Mustafa Kemal Paşa,ülkenin kurtuluşunun siyasi girişimlerle olacağını düşünüyor ve bu görüşlerini kamuoyu ile paylaşmak için dönemin önde gelen basın kuruluşlarından' Vakit,Zaman,Minber' gazetelerinin

Gazetecilere:" En iyi politika, en güçlü olmakla oluşur. Siz manen, ilmen, fennen, ahlâken kuvvetli olmak zorundasınız.
Eğer bunlardan yoksunsanız,elde silâh olsa bile başarılı olamazsınız.
Modern çağda elde silahla diğer topluluklar arasında yer alamazsınız".
Yine " İngilizlerden daha hayırhah bir dost olamıyacağını" ifade etti.
Bu bilgileri basınla paylaştı.
Aslında Mustafa Kemal Paşa, kendi görüşüne daha yakın olmasına rağmen Tevfik Paşa'ya değil İzzet Paşaya destek veriyordu.
Ayrıca Tevfik Paşa Kabine'sinin güven oyu almaması için uğraşmıştı.
Ancak ülke kaos içindeyken bir de kabine krizi yaşamamak için milletvekilleri bu kabineye güven oyu verdi.
Bunun üzerine Paşa ,19 Kasım 1918 günü, Saraya telefon ederek Padişah'ın kendisini kabul etmesini istedi. Bu istek 22 Kasım 1918 günü Selamlık Resmi'nden sonra gerçekleşti.
Bu görüşmede Padişah,kontr bir soru ile Paşa'ya: " Bilirim ki ordunun subayları ve komutanları sizi severler. Bana teminat verebilir misiniz ki, onlardan bana bir fenalık gelmeyecektir." Diye bir soru sormuş. Bunun üzerine Paşa telaşlanmış acaba farklı bir gelişme mi var,diye. O da Padişaha " Orduya ait bazı malumat mı var Efendim" diye karşılık vermişti.
Bu soruya Padişah cevap vermeden önce gözlerini kapayarak yine kendi sorusunu tekrarladı.
Bunun üzerine Paşa:" Ben İstanbul'a geleli daha bir kaç gün oldu,burada durumu tamamiyle bilmiyorum. Yalnız Ordu komutan ve subaylarından Zat-ı Şahanenize karşı bir cereyan olması için bir sebep görmüyorum" dedi.
Padişah : "ben yalnız bu günden bahsetmiyorum. Bu gün ve yarından" diye kapalı bir cevap vermişti.
Görüşmeye de" siz akıllı bir kumandansınız, tecrübesiz arkadaşlarınızı tenvir edeceğinizden
eminim" diyerek son verdi.
Bu görüşmede Paşa'nın, Padişah' a "hükümette görev alıp almayacağı" konusunu söyleyip söylemediği ve "gündeme gelip gelmediği "müphem kalmıştır.
Ancak,26 Aralık 1918 tarihindeki gazetelerde Tevfik Paşa Kabinesi'nin düşürüleceği ve yeni kabinede Paşa'nın" Bahariye Nazırı" olacağı yazılıyordu.
Ertesi gün bu haberi Paşa yalanladı.
Burada bazı görüşmelerin olduğu ve meselenin müphem kaldığı görülmektedir.
Bu görüşmelerden Paşa'nın haberi yoktu,anlamı da çıkarılmamalıdır.