Lozan ,madde --- 12: ......Asya kıyısından üç milden  az uzaklıkta bulunan adalar,Türk Egemenliği altında kalacaktır.

Lozan ,madde --- 12: ......Asya kıyısından üç milden  az uzaklıkta bulunan adalar,Türk Egemenliği altında kalacaktır.
***********
Çanakkale için ,bu adalar ve kayalıklar şunlardır:
1- İmroz( Gökçeada)
2- Bozcaada
3- Mavra Adası( Eşek adası, Tavşan adası)
4- Orak Adası , Pırasa Adası,Yılan Adası kayalıkları( Eşek Adası ile Bozcaada arasındalar)
5- Papaz veya Kilise Adası( Bozcaada,Odunluk İskelesi arasında)
6- Bebek veya Çocuk Adası( Karakol Dağı arkasında,Saros'da)
7- İkiz Adalar( Top atış adaları,Saros'da)
 şimdi, sorumuz şu:
 Ege ve Akdeniz'de ,bizim bu statüye uyan kaç ada ve kayalığımız var?.
Bir yetkili çıksa da anlatsa...
………..
Peyami Safa
Bizim sanatçılarımızın çektikleri.
Adam gibi bir kültür politikan olursa bunlar olmaz.
Telif meselesi hâlâ çözülebilmiş değil.
Ha! Kanun çıkartsanız da mutlaka hüllesi bulunuyor.
İşte,Peyami Safa'nın durumu.
 Takma ad; bunu, para kazanmak için dönemin birçok yazarı da yaptı.
Güzel bir yazı.
Emeği geçenlere çok teşekkürler.
Bilgi edinmeniz dileğiyle.
Peyami Bey aynı yıl,Alemdar Gazetesi’nin açtığı hikâye yarışmasında ödül alır. 1920 ile 1930 arasında yüzden fazla hikâyesi yayımlanır. Bu yıllarda Server Bedi,Safiye Peyman,Çömez ve Serazad gibi takma imzalar kullanarak halk tipi ve polisiye hikâyeler yazar.Giderek bütün isimler yerlerini Server Bedi’ye bırakırlar.Daha sonra bu imza ile sayısız hikâyeler yazacaktır.Peyami Bey böylece,sanat çalışmaları ile ekmek parası için yazılarını birbirinden ayırmış oluyordu.Server Bedi’ye Peyami Safa imzasından daha çok para verirlermiş.Arkadaşı Elif Naci diyor ki, ‘’Kendisine , nasılsın diye sorduklarında: Çok şükür.Server Bedi’nin evinde yiyip, içiyoruz,kendisine dua ediyoruz.’’ dermiş.
 Aynı anektodu Necip Fazıl şöyle anlatır: 1929’da Peyami Bey, Firuzağa semtinde küçük bir apartman dairesi tutmuş.Necip Fazıl da onun yanında kalıyor.Kendisine , ‘’Nerede kalıyorsun?’’ diye sorduklarında, ‘’Peyami’de’’. dermiş; ‘’ O nerede oturuyor?’’ diye sorduklarında da ‘’Server Bedi’nin evinde.’’ diye cevaplarmış.
Peyami Bey
Nevzat Köseoğlu