Yıllar önce gittiğimde hayranlık duyduğum antik bir Kent.

Yıllar önce gittiğimde hayranlık duyduğum antik bir Kent.
Sunağı, tapınağı, asıl yerleşim alanını içine alan surları, anfitiyatrosu, nekropolü, dış yolları, liman yolu ve daha kazılmayı bekleyen doğu bölgesi ile antik çağdan günümüze bir hediye.
Dünyada, gerçek anlamda  ilk üniversite, Belki de burada kuruldu.
Kimler hocalık yaptı, bilmiyoruz...
Ancak, çevreden gelen ticaret unsuru malzemeler sahilde bulunan depolarda muhafaza edilir ve oradan ihraç edilirmiş. Yine, ithal edilen malzemeler de buradan iç bölgelere gönderilirmiş... Yani, burası antik Truva gibi bir ticaret merkeziymiş... Bu yüzden de zengin bir yerleşim alanı...
Sahilinde denize giriliyor.
Eski depolar ve yeni yapılan tesislerle bir çekim alanı...
Çanakkale 'de görülmesi gereken yerlerden birisi...
Tabii ki, böyle  antik kentlerden Çanakkale' de tespit edilebilen yer sayısı şimdilik 167 tane. İl sınırları içinde tam yüzey taraması yapılsa yerleşim alanı sayısı binleri geçer, diye düşünürüm.
Çanakkale arkeoloji açısından bilinen zenginliği kadar, keşfedilmeyi bekleyen zenginliklere de sahip ama, çalışmalar birkaç gönüllü dışında, istenilen seviyede ve planda yürütülmüyor... Bu da bizim yürek yaramız...
Bu yıl başlarında Assos zirvesinden deniz tarafına doğru kaya ve taş düşmesini önlemek için bir çalışma yapılacağı ifade edilmişti... Bizde, aferin! Bir deprem sonucu yerinden oynayarak aşağıya kayabilecek taş ve kayalar toplanacak ve gerekli tedbirler alınacak insanların hayatı tehlikeye girmeyecek zannediyorduk... Sonra, iş başlayınca üstte Belli bir yükseklikte toprak ve kaya deşilerek temizlik yapılıyor. Yani, bir seki yapılıyor ve orada, bir turistik tesisin altyapısı oluşturuluyor gibi bir izlenim aldık.
Bu konuda, ÇOMÜ'den emekli olan Jeolog, Prof. Dr. Doğan Perinçek  Hocamızın görüşünü almak istedik. Hocamız da, daha sert bir üslupla bunun, doğaya, bilime, arkeolojiye bir ihanet görüntüsü verdiğini, kaygılarımıza katıldığını ifade etti.
Yine, yangından mal kaçırılır, gibi kaba bir çalışmanın yapıldığını, bunun hem çevreyi korumama hem de tarihi değerleri yok etme çalışması olduğunu ifade etti. Yine istense hiçbir karşılık beklemeden gerekli desteği vererek tarihi ve kültürel çevreyi koruyacak bir çalışmayı yapabileceklerini söyledi. Bu kadar önemli bir yerde iş makinelerinin böyle kaba bir çalışma yapmasının da, yanlış olduğunu belirterek, ilgililerin uyarılmasını ve yıkımın durdurulması için kamuoyu desteğine ihtiyaç var, dedi.
Bizim, tespitimiz de, Türkiye'de "ham sofra kaba yobaz" bir zihniyet gelişti ve önüne ne gelirse dümdüz etmekte.
Bunu, Yarımada'da, şehir planlarında, madencilikte, jeslerde, reslerde, heslerde ve karayolları çalışmalarında görmekteyiz...
Yarım bilgiyle yapılan tüm işleri toplasanız tam bir iş etmez. Lütfen yanlış yapmaktan vaz geçin. Bilimi rehber alarak çalışınız.
Gidilen bu yolun, çıkmaz sokak olduğunu görün ve iyi iş yapacağız, diye çıktığınız yanlış yoldan döndünüz, derim ...
Assos'a kıymayınız!
Bilgi edinmeniz dileğiyle.
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...