı bekliyorum şeklinde 10 maddenin 10’unda değerlendiren bir süreç ortaya koydu ve kazandık. Bir başka aday söyleyeyim size yine 10 maddeyi açtım onun özelindeki 10 maddeyi . Şu var sen bilmesin orayı, burası küçük yer, burası Ankara değil gibi her dediğine cevap veren, maalesef kendisinden başka doğru bilmeyen bir tarz ortaya koydu. Aşırı özgüven ve kibirden kaynaklanan bir tabloyu gördük. Muhatabını hafife almak tarzı bir iletişim tarzı gördük. Stratejik hatalarla, o adayın tavrıyla seçimi kaybettiğimizi de gördüm. 2’side bizim adayımız ama birisi sizi dinlemiş iş kurmuş, vekilini davet etmiş, bakanını çağırmış, oyu arttırmış. Bir başkası dediğiniz hiçbir şeyi dinlememiş ve maalesef oylar düşmüş. O yüzden adayın kendisi başka bir şey, adayın süreçteki tavrı başka bir şey.” Şeklinde konuştu.
PARTİYE İHANET KİM VARSA AK PARTİLİ İHRAÇ ETMEK GEREKİR
Bülent Turan, AK Parti’ye ihanet edenlerin ihraç edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu seçimlerdeki bir bedel de kendi beklediklerini alamayan insanların bize yaptıkları yamuklardan oluştu. Adam aday olmak istedi olmadı, belediye meclisi olmak istedi olmadı. Bu insanlar sosyal medyadan utanmadan sıkılmadan yazarak, bazıları gizli yaparak bu işlere ket vurdular. Gündüz ak partili gece AKP’li dedim ya kızmış bazı arkadaşlar. Bu şehirde il genel meclisinde yüzde 40 oy almamıza rağmen sayımızı azaltan en büyük vebal bedel BU AKP’lilerdir. Adamı aday yapmışız, meclis üyesi adayı, partinin yetkilisi ama aleyhimize çalışıyor. Ben bunları biliyorum, İL Başkanımız paylaştı, ama benim yetkim bu kadar. Partiye ihanet kim varsa AK Partili ihraç etmek gerekir, net. Benim gördüklerim var, sizin de gördükleriniz vardır. Bir üyemiz bunu görmeyebilir, bir üyemiz kampanyaya katılmayabilir ama yetkisi olan bir adamın AK Parti’ye omuz vermemesi, sosyal medyada yazması sonucunda o gün ihraç edilmesi gerekir ama yapmıyor arkadaşlar. Ezine’de adayı beğenmeyen AKP’lilerin aleyhimize çalıştığını biliyorum. Küçükkuyu’da adayı beğenmeyen AKP’liler aleyhimize çalıştı. Ama AK Partili olsa böyle olmazdı. Reisçiyim diyorsun, ama adayı beğenmiyorsun. O aday reisin adayı kardeşim. Cumhurbaşkanımız bunu duysa seni ne yapar biliyor musun? Sen reisçi isen, o reis dediğin adamın partisi bu, adayı bu, vekili bu, il başkanı bu. Ben başkanı sevmiyorum, vekili sevmiyorum, küserim diye bir şey yok. Bizim İl Genel Meclisi’nde sayımızın eksik olmasının en önemli sebebi içimizdeki arkadaşların yanlışlarıdır. Bu yanlışı düzeltecek olan İL yönetimidir. İL Yönetimi gerekli adımı atsın ve AK Parti aleyhine çalışan partilileri uyarıyor mu atıyor mu yapsın. Bunu söylüyorum, bu benim hakkım. Bunu yapmazsanız, ben 5 yıl vekilim, banane diyebilirim, düşman artırmayın diyebilirim ama bunu yapmazsanız gece gündüz beş kuruş para almadan afiş asan çalışan kadınlara gençlik kollarına bu haksızlık olur. Biri ter döküyor, öbürü aleyhe çalışıyor. Bu adamın hakkını kim koruyacak? Sesimiz kısıldı kampanyada çalışırken, ihanet edenin hakkını kim koruyacak? Ben istiyorum İl Başkanı çıksın, ‘Ey yanlış yapanlar, takip ediyorum’ desin.” İfadelerini kullandı.
