Annesinin elindeki torbanın üstünde de “Magic Staff” yazıyor. Torbanın içinde ne var?

“Fine line”yi “fayn layn” diye okudunuz diyelim, “LineAK”ı nasıl okursunuz? Peki, “Canderel Spoonful”da, ikinci sözcüğü sormuyorum; ama ilk sözcük nasıl okunacak? “Canderel” diye mi, “kendrıl” diye mi?
“UPS'leyin”i nasıl okudunuz? “CNR”, “CNN”, “MSNBC”..... Nasıl okuyorsunuz bunları?
“D&R”, sözgelimi, nasıl okudunuz? Neden öyle okudunuz? Mutfak & banyo, Baklava & börek, ana & oğul arasına giren o “&” nedir? “MN & DM” nasıl okunacak peki?
“Telsim'de vardır.” dedikleri “EFR”, “Enhanced, Full ve Rate” sözcüklerinin kısaltmasıymış. Telsim şaşırmadıysa bunu nasıl oluyor da “e - fe - re” diye okutuyor? Böylesine basitleşmeyi “içinize sindiremeyip” bunu da “i - ef -ar” diye okumayacak mınız?
“LC” harfleri yan yanaysa nasıl okunur? Yanlarına bir de “1” eklenirse? Yani, “LC1” nasıl okunur? “Le - ce - bir” diye mi, “el - si - van” diye mi? İkisi de değil. “El - si - bir” diye okunuyor. Neden?
TV kısaltmasını “ti - vi” diye okumayı nereden öğrendiniz? IMF'yi “ay - em - ef”, GSM'yi “ci -es - em” diye okuduğunuza güvenip “F tipi cezaevi”ni de “ef tipi” diye okutmaya çalışıyorlar size. Buna da uyacak mısınız? Böyle okursanız “F tipi” cezaevleri sevimli mi görünecek? “F-16” uçaklarını TRT “fe 16” diye diğer kanallar “ef 16” biçiminde okuyor.
Tavşanlı otobüsünün üstünde yazan AQUASUN nasıl okunur? “Sakarya VİP”teki “VİP”, “çok önemli insan” (Ne demekse? Kim, kimden, niçin daha önemli oluyor?) sözcüklerinin İngilizcesinin (Very Important People) kısaltmasıymış ve size bunu “vi - ay - pi” diye okuttular, okudunuz. “Mersin VİF”teki “VİF” neyin kısaltması ve bunu nasıl okuyacaksınız?
Bir özel dersanenin ilanından, verdikleri kursları okuyorsunuz: “İngilizce / Muhasebe / Bilgisayar / Autocad”. Son sözcüğü “otoket” diye mi okudunuz? Nasıl bu kadar çabuk geçebildiniz Türkçeden İngilizceye?
Aynı beceriyi “special dürüm” için de göstermeniz gerek, “ekmek shop” ve “light köfte” için de... Belki de siz bu kadar becerikli olduğunuz için takıldı “dürüm”ümüzün, “ekmek”imizin başina, sonuna o sözcükler. Keşke bu kadar becerikli, bu kadar yetenekli olmasaydınız. Belki o zaman “big bilgi”, “big para” demeye kadar vardırmayacaklardı işi. Aynı sözcüğün bir yarısını Türkçe, öbür yarısını İngilizce yaptıklarında da sizin bu uyum sağlama, olağan karşılama yeteneğinize güveniyorlar. Başka neye güvenecekler? “Anagold” hangi dilden bir sözcüktür? “Emlakbox” nece?
“YeMc” diye bir tabela gördüğünüzde bunu nasıl oluyor da “yemek” diye okuyabiliyorsunuz? Adam, vitrinine “İn dream” diye yazdırmış. Nasıl anladınız bunun “indirim” demek olduğunu? Tabelasına “her & shey” diye yazdıran kişiye gidip dükkânın adının hangi dilden bir sözcük olduğunu ve ne anlama geldiğini sordunuz mu? Pastanesine “Whisne” adını veren adam “vişne”ye çok mu düşkünmüş?