Türk Dili'nin zenginliği üzerine yaptığımız konuşmalarda ,Türkçe' Bilim Dili 'olamaz , diyenlere biz hadi oradan ,dedik.

Türk Dili'nin zenginliği üzerine yaptığımız konuşmalarda ,Türkçe" Bilim Dili "olamaz , diyenlere biz hadi oradan ,dedik.
 Bana kızanlara bir cevap...
Türk dil coğrafyasında, en az bir milyon sözcük var ,dediğimde bana kızanlar; önce dil çalışmalarını ,incelemelerini  okurlarsa  "  İyi olur" derim.
Yine, biz gereksindiğimiz sözcükleri, Türk Dilli ve akraba topluluklardan alırsak, bunun böyle olduğunu da görmüş olursunuz.
Daima okumak dileğiyle...
Türkçe bizim ses bayrağımızdır.
Türkçenin kıymetini bilelim ,derim.
******
 
Bir Uygulama
Devlet ve Belediye yönetimini ne zaman öğrenecekler.
Milletimizin değerlerini çöp kutularının üzerine koymakta ayrı zeka belirtisi.
Kültürsüzlüğünüz ve yapaylığınız çok sırıtıyor.
Bu zihniyetin,milletimizin yakasından düşmesi gerekir.
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
………..
Bir Şiir...
Ve düşündürttükleri...
Paşa'nın hayatında iki kadın vardır...
Biri onu gönülden sever,diğeri makamı ve konumu için...
O'nu gönülden sevenin ,O'nun için yazdığı bir şiir...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Emeği geçenlere çok teşekkürler...
FİKRİYE'NİN ATATÜRK'E YAZDIĞI ŞİİRİ
Benim Gözümün Nuru!
Gönlümün Efendisi!
Gecemin Işığı Efendim!
Ciğer parem kanıyor, sanma ki dil yâresinden,
Aylardır öksüzüm, Fikriye derken can veren sesinden,
Döktüm payına ne kaldıysa geriye, bi-çare Fikriye’den,
Gel kurtar demeye kalmadı mecal, çektiğim bu çileden.
Çok mu gördün kuluna, bir namey-i nesretmey-i,
İsterdi kırık gönül, bir fırçayla seni resmetmey-i,
Tek dileğimdir hayata veda ederken, seni bir nebze görmeyi,
Nasip eder mi Tanrı bilinmez, aguşunda ölmeyi.
Eylemem feryat, şekvacı ise hiç değilim,
Gidince esbab-ı hakikiye bilesin ki gene seninim,
Cennet de olsa yerim, her gece duanı beklerim,
Şems-abad olsada yattığım yer, payına yüz sürmeyi rüchan eylerim.
Gel bir katre ümmid ver, gitmeden harabe-zare,
Görenler sanır ki hastayım, değil, kulun divane,
Çeşm-i mahmurum bitti, kan kusuyor biğane.
Sevdi gönül neylesin, açık gidecek çeşm-i yar ne çare.
Fikriye
28 Ağustos 1922/Çankaya