Bir yıl önceki paylaşımım.

Hâlâ güncel...
Bu alanda hiçbir şey yapılmaması da düşündürücü...
Hem iktidar hem de muhalefet bu konuda sınıfta kalmıştır.
Bence ,bir meclis araştırması yapılmalı...
Her üniversiteden bilimsel çalışma istenmeli...
Adli Tıp Kurumunun çalışma raporları gözden geçirilmeli...
Tabii bunları yapmak lâzım,yapacak adam da lâzım. Ancak,şimdilik ufukta gözükmüyor!
Toplum sağlığımızı ve nesep meselesini düşünüyorsak bunları yapmalıyız...
Düşünmeye devam...
 
Kimsenin gündeme getirmediği bir konuyu cesaretle dile getiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Akbay'a teşekkür borçluyuz.
Sayın Akbay ,Türkiye'de kayıtlı ve kayıt dışı 100 000' in üzerinde kişinin, fuhuş yaptığı ve bu sektörde yıllık cironun 3-4 milyar dolar civarında olduğunun tahmin edildiğini belirtti.
Son dönemde sanal ortamın da kullanıldığı düşünülürse Halk Sağlığının büyük bir tehlike içinde olduğu ifade ediliyor.
Yine Avrupa Birliğine gireceğiz, diye zinanın suç olmaktan 2004 yılında çıkarılmasıyla bu sektörde çalışanların sayısının on misli arttığının ifade edilmesi toplumumuzu dejenere eden unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu alanda 1970 yılından bu yana ancak 10 kadar bilimsel çalışma yapıldığı tespit edilmiş.
Avrupa normlarına göre bilimsel çalışmaların yürütülmesini ve tedbirler konusunun da gündeme gelmesi istenmektedir.
Yine son yıllarda Fuhuş Sektörü'nün bilhassa terör örgütü tarafından yönlendirildiği de belirtilmektedir.
Fuhşun teröre finans olarak kullanılması değerlendirilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
Bu anlamda toplumumuz uçuruma doğru sürüklenmektedir.
Son yıllarda on misli artan sektör büyümesinin Sosyolojik bir değerlendirmesi de yapılmalıdır.
Bu konuda Üniversiteler ve İçişleri Bakanlığı iş birliği ile bilimsel çalışmalar yapılmalıdır.
Toplumumuzun Ahlâki değerlerinin erozyonunu önlemeliyiz.
Bizden hatırlatması.
...............
 
Sınır Aşan Sular
Şu güney sınırlarımızın güvenliği için ,sınır aşan sularımızın yataklarını değiştiriyoruz,desek ne olur?
Bence ,Ortaşark'ta her şey değişir.
Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü şunu dillendirse ne olur acaba?
******
Bir yıl önceki paylaşımım...
Düşünmeye devam...
Başika krizi nedeniyle Türkiye'ye karşı küstahça tavır sergileyen ve Amerika'nın kucağına oturan İran beslemesi, Irak Başbakanı Haydar El Abadi'ye sınır aşan sular anlaşmasını gözden geçireceğimizi ve Fırat ile Dicle'nin sularının,
Çukurova üzerinden Akdeniz'e akıtacağımızı hatırlatmalıyız.
Büyük devlet olmak, kendi vatandaşına bağırmak ve ayar çekmekle olmaz.
Sayın Cumhurbaşkanı sakin bir üslupla artık su politikamızı değiştiriyoruz,dese Ortadoğu bizi dinlemeye mecbur olur.
Hem Irak hem de Suriye hizaya gelir.
Bu topraklara top ve tüfekle girmeye lüzum yok.
Zaten onlar ayağına gelir.
Ha! Birleşmiş Milletler Kararları mı?
İsrail ne yapıyorsa biz de aynısını yapıyoruz,diyelim .
Bu yeter.
Dış İşleri bu meseleye de akıl yorsun.
Türkiye çaresiz değil.
...............