Bir resepsiyonda İngiliz görevli Atatürk'e hıncla sürekli bakmaktadır.

Paşa, rahatsız olur. Bizim askeri ateşe vasıtasıyla neden böyle bakmakta olduğunu sorup öğrenmek ister.
Ateşe sorar:
İngiliz cevap verir:
--- O, benim babamı Çanakkale' de öldürdü,der.
Paşa ,cevabının iletilmesini ister.
--- Sorun bakalım,babasının Çanakkale' de ne işi varmış?
İngiliz'in cevabı yoktur.
Salonu terk eder.
Şimdi, bir arkadaşımız da aynı iş için bizim Irak ve Suriye'de ne işimiz var ,derlerse ne cevap veririz,diye bana naifçe soruyor?
İşte cevabımız!
( Söyle o Ateşe'ye,Babasının Çanakkale' de ne işi varmış?)
Bu sözü bir resepsiyonda ,Atatürk söylemişti. Ben de ona gönderme yaptım.
Güney sınırımıza gelince...
Irak ve Suriye, Anadolu'dan önce ,1050 yılından sonra, Türk toprağıdır.
Orada Türkmenler hâlâ yaşıyor.
99 yıl öncede bizimdi.
Benim de hem Şam'da hem de Lazkiye yakınlarında Çepni Boyu olarak akrabalarım yaşamakta.
İngilizlerin gelişi ile bizim o topraklara ilgimiz veya müdahalemiz aynı kefeye konamaz.
Zaten ilgilenmezsen 2050 yılından sonra ,yeni passioner itki ile bu topraklar önce Kürdistan ve sonra da Büyük İSRAİL toprağı olacak.
Bizim insanımız bizden çalınmak isteniyor.
Bu bir İngiliz oyunudur.
Bunu dillendirenler de onların çaşıtlarıdır,derim.
Bu söylem hiçbir Türk'e yakışmaz.
İlgilenmediğimiz için zaten böyle oldu.
Geç bile kaldık.
Bu konuda da ben; neden zamanında tedbir almadınız ,diye iktidarları suçlarım.
Anadolu'nun güvenliği için bu şart.
Yoksa, savaşı tekrar Anadolu bağrında yaparız.
Bilgi edinmeniz dileğiyle...