.

 
Geçmişin derinliklerinden, Devrimci bir arkadaşımızın değerlendirmelerine bir katkı...
 
Yorumunuzu dikkatlice okudum... Sizin pencerenizden böyle görünebilir... Değerlendirmelerinizin birçoğu indi ...
Türkçülüğün kaynakları ve tarihini bilmediğiniz belli oluyor...
Sultan Galiyev ve mazlum milletler teorisini, Ülkücüler biliyordu...
Bizim eski tüfekler de, sadece sosyalizm açısından Rusya'ya toz
kondurmadan ideolojik saplantı içindeydi... Sizin durumunuzu, Zeki Velidi Toğan ,"Türklüğün Mukadderatı Üzerine " adlı eserinde çok güzel anlatır...
Kavgam ve Kara Kitap okununca, hiç kimse Ne Nazist ve ne de Faşist olur...
Ben her ikisini de okudum,Ne İtalyan Milliyetçisi ne de Alman Milliyetçisi oldum...
Hatta, bu eserlerde tenkit ettiğim bölümler bile var...
Tenkitçi gözle okumak gerekir...
Bir de, Türk Tarihini ve Türk Kültür ve Medeniyet Tarihini iyi incelememişsiniz...
Kulaktan dolma fikirler yumağı oluşturmuş ,onu nas olarak sunuyorsunuz...
Derinlemesine incelemediğiniz konularda fikir öne sürmek de, bazen sığlık oluşturuyor...
Tabii ki, diyalektik açısından Ülküçü Harekette tenkit edilecektir...
Edilmelidir...
Baran Dural, okunmalıdır...
Ömer Seyfettin'in "Turanlının Defteri" okunmalıdır...
Yusuf Akçura, İsmail Gaspralı, Neriman Nerimanov, Sultan Galiyev, Turar Rıskulov,Mehmet Emin Resulzade de okunmalı...
Bakın bunların birçoğu, sizin( tabii ki bizim de) Köy Enstitüleri açılmadan öldürülmüş veya vefat etmiş teorisyenlerdir.
Sizin devrimci ritüelinüzde, meydanlarda, Lenin, Marks,Engels, Stalin Pankartları elde dolaşırken hiçbir Türk Milliyetçisi, Ne Mussolini'nin ne de Hitler'in posterlerini taşımamıştır...
Taşımazda... Çünkü; Türk, Türk'ü sever ve ona inanır...
Atatürk de, kurucu liderimizdir...
En büyük Türk Milliyetçisidir...
Dönem dönem siyaset kurumunda inişli çıkışlı süreçler yaşanabilir...
Ama, hiçbir ülkücü ,zengin aile çocuğu, komprador çocuğu, büyük burjuva çocuğu değildir...
Onlar da, sizin ,bizim gibi fakir aile çocuklarıdır...
Yatılı Öğretmen Okullarında okumuş, Yüksek Öğretmen Okuluna gelmiş ve sonra da öğretmen olmuş veya Üniversite'de bilim adamı olmuştur...
Bu kişilerin bence en belirgin ortak özelliği budur...
Fakir halk çocuklarıdır...
Yine ,ortak özellikleri, Türk Milliyetçileri ; nerede Türk varsa ilgilenmek istemiştir. Onların durumlarını dert edinmiştir...
Devrimci kardeşlerimiz de, sosyal politika olarak, kimsenin kimseyi sömürmediği, herkesin hür ve eşit olduğu bir toplum istemiştir... Bence, her iki tarafta niyette ortak konumunda, yöntemde farklı konumdalar ,derim.
Zaten ,günümüzden geriye baktığımızda bu tespiti yapmak mümkündür,derim...
Ferdi olaylar,topyekûn bir düşünce sistemine mal edilmemelidir...
Şimdi farklı bir soru: Günümüz problemlerini tartışmak için çevrenizde tartışacağınız kaç devrimci arkadaşınız var? Bu soruyu tam karşınızda bulunan Ülkücü dünya görüşü mensuplarına da sorduğumuzda alacağımız cevap aynıdır... Pek yok!
O takdirde, ortak paydamız olan Türkiye için yeni fikirler ortaya atalım...
Doğruları tespit edip peşinden gidelim,derim...
Bana bunları yazma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim...
Sizler,bizim büyüğümüzsünüz... Sizleri üzmek aklımın kenarından bile geçmez... Hele ,ben Türk'üm ,diyen kimseye olumsuz bir sözüm olmaz...
İncitici sözüm varsa, öyle bir kastım olmadığını ifade eder ,saygılarımı sunarım...
Gönülden selâmlar...