Hem sunuş hem de ana metinde bölücü yapıları tenkit eden ve milli kimliği dışlayan tavır içindeki fikir sahiplerini tenkit eden  Dost'a küçük bir katkı...

Hem sunuş hem de ana metinde bölücü yapıları tenkit eden ve milli kimliği dışlayan tavır içindeki fikir sahiplerini tenkit eden  Dost'a küçük bir katkı...

Hem sunuş yazınızı hem de ana metin yazınızı okudum. Yaptığınız tespitler doğrudur... Asıl mesele, sizin de ifade ettiğiniz gibi, bir millete mensubiyet göstermeden o milletin kaderi üzerine söz söylemek bence de yanlıştır. Önce içinde bulunduğumuz toplum, hangi toplumdur? Bunun cevabının bilinmesi gerekir.

Genel anlamda bizim toplumumuz da, var olan insan topluluklarından birisidir.

Fransız, Alman, İngiliz, Arap gibi sayıp döktüklerimizden birisi olan ve adı da Türk olan bir toplumdur.

Derdimizi, alt gruplara dahil olsak bile Türkçe anlatmaktayız. O halde kitlesel iletişimde kullandığımuz dil Türkçe olduğuna göre biz Türk'üz...

Bir örnek:Yirminci Yüzyılın başında, bir tıp doktoru, Gelibolu İlçemizde halkın konuşmalarında kullandıkları dillerle ilgili tespitinde, Türkler Türkçe, Yahudiler evde İspanyolca dışarıda Türkçe, Rumlar evde Rumca dışarıda Türkçe, Ermeniler hem evde hem de dışarıda Türkçe konuşuyorlarmış, der... Yani, Ermeniler Hıristiyan Türk gibi yaşıyorlarmış.

Bu topluluklar kaderde, tasada, sevinçte de birlikte hareket edip aralarında Türkçe konuşup anlaşıp yaşıyorlarmış...

Anadolu'da güçlü bir Türkiye, emperyalizme engel olabilir, diye düşünülüyor ki gen olarak %90'ı Türk olan bir grubu kaşıyarak Türkiye'yi küçültme operasyonu yapılıyor, diye düşünürüm.

Evvelden şemsiyeyi tutan el Marksist, Sosyalist, Devrimci arkadaşlarımıza aitti. Sonra, onların yanında olan bu bölücü güruh, şimdi kendi eliyle şemsiyeyi tutup, diğer grupları bölücü şemsiye altında toplamaktadır...

Üst yapı, Alt yapı denkleminde bu durum, Türk toplumunu zayıflatmak için bir kurgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu, din üzerinden Fetö ile yaptılar. Irk üzerinden de aslında toplumun ana kütlesinin bir parçası olmasına rağmen ben farklıyım, diyerek bölücü bir tavır içinde hareket edenler kullanılarak yapılmak istenmektedir.

Asıl problem, bizim toplumcu görüş içinde olan kişilerin bir tren katarının son vagonuna ilişmeleridir ki  bu durum, beni üzmektedir...

Turar Rıskulov, Sultan Galiyev, Neriman Nerimanov, Molla Nur Vahidov ve diğerleri, milli kimliği hiçbir zaman yok olarak görmemişlerdir...

Türk ve toplumcu görüş içinde olmuşlardır.

Günümüz Türkiyesi'nin de problemlerini çözmede bu bakış tarzı şarttır, derim .

Daha milli, daha kamucu politikalar gereklidir...

Bence, biz gerçek anlamda Türk olursak yani, Türk Töresine göre yaşarsak, böyle bir düsturumuz olursa daha problemsiz bir toplum oluruz, derim .

İhanetleri önlemiş oluruz, derim...

Bu da benim tespitimdir...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...