HERKES AYNAYA BAKSIN, NE ARTTI NE EKSİLDİ
AK Parti Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, parti teşkilatı içindeki uyumun önemini vurgulayarak, “Sürekli vekille kavga ille kavga, ana kademe ile kavga eden biri varsa coşmaya gerek yok, çekil kıyıya kardeşim demek lazım. E beni Cumhurbaşkanı atadı, hepimizi Cumhurbaşkanı atadı, bir insan bu şekilde büyümez, işe ile motivasyon ile büyür. Diyorum ki il, ilçe vekil mahalle belde kadın gençlik uyum varsa bereket olur. Uyum yoksa gereğinin yapılması gerekir, bunu da yapacak olan teşkilat başkanlarıdır. Birçok etken var, hiçbir şey yapmayıp, bütün faturayı teşkilata kesmek de doğru değil. Bu sürecin değerlendirilmesi lazım. Bu Genel Merkez’in işidir. Ben şehrin tablosunu, herkesin aynaya bakmasını, ifade ettim. Herkes aynaya baksın, ne arttı ne eksildi. Ben Merkez’de de İlçe ve beldelerde daha iyi olabilirdik cümlesini inanarak kuruyorum. Merkez’deki adaylarımızda ne il genel de ne belediye de bir tek eski üyemiz yok. Bu işin adabına aykırıdır, hepsi mi kötü bu adamların ama değişim şarttır. Ama eskilerin bir hukuku vardır, eskilerden birinin alınması gerekirdi. Merkez Belediye Meclisi’nde biz Ayhan Bey’e güveniyoruz dedi. İL genel Meclisi’nde ben isterdim ki Çanakkale Merkez’de geçen meclise göre bir arttı, onu bizim almamız gerekirdi, Çan’dan geldi.” İfadelerini kulandı.
MESELENİN KOLTUK İLE İLGİLİ OLMAMASI GEREKİR
Çanakkale’de en büyük sorunun AK Partili gibi davranan arkadaşlar olduğunu söyleyen Bülent Turan, “Bu parti dava hareketidir, yarın bana kalk derler kalkarım. Başkan değişince, ölüyoruz biz, nere gerek var. Umurbey’de başkan değiştirdik, hiç bize mızıltı yapmadı. Meselenin koltuk ile ilgili olmaması gerekir. Karar yanlış da olabilir, fikrini söylersin, üç ay Facebook’tan küfretmezsin. Çanakkale’deki en büyük sorunumuz AK Partili gibi davranan arkadaşlar, İl Başkanlığımız da çıkacak tavır alacaktı, diyecekti ki yanlış yapıyorsunuz, gelin toplantıya, gelin açılışa. Vekili beğenirsem AK Partiliyim, yoksa değilim. Bu CHP tarzıdır, bakın Kepez’e birbirlerini yiyorlar. Onların tarzı bu. Ben İstanbul’da vekillik yaptım, beğenmediğim de vardı ama ben çalıştım, çalışmaya da devam edeceğim. Makinist olarak trene binip hep makinist kalmayı istemek bir hastalıktır. Hani Cumhurbaşkanımız diyor ya trenden inenler diye. İnerler tamam da bir de hep makinist olmak isteyenler var. Bu doğru değil, bu trende makinistte olacak, yolcu da olacak, kondüktör de olacak. Ben bu trene binersem makinistim değilsem başka trene binerim, bu bizim siyasi ahlakımıza sığmaz. Çok şikâyetçiyim. Ben bu şehrin vekiliyim, koşmak istiyorum ama bu koşmaya ayak uyduramayan, yol yürüyemeyen, denge politikasından başka hiçbir ilişkisi olmayan adamların bu millete yük olduğunu düşünüyorum. Buna il ilçe her yerde, tabi ki bürokrat AK Partili olmayabilir ama devletin adamı olması lazım. Alanın var ve sen burada Cumhurbaşkanının temsilcisisin, tüm il müdürlerimiz temsilci burada, hakkını ver ya! Telefonla ulaşamadığımız var, raporunu abartan var, bu da bizi üzüyor. İl yönetiminde rant olmaz, il yönetimi tayin ile uğraşır, incik boncuk ile uğraşır, halk ile uğraşır. Rantı partilerin üzerindeki adamlar yapar. Çanakkale’de var. Adamın bir ortağı CHP’nin yönetiminde, bir ortağı AK Parti’nin yönetiminde. Bir arkadaşı AK Parti’nin kankası, bir ortağı CHP’nin kankası. Tepeye bakmak lazım, aşağı değil: Siyasetçiye fatura kesmek en kolay yoldur, kibir ise rant ve yanlışsa bürokrata bakacaksın.” Şeklinde konuştu.
Nazif Cemhan Şen